Tam 32 yerde “Bize BOP eşbaşkanlığı görevi verildi” diyen Sn. Recep Tayyip Erdoğan bunları nasıl inkâr edecektir ve işbirlikçilik nedir?
1- Kanal D / Teke Tek Programı: (16 Şubat 2004)
“Şu anda Amerika’nın da ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ var ya; ‘Genişletilmiş Ortadoğu’ yani, işte bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir. Bunu başarmamız lazım.”
2- Çırağan Sarayı / ABD-TESEV-Alman Marshall Fonu Toplantısı: (25 Haziran 2004)
“Üstlendiğimiz misyon gereği, Türkiye’nin Ortadoğu ve Avrasya ülkelerine yöneleceği… Eşbaşkanı olduğumuz Genişletilmiş Ortadoğu Projesi için…”
3- Yeni Şafak / İstanbul NATO Zirvesi Öncesi Konuşması: (25 Haziran 2004)
“Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin buraya katılması… Eşbaşkanlar Olarak Türkiye, İtalya, Yemen üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışacağız.”
4- İran’da Basın Açıklaması: (28 Temmuz 2004)
“Demokratik ortak olarak Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde, bu projenin eşbaşkanları arasındayım.”
5- Davos / Klaus Schwab’la Söyleşi Esnası: (28 Ocak 2005)
“Türkiye işlevini Büyük Ortadoğu Projesi içinde, bu bölgede etkin bir şekilde yerine getirecektir. Her görüşmede, attığımız her adımda bunun uygulamasını yapıyoruz.”
6- Zaman / ABD Yolculuğundaki Röportajı: (7 Haziran 2005)
“Biliyorsunuz GOP, bir alt biriminin eşbaşkanlığını üstlendiğimiz bu proje. Olay sadece Ortadoğu’yu kapsamıyor… Bu konuda yapacağımız çalışmalara komşu ülkelerden başladık. Suriye, Lübnan, Fas, Tunus gibi ülkelere geziler düzenliyoruz. Yakında Cezayir’e gideceğiz, Ürdün’e gideceğiz.”
7- ABD / Wıllard Otel, Basın Toplantısı: (8 Haziran 2005)
“Sea Island sürecinde Türkiye, İtalya ve Yemen Geniş Büyük Ortadoğu Projesi’nde bir görev üstlendik ve eşbakanlık bu üç ülkeye verildi”
8- ABD / Amerikan Dış Politika Derneği (FPA) Toplantısı: (10 Haziran 2005)
“Biz Türkiye olarak, bildiğiniz gibi, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çalışmalarında rol aldık. Eşbaşkan olarak bu süreci işletmeye devam ediyoruz.”
9- Esenboğa Havalimanı / ABD Dönüşü Sırası : (12 Haziran 2005)
“Biz Büyük Ortadoğu Projesi’ne bu seyahatte başlamadık. Biliyorsunuz adı değişti, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi olarak belirlendi. Bunun içerisinde Türkiye, İtalya ve Yemen, eşbaşkan olarak çalışmaya başladık.”
10- Esenboğa Havalimanı / Lübnan’a Hareketinden Önceki Konuşması: (15 Haziran 2005)
“Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çerçevesi içerisinde Türkiye eşbaşkanlık olarak paylaştığı bir görevi yürütmektedir.”
11- ABD / Dünya İş Konseyi (World Affaırs Councıl) Toplantısı: (7 Temmuz 2005)
“Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri’yle yapabileceği çok şey vardır. Türkiye’nin Sea Island Süreci’nde, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi’nde Eşbaşkan olarak yer almış olması bundan kaynaklanmaktadır.”
12- ABD / Dış İlişkiler Konseyi (CFR) Toplantısı: (13 Eylül 2005)
“Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi içinde önemli bir rol oynuyoruz. Amerika’nın Ortadoğu’da oynayacağı önemli bir rol var. Onun bir parçasıyız ve şu anda onun dâhilinde çalışıyoruz.”
13- Ankara / AKP MYK Toplantısından Sonra Basına Açıklaması: (16 Kasım 2005)
“Dışişleri Bakanı Gül, Bahreyn’de ABD Dışişleri Bakanı Condellize Rice ile Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi ile ilgili görüşecek. Söz konusu projede eşbaşkanlık görevi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.”
14- Denizli Polisevi / İşadamlarıyla Toplantısı: (19 Kasım 2005)
“Eğer bugün Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nde Türkiye eşbaşkan olarak görev almışsa… İşte şu anda bu görevi yapmaya çalışıyoruz.”
15- TBMM / AKP Grubu Konuşması: (29 Kasım 2005)
“…Onun için biz şu anda Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içerisinde eşbaşkanlık görevini üstlenmişiz.”
16- ATV / Siyaset Meydanı: (28 Aralık 2005)
“Biliyorsunuz, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde eşbaşkanız, bunun gereği olarak da inisiyatif alma gayreti içindeyiz.”
17- TBMM / AKP Grubu Konuşması: (21 Şubat 2006)
“…Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi’ndeki rolümüz, eşbaşkanlık görevimiz bize, özellikle Ortadoğu’da önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bugüne kadar başlattığımız bütün dış politika hamleleri, bu parametre üzerine kurulmuştur. Az önce birkaçını hatırlattığım bu girişimler, aynı dış politikanın, aynı vizyonun tutarlı ve tamamlayıcı parçalarıdır.”
18- İstanbul Üsküdar / AKP İlçe Kongresi Konuşması: (26 Şubat 2006)
“Biz Ortadoğu’da GODKA denilen Geniş Ortadoğu Ve Kuzey Afrika Projesi’nin içinde eşbaşkanız. Biz orada görev ifa ediyoruz. Böyle bir görev Türkiye’ye seçilerek verilmiştir.”
19- İstanbul Tuzla / AKP İlçe Kongresi Konuşması: (4 Mart 2006)
“Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanlarından biriyiz.”
20- İstanbul Bayrampaşa /AKP İlçe Kongresi Konuşması: (4 Mart 2006)
“BOP’un eşbaşkanlarından biriyiz. Şimdi bu görevi yapıyoruz.”
21- Sait Halim Paşa Yalısı / UBS Bank’ın Yemek Sofrası: (28 Nisan 2006)
“Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ne bundan dolayı girdik.”
22- Avusturya Seyahati: (11 Mayıs 2006)
“Büyük Ortadoğu Projesi’ne, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’ne niye katıldınız, niye bunların içinde yer aldınız” diye eleştiriler geliyor. Biz de “elbette olacağız diyoruz.”
23- Zaman / G-8 Zirvesi’ne Giderken Röportajı: (13 Mayıs 2006)
“Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesi eşbaşkanı olarak Türkiye’ye büyük görev düşüyor.”
24- Yeni Şafak / G-8 Zirvesi’ne Giderken Röportajı: (13 Mayıs 2006)
“Bölgemizdeki gelişmeler karşısında Türkiye olarak üzerimize büyük görev düşüyor. Bunun için de ABD’ye bir ziyaret planlıyorum… Türkiye, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi eşbaşkanı olduğu için, bunu ABD’yle konuşmamız gerekiyor.”
25- Esenboğa Havalimanı / Mısır’a Giderken Anlatmıştı: (20 Mayıs 2006)
“Ziyaretim sırasında Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi çerçevesinde yapmayı planladıklarımızı da anlatma fırsatını bulacağız.”
26- TBMM / AKP Grubu Konuşması: (30 Mayıs 2006)
“Türkiye, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içerisinde ortak üyeliğe kabul edilmiştir. Bizler bunun için burada bir ortak üyeliği ve ardından da eşbaşkanlık görevini İtalya ve Yemen ile birlikte kabul ettik.”
27- Artvin Çıkışı: (15 Temmuz 2006)
“Biz Türkiye olarak GOKAP içerisinde yer aldıysak, bunun için bizlere davet yapıldı, bunlar olacak diye biz eşbaşkan olarak kabul ettik.”
28- CNN / Larry Kıng Show: (27 Temmuz 2006)
“Daha önce Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi içerisinde zaten yer almıştık. Burada eşbaşkanlık görevi üstlenmiştik.”
29- CNN Türk / “Editör” Programı: (6 Kasım 2006)
“BOP içerisinde davet edilen ülkeler kimlerdir? Türkiye var, Yemen vardı, üç tane eşbaşkan var.”
30- Beyrut Dönüşü Açıklaması: (4 Ocak 2007)
“Biz Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ni bunun için kabul ettik… Türkiye, İtalya ve Yemen’le eşbaşkanlık görevi üstlendik.”
31- Alman “Süddeutsche Zeıtung” Gazetesine açıklaması: (7 Şubat 2008)
“Bu sebeple TÜRKİYE, G-8 ülkelerinin de desteklediği Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde inisiyatif almaktadır.”
32- TBMM Grup Toplantısı: (13 Ocak 2009)
“Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, aynı zamanda Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı’dır… Bu görevinden vazgeçsin diyorlar. Bunu anlatmak istiyorum. Büyük Ortadoğu Projesi’nin amaçları bellidir.”
· İşte bütün bu sözleri, Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’nın gizli ve kirli projelerinde görev aldığının ve Büyük İsrail Planına bilerek veya bilmeyerek katkı sağladığının çok açık itiraf ve ispatı görmek, asla bir hakaret değil, uyarı mahiyetli bir durum tespitidir.
· Ve kamuoyunun asıl merak ettiği, ülkemizi de parçalamayı hedefleyen yabancı bir projede eşbaşkanlık yapan kişi ve hükümetin, anayasa ve kanunlarımızdaki ve toplum vicdanındaki karşılığı ve yaptırımı nelerdir?
· Bunların işlenmesi değil de gündeme getirilmesi suç sayılır duruma gelmişse, bu takdirde ülkemiz bir felakete sürüklenmektedir.
Kendilerine “işbirlikçi” dediğimizi hakaret kabul edip bize mahkeme açan;
1- Davacı olan AKP Genel Başkanı ve avukatları:
a.a) Wikileaks belgelerinde
b. b) ABD ve İngiltere büyükelçiliklerinin demeçlerinde
c. c) Farklı gazete ve dergilerde çıkan ve bu güne kadar yalanlanmayan haber ve yorumları, ısrarla, sanki biz söylemişiz gibi çarpıtmaya ve “Katırına gücü yetmeyip palanına saldıran adam” misali bizi sorumlu tutmaya çalışmaktadır.
2- Davacılar; ne Sn. Başbakanı, ne AKP icraatlarını doğrudan hedef almayan ve üstelik bize değil başkalarına ait bulunan GENEL TESPİT VE TENKİTleri bile kendi üzerlerine alınarak, bu bahaneyle bizi suçlama çabasındadır.
3- Sn. Recep Tayip Erdoğan’ın, yabancı ve yıkıcı bir proje olan, Türkiye dâhil 27 İslam ülkesini parçalamayı amaçlayan BOP’un Eşbaşkanı ve görevli elemanı olduğunu itiraf ettiği tam 32 yeri, tarihleriyle tespit edip yüce mahkemeye sunduğumuz halde:
A- Davacılar bunlara asıl itiraz ve inkâr edemeyip
B- BOP Eşbaşkanlığının dış güçlerle işbirliği olup olmadığını gündeme getirmeyip
C- BOP görevlisinin, ülkemiz ve bölgemiz aleyhindeki sinsi girişimlere, nasıl ve niçin hizmet ettiğini es geçip
Bizim, Milli çıkarlarımızın korunması ve halkımızın aydınlatılması yolundaki uyarılarımızı hakaret kabul etmeleri, bir nevi kendilerini aklama telaşı mıdır?
BOP’un amacı
ABD yönetimi 21. yüzyılı bir Amerikan Yüzyılı olarak düşünmekte ve stratejilerini buna göre şekillendirmektedir. O nedenle bütün projeler, PNAC ana projesinin alt projeleri olarak şekillenmektedir. BOP da ABD’nin Avrasya hâkimiyeti için geliştirdiği bir alt projedir. Kamuoyuna ilk kez Joint Forces Quarterly Dergisinin (ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi) Sonbahar 1995 sayısında ‘The Greater Middle East’ ismi ile duyurulmuş emperyalist ve Siyonist bir girişimdir.
26 Şubat 2003’te Amerikan Girişim Enstitüsünde ABD Başkanı Bush tarafından ‘Ortadoğu’da Demokratik Değerlerin Yayılmasını Öngören Plan’ açıklanırken, ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nden bahsedilmiştir. Bush ayrıca 9 Mayıs 2003’te yaptığı bir konuşmada 10 yıl içerisinde ‘ABD-Ortadoğu Serbest Ticaret Bölgesinin’ kurulacağını açıklayarak, projenin hedeflerinden birini dile getirmiştir. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice da, 7 Ağustos 2003’te The Washington Post gazetesindeki yazısında, BOP kapsamında 22 ülkenin hedef tahtasına konulup yeniden yapılandırılacaklarını ifade etmiş, projenin kapsamı hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilmesine imkân vermiştir.
Ulusal Demokrasi Vakfı’nda 6 Kasım 2003’te Bush, ‘Ortadoğu’yu Özgürleştirme Stratejisini’ açıklayarak BOP’ta nelerin sloganlaştırılması gerektiği mesajını vermiştir.
Başkan Yardımcısı Dick Cheney de, Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu’nda ‘Büyük Ortadoğu’ya Reform’ projesini açıklamıştır. Dışişleri Bakanı Colin Powell, değişik zamanlarda yaptığı konuşmalarda İslam coğrafyasının siyasal olarak değiştirileceğini belirtmiştir.
ABD NATO Konseyi Daimi üyesi Nicholas Burns, 24 Ekim 2003’te ‘NATO ve Büyük Ortadoğu’ adlı bir toplantıdaki konuşmasında, NATO’ya yeni bir misyon biçilip Büyük Ortadoğu’da konuşlanmasını istemiştir.
Londra’da yayınlanan El Hayat gazetesi 13 Şubat 2004’te, ABD’nin G-8 zirvesi için hazırlatıp üye ülkelere dağıttığı taslak metninde BOP’un ayrıntılarına yer vermiştir.
BOP hangi ülkeleri kapsamaktadır?
BOP’un eylem alanı resmen ilan edilen net sınırların da ötesine taşmaktadır. Her an yeni ülkelerin kapsam içine alınabilmesi için “açık kapı” bırakılmaktadır. Bununla birlikte özellikle ABD kaynakları 27 ülkenin ilk planda BOP çevresinde değerlendirildiğini vurgulamaktadır. Bu ülkeler şunlardır: “Afganistan, Bahreyn, BAE, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin Özerk Yönetimi, Irak, İran, İsrail, Katar, Kuveyt, Komor Adaları, Lübnan, Libya, Mısır, Moritanya, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tunus, Türkiye, Umman, Ürdün ve Yemen.”
ABD’nin 21. yüzyılın ABD yüzyılı olması için hazırladığı ‘Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi’ (PNAC), ABD’nin tek başına dünya hâkimiyeti kurması için daha önce hazırlanmış projelerin birleştirilmesi ile elde edilmiş bir projedir. ABD politikalarında etkili olan stratejist Brzezinski’ye göre ABD’nin dünya hâkimiyetinin yolu Ortadoğu İslam coğrafyasının ve Avrasya’nın kontrolünden geçmektedir. Brzezinski, “Doğu Avrupa’yı yöneten Merkez bölgeyi kumanda eder; Merkez bölgeyi yöneten Dünya adasını kumanda eder; Dünya adasını yöneten, Dünyayı kumanda eder” görüşündedir. Brzezinski, ABD’nin Avrasya Stratejisini biçimlendirmek için yazdığı ‘Büyük Satranç Tahtası’ adlı kitabında, ABD yönetimini bu bölgeyi kontrol edebilecek başka bir gücün ortaya çıkmaması ve bölge ülkelerinin parçalanıp zayıflatılması konusunda uyarıp şunları söylemektedir: “Amerikan politikasının nihai hedefi, iyi huylu ve uzun vadeli eğilimlerle ve insanlığın çıkarları ile uyum halinde, tek merkezden yönetilen küresel bir topluluk oluşturma hayalidir. Fakat bu arada, Avrasya’ya egemen olan ve böylece Amerika’ya meydan okuma yeterliğine sahip başka bir rakibin ortaya çıkmaması gerekir; diğer taraftan Avrasya’nın kontrolü ise Büyük Ortadoğu diye isimlendirilen bölgenin kontrolünden geçmektedir.”
Dünya kullanılabilir petrol rezervlerinin yüzde 68’i ve doğalgaz kaynaklarının yüzde 41’ini içeren Ortadoğu, ABD ve tüm Batı ülkeleri için stratejik bir öneme sahiptir. Son 10 yılda saptanan rezervlerin ise yüzde 90’ı yine bu bölgededir. 2020 yıllarına gelindiğinde, bu bölgenin dünya petrol talebinin yüzde 40’ını karşılayacağı öngörülmektedir.
Diğer taraftan 2003 yılında RAND Corperation tarafından hazırlanan ‘Sivil Demokratik İslam: Ortaklar, Kaynaklar ve Stratejiler’ adlı raporda, Türk İslamı, Alman İslamı, Arap İslamı, Mısır İslamı, Köktendinciler, Gelenekçiler, Modernist Müslüman ve Ilımlı İslam gibi kavramlaştırmalara gidilmesi, Büyük Ortadoğu coğrafyasında yeni ulus inşasının yanı sıra yeni dinler inşa edilmek istendiğini göstermektedir.
Bugün ABD, Irak ve Afganistan’da buna benzer bir politika izlemektedir. Büyük Ortadoğu projesinin gizli amaçlarından en önemlisi bölgeyi etnik ve dini eksenli olarak paramparça edecek tarzda yeni uluslar ve yeni dinler ortaya çıkarmaktır. Son Libya ve Suriye müdahaleleri de bu amaçlıdır.
http://www.millicozum.com/mc/aralik-2011/sn-basbakan-bopun-elema