MAYA BOZUKSA, FAYDASI YOKTUR!
Sen gerçeği duyur, gerisin bırak
Ne anlatsan boştur, bozuk mayası!
Vicdanı ham kalmış, irfandan ırak
Hep suizan eder, fesat yuvası!
Sen yine fırsat ver, yuların uzat
O aldattım sansın, yarana tuz at
Ayarın kusacak, sonunda o zat
Över, sonra söver; akar salyası!
Hakikat davası, Allah rızası
Bilmeyen adamlar, Şeytan azası
Manevi Miraç’la, gönül fezası
Açılan kalplerin, nurdan boyası!
Edep teslimiyet, Memiş’e döner
Halis niyet hizmet, ermişe döner
Kendini Mevlâ’ya, vermişe döner
Hep hikmet yansıtır, gönül aynası!
Kadir kıymet bilmez, nankör sıfatı
Makam çıkar için, her iltifatı
Hainin tek hayrı, erken vefatı
Yakında ortaya, çıkar foyası!
Bu azgın nefsini, cehtle ezmeyen
Hakikat yolunda, yıllar gezmeyen
Tecelli sırrını, hâlâ sezmeyen
Haddini de bilmez, yoktur hayâsı!
Mürşit diye cahil-lere kananlar
Kur’an’sız davasız, boşa yananlar
Damlayken kendini, deniz sananlar
Sinek böceklerin, kova deryası!
Kabuğun kırmayan, filizlenir mi
İrşat eder diye, fil izlenir mi
Kalp kiri sabunla, temizlenir mi
Hidayet kararmış, kömür kayası!
İslam ki, her şeyi; Kur’an’la ölçmek
En büyük mesele, imanla göçmek
Tehlike; sonunda, ayağı sürçmek
Huzura sunulur, amel dosyası!
Ümidin diri tut, sefer ayıdır
Büyük müjdeler var, zafer yakındır
Biz kuluz, sevinmek; nefer payıdır
Elbet yıkılacak, zulüm dünyası!
Yanıp kavrulduğun, kim anlayacak
Sen “elif” okursun, “cim” anlayacak
Desen “cin”den korun, “çim” anlayacak
Yakında kâbusa, döner rüyası!
Milli Çözüm harman, daneyle saman
Ayrışacak vakti, geldiği zaman
Kendisini altın, yaprağı sanan
Saman sarısıymış, fosmuş hülyası!