AKP İKTİDARLARININ MASONLARLA MÜNASEBETLERİ
Siyonizm’in, yani Kuduz İsrail’in dünya hâkimiyeti hedefinin, bütün ülkelerdeki taşeron örgütleri MASON Localarıdır. Bulundukları ülke halklarıyla aynı inanç ve idealleri paylaşıyor ve toplumda; huzur, hürriyet, refah ve eşitliği savunuyor görüntüsüyle… Ve LIONS ve ROTARY Kulüpleriyle Siyonist ve emperyalist gayelere hizmet eden MASON LOCALARI, dünyanın en karanlık, en yaygın ve maalesef gizli ve sinsi merkezlerce en saygın sivil hıyanet yapılanmalarıdır. Bunların bu sinsi ve Siyonist amaçlarını çok iyi sezen ve büyük bir cesaretle tüm ülkede kapatılması kararını veren ilk ve tek Devlet Başkanı Atatürk’tür. Ancak hem dünya Siyonizm’i hem yerli masonik mahfiller, Mustafa Kemal’den intikam almak için, hem Onun hastalığını azdırıcı ilaç ve tedavilerle ölümünü hazırlamışlar, hem de vefatının ardından Fevzi Çakmak’ın Cumhurbaşkanı olacağı beklenirken, bir yıldan fazladır Atatürk’ün görevinden alıp yanından uzaklaştırdığı İsmet İnönü’yü sinsi bir devrimle Devlet Başkanlığına taşıyarak, yeniden MASON’ların gizli saltanatını başlatmışlardır. İzmir suikastına karıştıkları ve masonik hıyanetleri açığa çıktığı için yurt dışına kaçan bütün masonları ve Sabataist kadroları İsmet İnönü Türkiye’ye geri çağırmış hem siyasi makamlara hem iktisadi imkânlara onları taşımıştır. Yetmez, İsmet İnönü Atatürk’ü unutturmak için, paralardan ve resmi makamlardan fotoğrafını kaldırtmış ve halkın Ondan nefret etmesini sağlamak üzere Moiz Kohen (Munis Tekinalp) isimli Yahudi haininin uydurduğu KEMALİZM dayatmasıyla inançlı insanlarımıza zulmetmeye başlamıştır.
Moiz Kohen (Munis Tekinalp) Yahudisi, Müslüman Türk Toplumunu İslam’dan uzaklaştırmak ve Irkçılık zehrini aşılamak üzere hazırladığı TÜRKÇÜLÜK safsatasını ve Atatürkçülük kılıfıyla halkımızı yozlaştırıp milli ve manevi değerlerimizden koparmak için uydurduğu KEMALİZM dayatmasını, özellikle Atatürk’ün hastalığının arttığı ve Gazi’nin can derdiyle uğraştırıldığı, 1937’de (vefatından 1 yıl kadar önce) gündeme taşıması üzerinde de durmak lazımdır.
Maalesef Din istismarcılığı ve dış güçlere hizmetkârlığı karşılığı iktidara taşınan Cumhur İttifakı süreçlerinde; çeşitli sosyal girişimlerden vakıflara, hemşehri derneklerinden spor federasyonlarına, özel eğitim ve kültür faaliyetlerinden üniversite danışmanlık kuruluşlarına, bunların hemen hepsi MASON Localarının, LIONS ve ROTARY gibi fesat yuvalarının kontrolüne alınmıştır.
Masonluk; Siyonizm’in Karakollarıdır!
Siyonizm’in, ‘arz-ı mev’ud’da (güya Yahudilere vadedilen ve Türkiye’nin de yarısını içeren topraklarda) egemenliğini tesisi için mason localarını yapılandırıp yaygınlaştırdığına dair kanaat, artık sır olmaktan çıkmıştır.
Osmanlılarda Mason Localarına karşı II. Abdülhamid döneminde bizzat kendisinin talimatlarıyla sosyal bir tepki örgütlenmesine başlanmış, ancak Locaların kapatılması konusunda bir adım atılamamıştır. Masonların II. Abdülhamid’e karşı cevapları gecikmemiş, dönmeler ve Masonlarca kurulan İttihat ve Terakki marifetiyle tahtından indirilmesi planlanıp başarılmıştır. Mason Localarını “Kökü dışarıda fesat yuvaları” oldukları gerekçesiyle resmen kapatan tek lider Atatürk olacaktır.
Mason locaları kapatılınca, literatürlerinde yer alan “uykuya geçme” ritüelini uygulamışlar, yeniden dernekleri açılıncaya kadar gizliden faaliyetlerini sürdürmeye çalışmışlardır. II. Dünya Harbi esnasında özellikle Alman istihbaratı, anti-masonik ve anti-Siyonist neşriyat yapmış, Türkiye’de de Cevat Rıfat Atilhan gibileri bu konuda eserler yazmışlardır.
İsmet İnönü, Atatürk’ün kapattığı Mason Localarının önünü açmış, mason locaları çok partili sisteme geçişle birlikte 5 Şubat 1948’de, Türkiye Mason Derneği kuruluş belgeleri, İstanbul Valiliği’ne verilmiş, Türkiye’de Masonluk tekrar faaliyete başlamıştır. İstanbul’un ardından Aralık 1948’de İzmir, Ocak 1949’da Ankara şubeleri açılmıştır. O günden bugüne sinsi faaliyetleri giderek artmıştır.
1951’de Demokrat Parti Afyonkarahisar Milletvekili Gazi Yiğitbaşı, DP Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan, DP Isparta Milletvekilleri Dr. Tahsin Tola, İrfan Aksu, Sait Bilgiç ve diğer 10 Milletvekilinin Mason Localarının kapatılması için verdikleri kanun teklifi Demokrat Parti grubu tarafından reddedilmiş ve bunların çoğu parti grup disiplinine uygun hareket etmedikleri için çeşitli cezalara çarptırılmıştır.
12 Eylül askeri darbesinden sonra, özellikle Ankara ve İzmir’de bulunan İlahiyat Fakültelerindeki bazı akademisyenlerin, ki içlerinde AKP Hükümetlerinde Bakanlık yapmış olanı vardır, bunların Mason Localarına üyelikleri, istihbarat örgütlerinin kayıtlarında bulunmaktadır.
Hatırlanacağı üzere 11 Mayıs 2013’te yapılan seçimle, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası’nın yeni ‘Büyük Üstat’ı, Avukat Ömer Köker yapılmıştı.
AKP döneminde küresel aktör olduğu palavrasıyla, küresel figürün olduğu ölçüde, Türkiyeli masonlar da enternasyonal kurum özelliği kazanmıştı. Hatta bazı ilişkilerin kurulmasında masonların durumdan vazife çıkararak kendilerini iktidar nezdinde akredite etme çabalarına girdikleri anlaşılmıştı.
Küresel Siyonizm’in gizli hükümeti sayılan ‘Bilderberg’e katılan adamın önü açılırdı.’Ve AKP’nin tam içinden gelen, eşi başörtülü genç Bakan Ali Babacan, ‘bütün kötülüklerin anası’ ve Siyonizm’in gizli iktidarı Bilderberg toplantılarına katılmıştı. Üstelik toplantıdan sonra da ‘Bu Bilderberg’in öyle abartılacak bir tarafı yok. Oturup fikir alışverişi yaptık. Ben Türkiye’yi tanıtan bir konuşma yaptım. Çok faydalı oldu’ mealinde bir açıklama da yapmıştı.
İstihbarat raporu havasıyla, basına sızdırılan bilgi notlarında Ali Babacan’ın Yahudi lobileri, Mason ve Rotary Kulüpleri ile Recep T. Erdoğan’ın irtibatlarını sağlamada aktif rol oynadığı vurgulanmıştı.
AKP’li Ali Babacan, 2003-2004-2005-2007-2008-2009-2010’da Bilderberg toplantılarının vazgeçilmez adamıydı. Fransa Versaille şehrinde 2003’te düzenlenen Bilderberg toplantısına Türkiye’den Ekonomi Bakanı Ali Babacan ile birlikte DYP Milletvekili Mehmet A. Ağar ve emekli Büyükelçi Özdem Sanberk katılmıştı. Ali Babacan’ın katılmadığı 2006’daki Bilderberg buluşmasında onun yerine diğer AKP’li Egemen Bağış yer almıştı. Aynı Ali Babacan şimdi SP’nin de ortağı olduğu YENİ YOL’un liderleri arasındaydı!?
Mesela AKP Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç hakkında ‘Antalya Lara Lions Kulübü’ kurucu üyesi olduğu iddiaları hâlâ yanıtlanmamıştı. Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın Üstadı Asım Akin, 22 Temmuz 2011 Genel Seçiminde AKP’yi destekleme emrini Masonlara bizzat ulaştırmıştı. Bu, uluslararası bir çağrıydı ve Masonların gerekçelerini şu şekilde açıklamıştı: “Şayet AKP’nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir” diye toplum uyarılmıştı.
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..
İlginizi Çekebilir
