BÜLBÜL COŞAR, GÜL COŞAR
Aşk ile
şevk ile, zikre dalınca
Gönül
coşar, gözüm coşar, dil coşar
Aklımı
derya-yı nura salınca
Feza
coşar, füze coşar, yel coşar
Huzurla
tadarsın, zikrin hazzını
Mevlaya
sunarsın, hem niyazını
Erenler
çalınca, aşkın sazını
Alem
coşar, devran coşar, tel coşar
Aşıklar
sadıklar, döner pervane
Gafiller
sanırlar, bunlar divane
Hay!
Hak!. diye gümler, inler elvane
İhvan
coşar, halka coşar, zil coşar
İman
ihlas çıksa, vücut olur put
Sen etme
aşikâr, ağzın sırrın tut
Aldırma
yangına, aşkın kahrın yut
Ocak
coşar, ateş coşar, kül coşar
Felekler
melekler, devrana başlar
Kuşlar
kelebekler, seyrana başlar
Çiçekler
böcekler, hayrana başlar
Bahçe
coşar, bülbül coşar, gül coşar
Yürekten
Allah de, yalvar Mabuda
Arayanın
yolu, çıkar maksuda
Hepsi
zikre düşmüş, bak şu mevcuda
Beyin
coşar, boyun coşar, bel coşar
Zikrin
lezzetine, varanlar bilir
Dost ile
yar olan, yaranlar bilir
Hak yolda
vücudun, yoranlar bilir
Beden
coşar, ayak coşar, el coşar
Dervişana
gece, gündüz az gelir
Başkasına
sünnet, ona farz gelir
Kıştan
sonra bahar, gelir yaz gelir
Yağmur
coşar, ırmak coşar, sel coşar