Anasayfa » RIZA ZELYUT AYARSIZI VE AYDINLIK’IN İSLAM DÜŞMANI YAZARLARI

RIZA ZELYUT AYARSIZI VE AYDINLIK’IN İSLAM DÜŞMANI YAZARLARI

Yazar: yonetici
0 Yorum 199 Görüntüleyen

RIZA ZELYUT AYARSIZI VE AYDINLIK’IN İSLAM DÜŞMANI YAZARLARI

 

Osmanlı, İslami temelleri ve insani hedefleri esas almış, tarihin en adil ve asil medeniyetlerinden birini başarmış, iman ve cihatla yoğrulmuş Türk ahlak ve faziletini dünyaya tanıtmış şanlı bir devletin şerefli adıdır. Ve zaten bu Hak ve adaleti, bu ahlak ve asaleti gösteremeyen bir devletin 6,5 asır boyunca ve üç kıtada hükümran olması ve çok farklı ve aykırı köken ve kültürleri barış ve bereket içinde barındırması imkânsızdır. Bu kadar büyük bir coğrafyada ve bu kadar değişik inanç ve yaşam tarzı arasında ve 6,5 asır boyunca devletin farklı kademelerinde ve halkın ayrı kesimlerinde bir takım haksızlık, yanlışlık ve hatta ahlaksızlıkların vuku bulması da mümkün ve olağandır. Ancak “hüküm ekseriyete (çoğunluğa ve genel duruma) göre alınır ve istisnalar (kısmi ve cüz’i örnekler) bu kaideyi bozmayacaktır.” Osmanlı tarihini ve O’nun hukuk ve ahlak sistemini anlatan Johann Wilhelm Zinkeisen‘in 7 ciltlik eserinde, Joseph von Hammer‘in 10 ciltlik Büyük Osmanlı Tarihinde, Fransız tarihçi Jean-Henri-Abdolonyme‘nin Batılı Tarihçilerin ağzından Osmanlı Gerçeklerinde; Anadolu’yu ve İstanbul’u ellerinden aldıkları için bir Haçlı hırsıyla ve ön yargılı yaklaşmalarına rağmen Osmanlı devlet erkânının ve halkının genel ahlaki meziyet ve faziletleri, İslam’dan kaynaklı hukuk sisteminin ve yönetim prensiplerinin temel hakkaniyet tezahürleri, hayranlıkla anlatılmıştır. Tekrar hatırlatalım ki, elbette bu uzun süreç içerisinde ve çok geniş ülkelerde ve halk kesimleri bünyesinde, herhalde bir takım haksızlıklar ve ahlak dışı davranışlar da yaşanmıştır. Çünkü nefsanî ve şeytani dürtüler taşıyan insanların bulunduğu ortamlarda bu gibi davranışlar kaçınılmazdır. Ancak ölçü, genel gidişattır.

Şimdi bu tarihi gerçeklere rağmen, Aydınlık yazarı Rıza Zelyut, Haçlı gâvurların bile tenezzül etmedikleri bir soysuzluk damarı ve İslam düşmanlığı ile:

“İşgalci ve esirci Osmanlı’nın savaşlarda tutup İstanbul’a getirdiği genç oğlanları kullandıklarını (kulanparalık yaptıklarını), bütün padişahların ve saray erkânının oğlancılıkla uğraştıklarını, böylece her türlü haksızlık ve hayâsızlığın yaygınlaştığını” yazacak kadar alçalmıştır.[1]

Ne o dönemde ne de günümüzde asla ciddiye alınmayan, itimat ve itibar duyulmayan karalama kasıtlı ve önyargılı bazı kitapları, hatta yazarı bile belli olmayan Risale-i Garibe gibi uydurma safsataları gerçek ve güvenilir kaynakmış gibi gösterip hiç utanmadan bu iftiraları sıralayan Rıza Zelyut’a sormak lazımdı: Bu ülkeyi bize vatan bırakanlara bu denli kin ve garazınızın altında, Şeytan gibi bir İslam düşmanlığı mı, yoksa herkesten gizlediğiniz bir gâvurluk damarınız mı yatmaktaydı?

Bu Rıza Zelyut, “Bütün Osmanlı Padişahlarının içki düşkünü olduklarını hatta Osman Gazi’nin Türkmen beylerine kımız içkisi sunarak Osmanlı Beyliği’nin temelini attıklarını”[2] ortaya atacak kadar azıtmıştı. Bütün bu asılsız ve ahlaksız itham ve iftiralarla hıncını ve hırsını alamayan Rıza Zelyut, “Osmanlı, tarihte gelmiş geçmiş en büyük Türk düşmanıdır”[3] iddiasında bulunacak kadar bunamıştı ve Osmanlı düzenini “ahlaksızlık sistemi” olarak tanımlayacak kadar sapıtmıştı. Ama Joseph von Hammer bile, Büyük Osmanlı Tarihi (aslı 2. cilt, tercüme 3. cilt sh: 185-202) arasında Osmanlı Devleti’nin dört (4) Rüknü (temel esası) başlığında “Osmanlı yönetiminin her kademesinde tarihte benzeri pek az görülen çok yüksek bir hakkaniyet ve adalet, örnek bir insaniyet ve asalet prensipleri uygulandığını”, insaf ölçüleriyle ve belgeleriyle ortaya koymaktadır.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi