SP yöneticilerinin; hem Fatih Bey’e, etkili ve yetkili bir Genel Başkan Yardımcılığı vererek, diğer kadrolarına da teşkilatlarda uygun pozisyonlar göstererek, yuvaya dönüş çağrısı yapmasını, izan ve insaf duyguları ve duyarlılıkları gerekli kılmaktadır. Karşı taraf bunu kabule yanaşmazsa, artık manevi vebal ve siyasi hata onların sırtında kalacaktır.
SP bu tarihi ve talihli çağrıyı tekrarlamazsa, о zaman YRP yetkililerinin; olumlu ve sorumlu şartlar oluşturularak, yuvaya katılma arzularını hatırlatıp, Milli Görüşü güçlü kılma çabalarına destek çıkmaları lazımdır. Böylece:
Aynı Milli Görüş düşüncesini savunan
Aynı hedefleri amaçlayan
Aynı Erbakan Hocaya bağlılıklarını vurgulayan…
Ve aynı tabanı paylaşan Saadet Partisiyle, Yeniden Refah Partisinin, bu kahredici ayrılık-gayrılık durumunu bırakıp tek çatı altında ve Aziz Hocamızın vefatı öncesi vasiyetleri doğrultusunda birleşmeleri; hem Dinen, hem vicdanen hem de siyaseten bir zorunluluk halini almıştır. Çünkü sadık dava kardeşlerini artık ikilemden kurtarma çabasını ve çağrısını kendilerinin yapması, her yönden hayırlı ve yararlı bir yaklaşımdır.
Ne var ki; ya gaflet ve cehaletleri, ya şahsi inat ve enaniyetleri, ya da başka bahane ve temelsiz mazeretleri yüzünden, hem Milli Görüş camiasının hem de yeni bir umut kapısı arayanların, bu samimi arzuları boşa çıkarılırsa, bütün taraflar kaybetmiş olacaktır.
Ancak;
a) Bu gerekli ve bereketli birleşmenin sağlanması…
b) Erbakan Hocamızın Adil Düzen Programlarına ve diğer Evrensel oluşumlarına samimiyetle sahip çıkılması durumunda; Milli Görüşün %7lik barajı çok rahatlıkla aşacağı ve Mecliste grup kuracağı fırsatlar kaçırılırsa, her iki taraf da bundan maddi ve manevi zararla çıkacaktır.
c) Böyle bir birleşme sonrasında, katılacakları herhangi bir siyasi ittifak içerisinde de ağırlıkları ve saygınlıkları artacak ve Türkiye siyasetine yön verecek bir pozisyona ulaşılacaktır, inşaallah…
Böylesine samimi ve ulvi teklifimiz ve temennimiz yüzünden, hâlâ Milli Çözüme buğzeden kimselerin ve kesimlerin ise, imani ve vicdani ayarlarını, Kuran terazisinde tartmalarının tam zamanıdır!
Açık Davet, Özel Ekip Hazırlığı: Dârul Erkam’da Yapılan Gizli Örgütlenmenin Sırrı
Gizli örgütlenmenin yapılması ve davanın selameti için gözlerden uzak bir merkez seçilmesi hayırlı hareketlerin olmazsa olmazlarındandır. Bu merkezde; komuta merkezi ile sadık dava erleri ve yöneticiler arasında zaman zaman buluşmalar yapılacaktır. Toplantı mekânı ve buluşma saatleri özenle seçilip ayarlanmalıdır ve düşman istihbaratının bundan haberdar olmaması lazımdır. Hz. Peygamber Efendimiz tarafından, şayet bu örgütlenme açık bir şekilde yapılsaydı, buluşmaların Mekkenin hangi noktasında olduğu açıklanır ve bu durum herkesçe anlaşılırdı. Örneğin; Kureyşin sık sık toplandığı Kâbenin yakınlarında bir nokta seçilmiş olsaydı, o takdirde Kureyşliler bundan haberdar olurdu ve hemen Müslümanları basıp yok etmeye çalışırlardı. Bu durumda Müslümanlar kendilerini savunmak zorunda kalırdı ve taraflar arasında silahlı çatışma çıkardı.
Büyük ihtimalle, iki yıl boyunca Mekkenin ileri gelenleri tarafından Dârul Erkamın, farkına varılmamıştı. Çünkü Hz. Ömer Müslüman olana kadar, müşriklerin bu durumu fark ettiklerine dair siyer kaynaklarında bir malumat bulunmamaktadır. Hz. Ömerin Müslüman oluşu da hicretin beşinci yılına rastlamaktadır. Herhalde hem Hz. Ömer, hem de Mekkenin ileri gelenleri tam olarak Müslümanların toplantı merkezinin yerini bilmiyorlardı. Zira kendisine nereye gidiyorsun diye soran Nuaym bin Abdullahı Hz. Ömer: Safada bir evde olan Muhammedin yanına gidiyorum! diye yanıtlamıştı.
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..