Anasayfa » Oğuzhan Asiltürk’ü Anlamayan Ahmaktır! KAÇAK OYNAMAK DEĞİL, AÇIK KONUŞMAK ZAMANIDIR

Oğuzhan Asiltürk’ü Anlamayan Ahmaktır! KAÇAK OYNAMAK DEĞİL, AÇIK KONUŞMAK ZAMANIDIR

Yazar: yonetici
0 Yorum 159 Görüntüleyen

Oğuzhan Asiltürk’ü Anlamayan Ahmaktır! KAÇAK OYNAMAK DEĞİL, AÇIK KONUŞMAK ZAMANIDIR

 

Mustafa Kamalak’ın Talihsiz Tavrı

 

20 Mart 2012 tarihinde ÇAY TV. Bakış Açısı programına katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın, “üstadım” diye iltifatlar yağdırdığı Abdurrahman Dilipak gibi şarlatanların; “cihat paralarıyla alınan malları zimmetlerine geçirmekle suçlanan, Erbakan’ın çocuklarıyla ilgili, kasıtlı ve saptırıcı soruları karşısında, Oğuzhan Asiltürk’ü aklayıcı, hatta haklı çıkarıcı tutarsız tavırları….. Ve rahmetli Hocamızı töhmet altında bırakacak kaçamak yanıtları,” tam anlamıyla mide bulandırmakta ve kendisine umut bağlayan gönüldaşlarımızı hayal kırıklığına uğratmaktaydı.

 

Hayret ki hayret, bir etiket uğruna bunca hakaret ve hıyanete nasıl sessiz ve tepkisiz kalınırdı?! Eh, ne diyelim, Oğuzhan gibi lidere işte böyle bir gölge yakışırdı.

Milli Gazete Kulis Ankara’da Mustafa Yılmaz yazmıştı:

Musa Saffet Bayramaşık’ın asıl adı Mois’miş!

Musa Saffet Bayramaşık adına ilk kez Süleyman Arif Emre beyin hatıralarında rastladım. Milli Nizam Partisi kurulduktan bir süre sonra; ısrarla Erbakan Hoca ile görüşmek ister. Sonunda kendisine randevu verilir. Görüşmede Bayramaşık; Musevi asıllı olduğunu ve “Amerika’daki Musevi Cemaati” adına geldiğini söyler. Talebi nettir: “Amerikan Musevileri, Milli Nizam Partisi’nin İsrail karşıtı söylemlerden vazgeçmesini istemektedir.” (Bize aynı dönemde, Ankara’daki parti seminerlerinde anlatıldığına göre; Saffet Bayramaşık’ın istediği bir değil üç tanedir. Birincisi söylenmiş, ikincisi: “Parti programından, Masonlar üye olamaz” kaydının silinmesi, üçüncüsü ise: “Görünüşte mücahit muttaki bilinen, ama gerçekte Yahudi ve Ermeni dönmesi olan bazı kişilerin Erbakan’ın yakın çevresine yerleştirilmesine müsaade edilmesidir. A.A.)

Sonra mı? Ardından, Milli Nizam Partisi, Türk siyasetinin en kısa ömürlü partilerinden biri olarak tarihe geçer. Çünkü bu görüşmenin üzerinden daha bir ay geçmeden parti Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılır.

Aynı isme daha sonra Nihal Atsız’ın mektuplarında denk geldim. Atsız, bir dostuna yazdığı mektupta şunu soruyor: “Karayım Türkü olduğunu iddia eden, Musevilikten dönüp şimdi Müslüman olan ve Musa Saffet Bayramaşık adını alan şahsı tanıyor musun? Bana geldi. Fakat herkes ona şüpheli şahıstır diyor.”

Bitmedi; geçenlerde, ilahiyathaber diye bir sitede ilginç bir röportaj gördüm. Röportajda İlahiyatçı Mahir Durmaz ilginç bir hatırasını anlatıyor. Ben özetliyorum:

“1975 yılında müftü iken Şişli’de büyük bir evde toplantıya çağrılmış. Toplantıda; “Musevi Hahambaşı David, Rum Patrikhanesi’nden Athena Goras’ın yeğeni ve bazı devlet ricali varmış. Evdeki toplantıda, ‘Üç semavi dinin ortak yönleri ile ilgili uzun konuşmalar’ yapılmış. Peki, bu ilginç toplantının ev sahibi kimmiş? “Musa Saffet Bayramaşık!”

Şimdi durup dururken bunu niye mi yazdık?

Röportaja göre Musa Bayramaşık’ın gerçek adı Mois’miş! Ne kadar ilginç… Munis Tekinalp’in gerçek adı da Mois’di. Hani şu; Tekin Alp adıyla Türk Ruhu kitabını yazan adam! Türkiye’de Munis oluyordu, Amerika’da Mois? Bu durumda insan sormadan edemiyordu: Acaba yakın tarihimizde adını Musa ya da Munis olarak bildiğimiz daha kaç tane Mois vardı ve hala hangi makam ve pozisyondalardı?”[1]

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi