OSMANLI İSLAM NİZAMI
VE
TÜRKLERİN ADALET MİZANI
Afganistan asıllı bir Müslüman olan Tamim Ensari, İslamın Bakış Açısından DÜNYA TARİHİ isimli bir kitap hazırlamıştı. Oysa peşinen belirtelim ki, bu kitaba; Haçlı Batı gözüyle, bir Müslümana yazdırılan İSLAM TARİHİ denmesi daha uygun olacaktı. ÇünküArnold Toynbee ve Hendrick Van Loon gibi Batılı tarihçilerin etkisiyle hazırlandığını kendisi de ağzından kaçırmıştı. (Bak: Sh: 11) Hz. Peygamberimizin Hira mağarasındaki Hz. Cebraille muhatap olmasını bir hayal yansıması (Sh: 43) olarak yorumlamaktan,Acaba Muhammedin sözleri kendisine mi, yoksa Rabbine mi aitti? (Sh: 54) şeklindeki kafa karıştırıcı çarpıtmalara; Peygamber Efendimizin 10 bin kişilik düzenli ve disiplinli bir orduyla ve yüksek strateji oyunlarıyla, ama kansız ve savaşsız teslim aldığı Mekkenin,Müşriklerce kendiliğinden bağışlandığını (Sh: 56) iddia eden saptırmalarına kadar, bir sürü kasıtlı yanlışlıklar barındıran bu kitabına, kısa ve öz bir tenkit yazmamız lazımdı. Yazar, İslam; Çin, Hindistan ve Batı Medeniyetinin bir öğesi ve özeti sayılır (Sh: 427) diyerek münafık niyetini ve kiralık mahiyetini ortaya koymaktaydı.
Tamim Ensari yer yer, Türklere yönelik özel hıncını da kusmaktaydı. Filistinin kontrolünü ele alan Selçuklu Türkleri (ve Selahaddin Eyyubi) başka din mensuplarına hiç de hoşgörülü davranmıyorlardı. (Sh: 174) şeklinde iftiralar atmaktaydı. Haçlıların, Anadolu Selçuklularına ve Ortadoğu Müslümanlarına yaptıkları zulümleri abartılı (Sh: 178) bulan yazarın, vahşi ve gaddar Moğollarla Türkleri aynı soydan sayma çabası (Sh: 190) mide bulandırıcıydı. İslam tasavvufunu, Budizmin ve Hint felsefesinin devamı sayma(Sh: 207), İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Humeyniyi zalimlikle suçlama (Sh: 409), İhvanı Müsliminin ve Hamasın tamamını Yahudileri katletme amaçlı bir terör harekâtı(Sh: 413-414) gibi sunma çabaları, yazarın ayarını ve amacını ortaya koymaktaydı. Amerika ve Avrupayı (tüm Batıyı); Tanrıyı (ve kutsal kuralları) siyaset ve sistemin merkezine koyan Protestan dindarların kontrolünde olan, adil ve insancıl bir düzen uygulayan (Sh: 421) modern ve medeni dünya(!) olarak tanımlamaktan utanmayan yazar, Amerikanın Afganistan işgalini bir huzur ve demokrasi transferi olarak yorumlamaktan da sakınmamıştı. (Sh: 422)
Yaklaşık 500 sayfalık bu kitapta yer yer, orijinal yaklaşımlara ve doğru yorumlara da rastlanmakta, ama genellikle Haçlı ve Siyonist Batının İslama şaşı bakışını yansıtmaktaydı. Özellikle Osmanlı Devletiyle ilgili saptama ve saptırmalarının satır satır yanıtlanması, ciltlerce yer kaplayacaktı. Bu nedenle cümleleri kendi içinde düzeltmek ve okurlarımıza doğru bilgiler halinde arz etmek daha uygun olacaktı.
Osmanlının ortaya çıkışı ve Medeniyet İnkılabı
İlahi kaderin cilvesiyle, zalim Moğol Cengizin torunu Hülagü'nün, Bağdat'ı yıkıp geçtiği 1258 yılında, Anadolu'daki Türk kabilesinden, Kayı aşiretinden bir gazi ailesinde Osman adında bir çocuk dünyaya geliyordu. Osman'dan sonra gelenler, Osmanlı ya da Batılıların telaffuzuyla Osmanlılar olarak anılıyor ve sonunda çok güçlü bir imparatorluk doğuyordu. Batılıların ve yandaşlarının imparatorluk dediği, ama gerçekte İslam kaynaklı bir Barış ve Bereket Medeniyeti olan Osmanlı Devletinin temelini Osman Bey atıyor, onun kudretli iradesi ve ferasetli cesareti sayesinde, Anadolu'daki küçük emirlikler bu kutlu devlete katılıyordu. Ataları Orta Asya'nın bozkırlarında Moğollardan kaçıp gelen 400 kişilik yiğit ve adil bir göçebe kabilenin soyundandı. Onlar için, Sarayları atlarıydı, tahtları evleri ve hazineleri heybeleriydi diyenler haklıydı. Başkentleri, o gece nereye kamp kuruyorsa orasıydı. Aslında Osman Beyin kendisinden sonrakilere bıraktığı miras, sadece kutlu bir sürecin başlangıcıydı. Savaş döneminde, adamlarını sınır boylarına getiriyor ve Hristiyan krallar ve tekfurlarla savaşarak, hem yöre halkına hem kendi toplumuna huzur ve adalet sağlıyor, hem de ganimet biriktiriyordu. Savaşmadığı “Tatil dönemi”nde ise kontrol sağladığı alanlarda güven ve hürriyet sağladığı tüm yerleşik köylüden ve Bizanstan kat kat düşük ölçüde vergi topluyordu.
MAKALENİN DEVAMI İÇİN:
http://www.millicozum.com/mc/duyurular/osmanli-islam-nizami-ve-turklerin-adalet-mizani