EY NEBİYYİ ZİŞAN
VE
REHBERİ AHİR ZAMAN!
“Gözler benzerin görmedi, çok özel donatıldın
Analar Senden güzeli, asla doğurmamıştır.
Sanki Sen tam dilediğin, şekilde yaratıldın
Ki Senden mükemmelini, Kudret yoğurmamıştır.
Her tür ayıptan kusurdan, pak temiz yaratıldın
Benim Nebim nefsi için, kızıp bağırmamıştır…” 1
Seni metheden Kur’an’dır, övmek haddimi aşar
Senden bahseden sözlerim, kıymet kazanıp yaşar
Zatını rehber tutmayan, istikametten şaşar
Sen gibi Hakkın yoluna, kimse çağırmamıştır…
Efendim gül yüzün görüp, iman nuruna eren
Biatına bağlı kalıp, davana gönül veren
Nefsü hevasından geçip, benliğin yere seren
Aşık-ı sadıklar hariç, yüzler ağarmamıştır…
“Hulk-i azim” şerefindir, Zat-ı Bari aynası
“Zatıma mirat edindim”, hitabının manası
Karanlığı delen Yıldız, Enbiyanın rü’yası
Eteğine tutunanı, tufan savurmamıştır…
Nolur affeyle Sultanım, kabahatim çok benim
Mahrum etme Senden gayrı, şefaatçim yok benim
Hep Senin muhabbetinle, vurgun kalbim tok benim
Sen gibi kimse yaramı, sarıp sağırmamıştır… 2
1- Bu mısralar, Peygamber şairi Hassan Bin Sabitin, Efendimizin yüzüne karşı okuduğu ve Resulüllah’ın sükutuyla tasdik buyurduğu bir şiirin uygun tercümesidir.
2- Sağırmak: Öz Türkçede; sağaltmak, iyileştirmek anlamına gelmektedir.