Avrupa Birliği ve Siyonist İsrail işbirlikçisi partilere oy verip iktidara taşıyanlar ve bunların bütün talan ve tahribatlarına ortak olanlar, hiç mi Allahtan korkmaz ve ahirette hesap vereceklerini dikkate almazlardı!? Çünkü siyasi şuur ve sorumluluk bilinci taşımayanların, hem İslami onurları, hem de insani huzurları ayaklar altına alınmaktaydı.
Ebû Hanifenin Siyasi ve İlmi Cihadı![1]
İslam siyasi tarihinde Sasani yönetim geleneğinin etkisiyle din ve devlet ikiz kardeş olarak sayılmıştır. Bu perspektifte, dinin temel, devletin ise bu temeli koruyan bekçi olarak sunulması, İslam siyasi düşünceler tarihinde din-ü devlet anlayışının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Başka bir deyişle, birlik, bütünlük ve nizamın korunması adına devlet, din/düzen üzerinde baskın konuma çıkmıştır. Hz. Muhammed (SAV) ve dört halife döneminde din/düzen ve devlet ayrımı ortaya çıkmamışken, Emevi saltanatı ile birlikte, ilmi temsil eden ulema ile iktidarı temsil eden ümera arasındaki ilişki ve mücadele önem kazanmıştır.
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..