Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı SP’NİN YENİ BAŞKANI VE VİTRİN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYENLERİN ŞAŞKINLIĞI

SP’NİN YENİ BAŞKANI VE VİTRİN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYENLERİN ŞAŞKINLIĞI

Yazar: yonetici
0 Yorum 418 Görüntüleyen

SP’NİN YENİ BAŞKANI VE VİTRİN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYENLERİN ŞAŞKINLIĞI

 

Şimdi Sn. Recai Kutan Bey’den asıl sorumuz şu olacaktı: Erbakan Hoca’nın vefatından sonra kendileri tarafından “Çok yakında ve noter huzurunda açıklanacağı” vurgulanan “Hoca’nın Vasiyeti” bunca yıldır niye halâ açıklanmamıştı? Bu durum Erbakan Hoca’ya vefasızlık, Onun emanetine hıyanet ve haksızlık mıydı, yoksa başka önemli gerekçeleri mi vardı? Evet bu vasiyet nerede kalmıştı ve niye rafa kaldırılmıştı? Ayrıca çocukları ve başta Fatih Erbakan, niye bu vasiyetin gizlenmesi üzerinde durmamışlardı? Yoksa karşılıklı gizli bir anlaşma mı yapılmıştı? Bu konudaki sorumluluklarımız Bakara Suresi 180-181. ayetlerinde şöyle hatırlatılmıştı:

“Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır(lı mal ve diğer imkânlar) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya (ve alakalı olanlara) bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı).

(Artık) Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten (ve kesinliğini bildikten) sonra değiştirirse, (veya gizlerse) günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah Semi’ (her şeyi duyan) ve Alim (olan)dır.”

Seksene yaklaşmış yaşına ve hakkında birçok şaibeler dolaşmasına rağmen 1941 Maraş doğumlu ve Üzeyir oğlu Temel Karamollaoğlu SP’ye Genel Başkan yapıldı. Böylece aslı ve amacı malum Oğuzhan Asiltürk’ün “Partideki görüntü değişikliği” dediği şeyin, Mustafa Kamalak’ın yerine Temel Beyi oturtmak olduğu anlaşıldı. Sn. Kamalak biraz cesaretli ve metanetli olsaydı ve birlikte rahat çalışacağı bir liste ile seçime katılsaydı kazanacaktı, ama maalesef bunu yapamayacak kadar dirayet ve direnç fukarasıydı.

Temel Karamollaoğlu’nun karanlık tarafları!

Bizim Temel Bey üzerindeki şüphelerimiz oğlunun ve kızının 28 Şubat sürecinin figüranlarından sahte şeyh Ali Kalkancı’ya mürit olmaları ve onun vakfının Ankara temsilciliğini açıp fedakârane hizmetlere koşturmaları üzerine yoğunlaşmıştı. Öyle ya, Milli Görüş sayesinde 3 dönem milletvekilliği, iki dönem Sivas Belediye reisliği kazandığı halde; ●MGV gibi partimizin gençlik teşkilatlarında ve diğer yan kuruluşlarımızda hiçbir gayretlerine rastlanmayan, ●Bir tek gün bir Milli Gazete alıp bir yere bıraktıklarına ve abone çalışması yaptıklarına şahit olunmayan, ●Partinin Miting ve konferanslarında, hatta babasının seçim çalışmalarında hiçbir faaliyete katılmayan ve görev almayan bu Zahid Karamollaoğlu ve Zeynep KaramollaoğluAli Kalkancı gibi bir tarikat istismarcısı sahtekârın, ne maksatla ve hangi vasıtalarla sadık ve fedakâr müritleri olup çıkmışlardı? SP’ye Genel Başkan olan bu muhterem ve mücahit insan öz evlatlarına nasıl bir şuur aşılamıştı ve kendi öz çocuklarına sahip olamayan birinden camiamız ne fayda sağlayacaktı? Yoksa 28 Şubat sürecinde Erbakan’ın aleyhinde kullanılmak üzere hazırlanan senaryolardan birisi olan Ali Kalkancı tezgâhında bilerek ve isteyerek ve ailelerin de izni ve bilgisi dahilinde ve tabi Erbakan’a zarar vermek ve Milli Görüş’e fatura edilmek üzere, kasıtlı olarak mı görev almışlardı?

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi