Anasayfa » Atatürk ve Erbakan’ın Milli Savunma Sevdası ve ORDUYA KARŞI ŞER İTTİFAKI

Atatürk ve Erbakan’ın Milli Savunma Sevdası ve ORDUYA KARŞI ŞER İTTİFAKI

Yazar: yonetici
0 Yorum 541 Görüntüleyen

Atatürk ve Erbakan’ın Milli Savunma Sevdası ve ORDUYA KARŞI ŞER İTTİFAKI

 

Erbakan Hoca’nın Milli haysiyeti ve Ordu hassasiyeti!

Erbakan Hoca, 28 Şubat süreci üzerine Milliyet’in sorularını yanıtlarken: “Siz 28 Şubat’ı planlayanların, medyaya ve işadamlarına bir şekilde tesir ettiklerini açık açık söylüyorsunuz, ama asıl 28 Şubat’ı yapan askerlere hiç dokunmuyorsunuz, onları hiç sorumlu tutmuyor musunuz?” sorusuna:

“Tutmuyorum, çünkü ben biliyorum ki bizim ordumuz Türkiye’nin Milli Görüş’e en bağlı, en sağlam kuruluşudur. Elbette çeşitli etkilemeler olmuştur ve bugüne kadar da birtakım olaylar meydana gelmiştir. Fakat, bu işin aslını değiştirmez. O nedenle bu kabil münferit şeyleri bahane edip, Ordumuz hakkında yanlış düşüncelere varılmasını istemiyorum. Çünkü Ordumuz, bütün tahribatlara rağmen Milli Görüş’ümüz açısından en sağlam kuruluşumuzdur. Sizin hiçbirinizin haberi yok. Ben 1960 yılında, ihtilalin arkasından Gümüş Motor Fabrikası’nı kurduğum zaman askerler bana gelip “neye ihtiyacınız varsa karşılayalım, bu milli sanayi hamlenize yardımcı olalım” diye sorduklarında Ben onlara, “200 generale konferans vermek istiyorum” deyince şaşırdılar. Çünkü ben “eğer ABD bize ambargo uygularsa, hiç değilse kendi pistonumuzu kendimiz yapalım, hep dışarıya bağımlı olmaktan kurtulalım” istiyordum. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı’nın altındaki sinema salonunda 200 general toplandı. Onlara bir saatlik sanayileşme davamız ve programımızla ilgili film hazırladım. Filmin iyi gözükmesi için salondaki elektrikler kapatılmıştı. Konferansım bittiği zaman elektrikleri açtıklarında baktım ki salondaki 200 generalin 200’ü de ağlamaktaydı. (Bunları söylerken Erbakan’ın gözleri yaşarıyor) Yani söylenenlerden öylesine etkilenmiş durumdalardı. Çünkü hepsi temelde Milli Görüş zihniyetine bağlı, tertemiz insanlarımızdı![1]” yanıtını veriyordu.

“Bu uygulanan politikalarda AKP hükümetini Silahlı Kuvvetlerle uyum içinde görüyor musunuz? sorusunu ise Erbakan:“Görmüyoruz. Silahlı Kuvvetler demokrasiye saygılı, bundan dolayı iktidarın büyük hataları karşısında ölçülü hareket ediyorlar, ama dediklerini ve yanlış işlerini tasvip etmiyorlar. Yani Ordu bunları ikaz için, demokrasi görüntüsüne halel getirmeden, yapabileceğini yapıyor, daha ne yapsın? Ama şahsen bana sorarsanız yine demokrasi içinde kalmak üzere, ben onların çok daha etkin olmalarını istiyorum. Milli menfaatlerin korunması hususunda bunu bekliyorum, Niçin Tayyip Bey gidecek de Kıbrıs’tan taviz verilmesi için taahhütlerde bulunacakmış, ne münasebet! Bu Milli Güvenlik Kurulu’nda oturulup konuşulmalıdır. Çünkü bu tavizlerin hepsi bizi zayıflatıyor, çorap söküğü gibi, Kıbrıs’ın arkasından Ege gidiyor. Demokrasi esastır, Türkiye’yi siyasi güç idare eder, ancak şimdi bu konuları tartışacak istişare meclisleri var, Milli Güvenlik Kurulu bunun bir platformudur. Burada yapılacak görüşmelerde ben (TSK’nın) daha etkin olmasını, bu milli menfaatlerin çok daha şiddetli şekilde korunmasını temenni ediyorum.” şeklinde cevaplıyordu.[2]

Erbakan’ın birçok ’28 Şubat’ değerlendirmesi takdirle anılmaktaydı!

“Bakınız Sayın Çevik Bir şimdi “Bizi medya dolduruşa getirdi!” diye itiraf ediyor; malum medyayı da dış güçler kışkırtıp yönlendiriyor. 28 Şubat, birtakım dış güçlerin, Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen çevrelerin etkileriyle meydana getirilmiş olan hadiselerdir. ‘Biz Milli Görüş takipçisiyiz. Türkiye’de Milli Görüş’ün en sağlam sahibi Silahlı Kuvvetlerimizdir.’ Dolayısıyla Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkenin geriye gitmesi değil, ileriye gitmesi için herkesten fazla çalışan kuvvetlerdir. Bunu bir iltifat olsun diye söylemiyorum. Samimi inancım böyledir. Şimdi dolayısıyla, Çevik Bir, ‘Efendim o zaman medya bizi dolduruşa getirdi’ diyor. Bunu kendisi söylüyor. Silahlı Kuvvetler büyük bir camiadır, Askerin içerisinde de pek çok farklı insan çıkabiliyor. Hepimiz insanız, insan yanılabiliyor, etki altında kalabiliyor, işte, gelip itiraf ediyor. Biz de söylediği söze inanıyoruz, bu itiraflar söylediğimiz gerçekleri de teyit ediyor.”[3]

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi