Sabahattin Önkibar, CIA ve İngiliz Devletine Göre: T. Erdoğan, Abdullah Gül ve Deniz Baykalın mal varlıklarıyla ilgili iddiaları sıralarken, asıl amaçlarının Rahmetli Erbakan Hocayı karalamak olan bu video çekiminde,[1] diğerlerinin iftiralarına tarafsızlık süsü vermek üzere gündeme taşındığı sırıtmaktaydı. Önce Sn. Önkibar CIAnın ve İngiliz İstihbaratının bir elemanı mıydı ki, bu sözde gizli ve özel bilgiler kendisine ulaştırılmıştı?
İkinci sırıtan çelişki, Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı ve Vatan Partili İsmail Hakkı Pekin, CIA görevlisinin Sn. Erdoğanın haksız mal varlığı bilgilerini kendisine aktarmasına rağmen, bugün ne maksatla Perinçekle beraber koyu Erdoğan ve AKP iktidarı savunucuları olup çıkmışlardı? Eğer bazı makam ve çıkarlar karşılığı kiralanmış iseler, böylesi satılık insanlara ne kadar güven duyulacaktı?
Şu gerçeği bir kez daha vurgulayalım ki, Sabahattin Önkibar gibi zırvacıların aslında kimlerin adamları olduğu, daha rahat anlaşılsındı.
25 Eylül 2022 tarihli Habertürkte Eren Eğilmezin yönettiği Gerçek Fikri Ne? programına konuk olan Yahudi araştırmacı-yazar RIFAT BALİ şu mealde itiraflarda bulunmuşlardı:
Türk Yahudi Cemaati, 28 Şubatla Erbakanın devre dışı bırakılması sonrası rahatlamışlardır. O süreçte askeri ve sivil bürokratların bazılarının İsraille ihale rantlarını paylaştıklarını duydum ama aslını bilmiyorum. Yahudi Cemaatinin, İsrailin ve ABDdeki Siyonist Lobilerin en büyük kuşkuları Erbakan ve Milli Görüş fikriyatıydı. Erbakanın 70li yıllarda Hükümet ortağı oldukları koalisyonlarda, onlara bağlı Bakanlıkların Yahudi asıllı iş adamları devletten ihale ve kredi alamamışlardır! sözleri, Erbakandan hangi mahfillerin ve hangi sebeplerle gıcık aldıklarını açığa vurmaktaydı. Ve tabi sizin gibi süprüntü ve döküntülerin niçin kiralanıp Erbakana sataştığınız da ortaya çıkmaktaydı.
Kaldı ki Erbakan Hocamız; Sedat Ergin, Fehmi Koru, Cengiz Çandarın sundukları Kanal 6 Panorama programında; Bosnaya yardım paraları konusunun resmi kayıtlarla ve başta Aliya İzzet Begoviç ve diğer üst düzey yetkililerin Erbakan Hocamızın şahsında Milli Görüş Camiasının samimi yardım ve desteklerine yönelik teşekkürleri ve alındı belgelerini kamuoyunun dikkatine sunmuş ve münafıkları susturmuşlardı.
Kayıp trilyon teranesi ve sütü bozukların teresliği
Erbakanın Stratejik Hamleleri ve Siyonist-Sabataist Şarlatanların Tepkileri
Erbakan Hocanın tarihi hamlelerini ve Siyonist sömürü saltanatını sarsan projelerini engellemek ve Hocayı halkın gözünden düşürmek üzere yoğun iftira kampanyaları başlatılmıştı. Bu şeytani planlarda hem dış odaklar, hem içerideki masonlar hem de solcusundan İslamcısına bir sürü kiralık piyonlar rol almaktaydı. Sabataist solcu cazgırların son eri (Yalçın) da her fırsatta bu asılsız ama kasıtlı ithamları gündeme taşıyarak bir türlü dinmeyen Erbakan gıcıklıklarını ve kuyruk acılarını bastırmaya çalışmaktaydı. OdaTVnin yeni finolarından Aydın Tolga da Nasıl oluyor da İslamcılık siyasetinden bu kadar yolsuzluk çıkıyor? başlıklı yazısında; önce bütün Müslümanları hatta İslamı töhmet altına almaya, özellikle de Milli Görüş üzerinden Erbakan Hocayı karalamaya ve tabi dolaylı biçimde, Erdoğanın ve AKP iktidarının yolsuzluk ve hırsızlık suçlarını da Erbakanın sırtına yıkmaya uğraşmaktaydı.
Avrupada faaliyet gösteren, Nurculardan Süleymancılara, Tarikatçılardan Fetullahçılara, Erbakan düşmanı Radikal İslamcılardan AKP ve Erdoğan yandaşlarına Diyanete bağlı kuruluşlardan diğer istismarcı oluşumlara kadar; onlarca farklı ve aykırı kesimlerde ve bunlara bağlı camilerde toplanan ve birçoğu şahsi amaçlar için çarçur olunan paraların tamamını, Milli Görüş camilerinde ve Saadet Partisinin yetkililerinin emriyle yapılmış gibi göstermeye kalkışmak Ve bütün bunların Erbakanın bilgisi, müsaadesi ve istifadesi altında yürütüldüğü kanaatini yaymaya çalışmak, sütü bozuklara yakışır bir şeytanlık ve şarlatanlıktı Ve hele bu kasıtlı ve kafa karıştırıcı çarpıtmaların; AKP kurmaylarının konuşulan vurgun ve soygunlarını çok da abartmamak ve normal karşılamak lazımdır; çünkü bunlar Erbakanın ve Milli Görüşün devamıdır! imajını oluşturmak için yapılması, ahlâksızlığa dönüşen bir hazımsızlığın devamıdır.
Kayıp Trilyon Meselesi ve Adaletin Terazisi
Adaletin bir anlamı ve vazgeçilmez bir esası da: Aynı iddialara, aynı davaları açmak; aynı şartlarda, aynı araçlarla ve aynı amaçlarla işlendiği öne sürülen suçlara aynı cezaları uygulamaktır. Bunun aksi; ayrımcılık ve kayırımcılıktır, çifte standartçılık ve haksızlıktır.
RP Davasının Hâkimlerinin bir kısmı FETÖcü çıkmıştı!
CHPnin bir televizyon kanalına 3 milyon dolar verdiğine dair haberler daha önce medyada yer almıştı. Bu haberlerin çıkış sebebi, Türkiyenin tasarlanmış bir proje çerçevesinde yeniden 28 Şubat günlerine sürüklenmek hesaplıydı. Söz konusu kanal, milleti kamplaşmaya çağırırken birileri, muhtemelen hükümet kanadından birileri, bu belgeleri basına sızdırmıştı. Aradan yıllar geçince öğreniyoruz ki, sözü edilen para 4 trilyon kadarmış ve Maliye Bakanlığı durumu ilgili mercilere aktarmış, ama bugüne kadar da hiçbir işlem yapılmamıştı. Gelinen noktada sözü edilen hesaba Anayasa Mahkemesinin bakıp bir karar vereceği anlaşılmaktaydı.
…
MAKALEYİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ..