İRAN'IN NÜKLEER UZMANI PROF. MUHSİN FAHRİZADE'YE
SUİKASTIN PERDE ARKASI VE ERDOĞANIN DUYARSIZLIĞI
İran, askeri nükleer programının babası kabul edilen Muhsin Fahrizadeye yönelik 27 Kasım 2020 tarihli saldırının şokunu henüz atlatamamıştı. Fahrizade (59), Tahran yakınlarında patlayıcı yüklü bir kamyonetin infilak ettirilmesinin ardından, otomatik silahlarla suikasta uğramıştı. İranlı yetkililer, İsraili ABDnin taşeronluğunu yapmakla suçlayıp uygun zamanda intikam alacaklarını açıklamışlardı. Patlayıcı yüklü kamyoneti infilak ettirerek pusu kuran failler; makineli silahlarla saldırıya başlamış, çıkan çatışmada İranlı nükleerci ağır yaralanmıştı. Hastaneye kaldırılan Fahrizade kurtarılamamıştı. Amerikan New York Times gazetesi, Amerikalı yetkililerin, saldırının İsrail tarafından düzenlendiğini teyit ettiğini yazmıştı.
İranlı bilim adamının suikastı “istihbarat zaafı” tartışmalarına yol açmıştı.
İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, bilim adamı Muhsin Fahrizade'nin öldürülmesinin ardından başlayan istihbarat zaafı tartışmalarının “psikolojik operasyon” olduğunu vurgulamıştı. Sosyal medya hesabı Instagram'dan yaptığı paylaşımda Rebii, “Bu tür terör olaylarının ardından büyük bir psikolojik operasyon devreye girer. Bu şekilde istihbarat ve güvenlik kurumları zayıflatılmamalıdır.” ifadelerini kullanmıştı. Oysa İranın içinde de MOSSAD VE CIA ajanlarının olduğu açıktı.
Fahrizade suikastının, ABD Başkanı Donald Trump sonrası dünyanın daha az gerilimli bir düzene kavuşma ihtimalinden rahatsız olanlar tarafından gerçekleştirildiğini savunan Rebii yanılmaktaydı. Çünkü bu saldırılar Siyonist Bidenın daha büyük tahribatlarına hazırlıktı. Saldırının amacının da “Toplumun huzuru ve bölgenin güvenliğini bozmak, insanlara ümitsizlik aşılamak, Tahran'ın güttüğü stratejisinde kafa karışıklığı oluşturmak ve İran'ı düşman tarafından tasarlanan sahada oynamaya zorlamak” olduğunu açıklamıştı.
Konuşulup yazılanlara göre Fahrizade, İranın nükleer bomba geliştirmek için 1989 yılında kurduğu iddia edilen gizli program Amad (Ümit) projesinin başındaydı. Bu program resmen 2003 yılında sonlandırılsa da Fahrizade, milli nükleer programın sürdürülmesindeki kilit isimlerden birisi konumundaydı. Nitekim 2015 yılında İranın; Batı ve Rusya ile imzaladığı, ABD Başkanı Donald Trumpın sonra geri adım attığı nükleer anlaşmanın imzalanmasında da etkin rol almıştı. Bu nedenle İranın nükleer programına şüpheyle yaklaşanların kara listesinin ilk sırasında yer almaktaydı. ABD ve BMnin de yaptırım listesinde bulunmaktaydı.
İsrailli kaynaklar, 2018de Fahrizadeye suikast girişimi düzenlendiğini sızdırmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da 2018 yılında Fahrizadeyi hedef göstermiş, Bu ismi unutmayın diye uyarmıştı. Ve Fahrizade, ABDde tam iktidar değişikliğinin beklendiği bir dönemde saldırıya uğramıştı. İranlı yetkililere göre, Fahrizade son dönemde COVID-19 testleri ve yerli aşının geliştirilmesi konusuna da yoğunlaşmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, New York Times gazetesinin konuyla ilgili makalesi ile İsrailli gazeteci Yossi Melmanın Suikastın İrana büyük bir psikolojik ve profesyonel darbe vuracağı şeklindeki mesajını paylaşmıştı. ABDde Trump iktidara geldikten sonra, Ortadoğuda dengeler İsrail lehine gelişmeye başlamıştı. ABD, 2020 ocak ayında Bağdat havalimanı yakınında İHA ile düzenlediği saldırıyla İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymaniyi hedef almışlardı.
İranda Ruhaniye şok suçlamalar başlamıştı
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ: