İTİKADİ VE SİYASİ MÜNAFIKLIK
VE
İSLAMİ DÜZEN KARŞITLIĞI
Münafıklık; gerçekte İslamın bütün haber ve hükümlerine tam ve sağlam olarak inanmadığı ve bunlara itimat ve ihtiyaç duymadığı halde, görünüşte mümin, müttaki, hatta mücahit rolü oynanmasıdır. Münafıklığı; 1- İtikadi ve Siyasi Münafıklık, 2- Ameli ve Ahlâki Münafıklık olarak iki ana bölüme ayırmak lazımdır. En sinsi, en tehlikeli ve en yaygın haldeki münafıklık, İTİKADİ münafıklık olduğu halde, maalesef bunun üzerinde pek durulmamaktadır. Genellikle, AMELİ münafıklıklarla ilgili ayetler, hadisler ve haberler gündeme taşındığından, kalbi ve itikadi münafıklık çok da zararlı değilmiş gibi, yanlış bir algı oluşmaktadır.
Münafığın alâmeti üçtür: 1- Konuşunca yalan katar, 2- Söz verince vaadinde durmaz, 3- Bir şey emanet edilince, hıyanete kalkar. (Buhari İman: 24, Müslim İman: 107, Tirmizi İman: 14, Nesai İman: 20)
Müslimde, Oruç tutsa, namaz kılsa ve Müslüman olduğu iddiasında bulunsa da ilavesi vardır.
Bu Hadisin bazı rivayetlerinde, Münafığın dördüncü bir huyu olarak:
Düşmanlık yapınca, aşırıya kaçar ve muhatabını, onda bulunmayan kötülüklerle suçlar fazlalığı aktarılmıştır.
İtikadi Münafıklığı en net şekilde Nisa Suresi 60 ve 61. ayetleri anlatmaktadır.
(Ey Resulüm!) Sana indirilen (Kur'an'a) ve Senden önce gönderilen (Kitaplara), sözde inandıklarını öne süren (sahtekâr münafıkları) görmez misin? Ki bunlar, (hak ve adalet ölçüleriyle değil) tağutun önünde (zalim ve bâtıl düzenlerin kurum ve kurallarıyla) muhakeme olunmak (şeytan fikirli Yahudi ve Hristiyanların hükmü altında yaşamak) istemektedirler! Oysa (mümin ve Müslüman sayılmak için) onu (tağutu ve süper güç putunu) red ve inkâr etmekle emrolunmuşlardır. Şeytan onları derin ve dönüşü olmayan bir sapkınlığa sürüklemek istemektedir. (Nisa Suresi: 60)
Ne vakit onlara: (Bu temelsiz ve geçersiz yorumları bırakıp) Allahın indirdiği (Kuranın açık ve kesin hükümlerine) ve Resulün (bildirdiklerine ve sünnetine) gelin (bunları ölçü edinelim) denildiğinde, o münafıkların Senden süratle uzaklaşıp kaçtıklarını (ve Kuranın hükümlerinden kaytardıklarını) görürsün. (İşte bunlar asıl itikadi münafıkların ta kendileridir.) (Nisa Suresi: 61)
Bu iki ayet-i kerimeden açıkça anlaşılıyor ki:
a) En gizli ve kalpleri kirli münafıklar, sözde ve zahirde, Kurana ve önceki Kutsal kitaplara inandıkları iddiasında bulunurlar.
b) Ancak buna rağmen, TAĞUTİ (İslam dışı, Kuran karşıtı) sistemler ile muhakeme olunmak, yani bâtıl ve bozuk düzenler içinde yaşamak tercihinde ve arzusundadırlar. İslami esaslara göre düzenlenmiş sistemlere karşıdırlar.
c) Halbuki her türlü Tağuti (İslam dışı) düşünce ve düzeni redd ve terk etmekle, bâtıl ve barbar rejimleri inkâr etmekle emrolunmuşlardır.
d) Bu münafık kesimlere ve marazlı kimselere: Gelin, Allahın indirdiği hükümlere ve Resulüllahın sünnetine ve hayat sistemine tâbi ve taraf olalım denildiğinde; temelsiz mazeretler ve geçersiz bahanelerle, uzaklaşıp kaçılmaktadır.
Bir Müslümanın şu soruları kendisine yöneltmesi ve samimi yanıtlarına göre iman durumunu değerlendirmesi gerekir.
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ