Her kim kendisine 'dosdoğru yol' apaçık
belli olduktan (hidayet ve hakikati bilip tanıdıktan,
Hakk ile Bâtılın farkına ve şuuruna vardıktan) sonra, (dünyalık makam ve menfaat hırsıyla) Elçiye (Peygambere ve Hakk dava rehberine) muhalefet edip (haklı ve hayırlı
hareketten ayrılırsa) ve mü'minlerin yolundan başka bir
yola (Siyonist ve Haçlı İttifakına ve şeytani
kurallarına) uyarsa, onu dönüp gittiği
yanda (şerli ortam ve ortaklıkta) bırakırız (bu hıyanet ve
hakaretinden dolayı tekrar Hakka ve hidayet yoluna dönmesine fırsat tanımayız
ve hidayetini karartırız) ve (ahirette de) cehenneme sokarız. O ne kötü ve
sürekli bir (zindan) karargâhıdır! (Nisa: 115)[1]
Bu ayeti kerime, Kuranın mucizesidir.
Çünkü; hidayet ve istikamet kendilerine açıkça beyan edildikten, Hak ile bâtılı
iyice öğrendikten sonra, kim elçiden (ve hayra davetçiden) ayrılıp, dünyalık
makam ve çıkar uğruna müminlerin yolundan başka bir yola kayarsa; İslam
Birliği yerine Haçlı birliğine, Adil Düzen yerine faiz sistemine, edep ve erdem
disiplini yerine zina ve livata serbestliğine uyarsa, onların hidayetlerinin
karardığı ve bir daha hak ve hayır yoluna dönmeyi başaramadıkları tarihi
tecrübelerle tespit edilmiştir.
Bu tiplerin çok acı ve hayret uyandırıcı
örnekleri ülkemizde de görülmektedir. İlim ehlinin, Nisa: 115 ayetine
verdiğimiz mealde şayet bir yanlışlık ve noksanlık varsa lütfen uyarmaları en
samimi temennimizdir.
Çünkü İsrail Hahambaşının Türkiyede 70 civarında tarikat ve cemaati biz ayarladık
[2] beyanları çarpıcı bir itiraf gibiydi. Hahambaşı bu sözleri; Türkiyedeki
hemen bütün tarikat ve cemaat yapılanmalarını ve dindar görünümlü parti
teşkilatlarını, Siyonist dünya sistemine uygun olarak, biz içlerine sızıp
kendimize uyarladık! anlamında söylemişti. Evet dindar ve kahraman
kılıflı işbirlikçi iktidarları da, onları ayakta tutacak ve İsrailin
(Siyonizmin) işini kolaylaştıracak tarikat ve cemaatları da, içlerine sızmak
ve bağlılarının beyinlerini yıkamak suretiyle, ayarlayıp uyarlayan bu dış
Siyonist merkezlerdi.[3]
CÜBBELİŞARLATANLAR
VE HİDAYETLERİ KARARANLAR!
Şeriat tarikat, takva yobazı
Münafıklığını, örter cübbesi
Riyakâr sahtekâr, din hokkabazı
Çağdaş bir Belamdır, bilgiç züppesi
Faiz fuhuş kumar, yayan iktidar
Zina livata hak, sayan iktidar
Hep haçlı ABye, kayan iktidar
Fıska övgü düzer, nifak zümresi
Şöhrete hürmete, tapıyor yavşak
Az zoru görünce, sapıyor kavşak
Hakkı konuş desen, kapıyor uşak
Şehvet servet olmuş, gönül kıblesi
TV çağırınca, hemen koşuyor
Pas soru geldikçe, uçup coşuyor
SÖZCÜ yazar bile, keyfin okşuyor
Malesef kalmamış, iman zübdesi
Kurana sünnete, aklı selime
Uygun anayasa, bilmez kelime
Taklitçi papağan, susar zalime
Din dava satıyor, dünya Kâbesi
Ehli sünnet imiş, ehli rezalet
Uçkurun uşağı, nerde fazilet
Güce tapınırlar, kaplamış zillet
İslami gayretin, yoktur habbesi
Zekât fitre fonun, harcıyor zevke
Gafil övüldükçe, geliyor şevke
Zerre din gayreti, çekseydi keşke
Cahil tapınağı, olur türbesi
Ne dosyaları var, ayıp gıcıktır
Yüzleri kızartır, hayâ kaçıktır
Gel tövbe et; rahmet, kapı açıktır
Gayrı Hakkı haykır, duysun cümlesi
İşbirlikçi hain, her münafıktan
İsraille gizli, şu muvafıktan
Al intikamını, facir fasıktan
Tüm Siyonistlerin, çöksün kubbesi
Bu makaleyi sesli olarak dinleyebilirsiniz:
[1] Bak: Ahmet Abdullah Akgül / Yüce Kuranın
Manası ve Mesajı
[2] http:www.parlementohaber.com /15.08.2017
[3] Bak: 7sabah.com.tr / Altay Aydın / 17.07.2018