Anasayfa » Özelleştirmelerle Misafir Olduk, Sonuç?

Özelleştirmelerle Misafir Olduk, Sonuç?

Yazar: yonetici
0 Yorum 418 Görüntüleyen

Türkiye’nin altın yumurtlayan
tavukları özelleştirme adı altında bir bir satıldı

Hükümetin uzun zamandır özelleştirilmesi
gündemde olan boğaz köprüleri ve otoyollarını satmak için düğmeye basması,
özelleştirme adı altında adeta altın yumurtlayan tavuk gibi devletin kasasını
dolduran kamu kurum ve işletmelerinin nasıl bir bir elden çıkarıldığı gerçeğini
bir kez daha gündeme taşıdı.

Uzunluğu 1975 km olan köprü ve
otoyolları tek paket halinde 25 yıllığına özelleştirmek için satış süreci
başlatılırken, son 8,5 yılda cumhuriyet tarihinin satış rekoru kırıldı.

 

Hükümetin uzun zamandır özelleştirilmesi
gündemde olan boğaz köprüleri ve otoyollarını satmak için düğmeye basması,
özelleştirme adı altında adeta altın yumurtlayan tavuk gibi devletin kasasını
dolduran kamu kurum ve işletmelerinin nasıl bir bir elden çıkarıldığı gerçeğini
bir kez daha gündeme taşıdı. Uzunluğu 1975 km olan köprü ve otoyolları tek
paket halinde 25 yıllığına özelleştirmek için satış süreci başlatılırken, son
8,5 yılda cumhuriyet tarihinin satış rekoru kırıldı.

AKP hükümetlerinin görev yaptığı
2003-2011 yılları arasındaki 8,5 yıllık iktidar döneminde toplam hisse/varlık
satış/devir yoluyla 34 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi.
Cumhuriyet tarihinin tamamını kapsayan 1986-2002 yılları arasında ise kamu
kuruluşlarının özelleştirmesinden elde edilen gelir 8 milyar dolar civarında
olmuştu. Özelleştirmelerde, sadece zarar eden kamu malları değil devlet
hazinesine önemli miktarda gelir getiren kârlı kamu kuruluşları da yer aldı. 15
Nisan 2011’den itibaren ihalesi tamamlanmış 13.5 milyar dolarlık kamu malı
satışı, onay ve sözleşme süreçleri tamamlanınca, AKP döneminde özelleştirmeden
elde edilen gelir, 47.5 milyar dolara ulaşacak.

Neler satıldı?

Son 8,5 yıllık dönemde, Türkiye
tarihinin en büyük özelleştirmeleri gerçekleştirildi. Başta en stratejik
kurumlardan Türk Telekom olmak üzere, demir çelik sektörünün kalbi Erdemir ve
İsdemir,  tek petrol ithal etme yetkisi olan TÜPRAŞ,  sanayi devi
PETKİM, Türkiye’nin tek alüminyum tesisi Seydişehir Eti Alüminyum yanında bir
baraj ve 4 taşınmaz ile, TEKEL, TELSİM, AVEA, DİTAŞ, TAKSAN , GERKONSAN,
TÜMOSAN, TZDAŞ, HAVELSAN, SEKA, Sümer Holding, THY’ye ait USAŞ, İGSAŞ,
Kıbrıs  Hava Yolları, Petrol Ofisi, Başak Sigorta, Araç Muayene
İstasyonları,  limanlar, kombinalar, depolar ve milyon dolarlık arazili
tesisler bir bir satıldı.

Bazı dev kuruluşlar, hisse yoluyla
özelleştirildi. TÜPRAŞ’ın önce yüzde 14,76’sı ardından yüzde 51’lik kısmı, Türk
Telekom’un yüzde 70’e ulaşan hissesi, Erdemir’in yüzde 46.12’lik hissesi,
PETKİM’in yüzde 86’ya ulaşan hissesi satıldı.

İşletme hakkı devredilen özelleştirmeler
içinde en yüksek rakam TEKEL’in 6 sigara fabrikasının satışından elde edildi.
Taşınmaz devirlerinde TEKEL’in çeşitli illerde bulunan 140 taşınmazı satıldı.

Özelleştirilen diğer kuruluşlar ise
şunlar: Ebüas-Meybuz, Esgaz, Bursagaz, Eti Bakır, Gümüş, Krom ve
Elektrometalurji A.Ş, Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş, Tügsaş, Yarımca Porselen
Fabrikası, Divriği ve Hekimhan Demir Madeni, Borçelik, Oymapınar Barajı, Toros
Gübre Fabrikası, Emekli Sandığı Ankara Emek İşhanı ve İstanbul Hilton Oteli.
Amasya, Adapazarı ve Kütahya Şeker Fabrikaları. Ayrıca Trabzon, Kuşadası,
İzmir, Ereğli, İskenderun ve Yarımca Limanları ile Ataköy Turizm A.Ş.,
Ataköy Otelcilik A.Ş., Ataköy Marina ve Yat İsletmesi yer alıyor.

Sıradakiler

Uzun zamandır gündemde olan otoyol ve
köprüler için süreç başlatıldı. Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü ile
bütün otoyollar tek paket halinde özelleştiriliyor. Milli Piyango, Halkbank ve
Türk Hava Yolları’ndaki kamu hisselerinin satışı için de çalışmalar sürüyor. Bu
yıl içinde elektrik dağıtım sektörünün tamamıyla, 52 adet akarsu santrali ve
şeker fabrikalarının satılması planlanıyor.

Ofer’e satış

Kamu mallarının satışlarında birçok
tartışmalar da yaşandı. Özellikle İsrailli Yahudi işadamı Sami Ofer’in AKP
dönemindeki ihalelere girip, önemli kuruluşlarda pay sahibi olması günlerce
medyada yer aldı.  Galataport ihalesinin kanunlara aykırı olarak
Ofer-Kutman grubuna verildiği yargı kararıyla ortaya çıkınca, ihale iptal
edildi. Yine Kuşadası Liman ihalesi, Ofer-Kutman ortaklığında kaldı. Ayrıca
TÜPRAŞ’ın yüzde 14,76’sının Kutman aracılığıyla Ofer grubuna satışı yargıya
taşındı. Ancak yargıdan bir sonuç çıkmadı.

Onay sürecinde olanlar

İhale süreci bu yıl tamamlanan veya
tamamlanma aşamasında olan liman, elektrik dağıtım şirketi ve santraller ise
şöyle: TTA’nın 7 adet taşınmazı, Kayaköy, Esendal, Işıklar, Arpaçay-Telek,
Kiti, Haraklı-Hendek, Pazarköy-Akyazı, Bozüyük, Kovada 1-2, Bozkır, Ermenek,
Göksu, Anamur, Bozyazı, Mut-Derinçay, Silifke, Zeynel, Engil, Erciş,
Hoşap-Zeyne, Koçköprü, Dere, İvriz ve Kayadibi Akarsu Santralleri, İskenderun
Limanı, TEDAŞ’a ait Van, Boğaziçi, Gediz, Trakya, Dicle, İstanbul Anadolu
Yakası, Toroslar ve Akdeniz Elektrik Dağıtım Şirketleri ile Hazine’ye ait Bursa
ve Mardin’deki taşınmazlar.

Danışmanlığa 84 milyon ödendi

Öte yandan özelleştirmeler için
2002-2010 yılları arasında danışmanlık hizmeti veren yerli ve yabancı firmalara
84 milyon 799 bin 945 TL ödendi. Özelleştirme danışmanlık hizmetleri için en
büyük ödeme 2006 yılında gerçekleşti. 2006 yılında 46 milyon 497 bin 605 TL
ödeme yapıldı.  2009 yılında ise, danışmanlık hizmetleri için 17 milyon
577 bin 858 TL ödeme gerçekleştirildi.

Özelleştirmeler borcu kapatamadı

Peki bu özelleştirmelerden elde edilen
gelirler nereye gitti? Bu süre içinde, Türkiye’de bankaların yüzde 75’ü, sigorta
şirketlerinin yüzde 80’i, IMKB’nin yüzde 62’si yabancıların eline geçti.
Türkiye bu yıl, bütçesinden 47. 5 milyar TL faiz ödemek için ayırdı.

Cari açık ise Cumhuriyet döneminin en
yüksek seviyesine ulaşırken, tehlike sinyalleri veriyor.  2011’in ilk altı
ayında 45 milyar 8 milyon dolar cari açık gerçekleşirken, yıl sonu tahminleri
71 milyar 990,1 milyon dolara yükseldi. 1950 ile 2002 yılları arasındaki 52
yıllık dönemde Türkiye’nin cari açığı 48 milyar dolar olmuştu. Aynı dönemde dış
borçlar 130 milyar dolardan 290 milyar dolara yükseldi.

Yapılan özelleştirmeler cari açık ile
dış borcu kapatmaya yetmedi. Çünkü Türkiye, yüksek faizle borçlanmaya devam
etti. Hatta bu süre de özel sektörün dış borcu da 30 milyar dolardan 124 milyar
dolara kadar yükseldi. Özelleştirme için gelen yabancı sermaye yatırım yapmak
bir yana, 50-70 milyar arasında bir parayı ülke dışına çıkardı.

 

MİLLİ ÇÖZÜM MAKALELERİ İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi