Yazar: yonetici
0 Yorum 13 Görüntüleyen

Ekranlarda İsrail’e Kahramanca Sataşan Cumhur İttifakı, Azerbaycan’da;
SİYONİSTLERLE UZLAŞMA GÖRÜŞMELERİ YAPMAKTAYDI!

Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Nisan 2025’teki kritik kabine toplantısı sonrası yaptığı, “Millete Sesleniş” konuşmasında şu cümleleri kurmuşlardı:

“Yeniden şekillenen küresel sistemde, Türkiye İnşaallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır. Milletimin ve tüm dünyanın şunu da bilmesini isterim ki; Türkiye her halükârda sulhu sükunun tarafındadır. Türkiye her komşusunun, her dostunun ve her kardeşinin kendisinden emin olduğu bir ülkedir, böyle bir Devlettir; ama aynı zamanda Türkiye sınırları zorlanacak, dostluğu veya düşmanlığı test edilecek bir ülke de değildir. Biz istiklal ve istikbalimiz uğrunda gerekirse baş veririz ama asla zalime baş eğmeyiz. Kimse hatalı hesap yapmamalı, kışkırtmalar karşısındaki serin kanlı tavrımızı asla bir zafiyet olarak algılamamalıdır. Özellikle Suriye konusunda kimi aktörler, Türkiye’nin sabır taşının direncini sınamak yerine, (Türkiye’nin) dostluğunun kıymetini bilmeli, buna göre söylemlerini ve politikalarını ayarlamalı, örgüt gibi değil Devlet gibi hareket etmelidir. (Açıkça İsrail muhatap alınmaktadır. A.A.) Suriye’nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa, açık söylüyorum karşısında Suriye Hükümeti ile birlikte bizi de bulacaktır. Terör koridoruyla Suriye’nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek, başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin vermeyiz. Tekrar ediyorum, Suriye’de 8 Aralık öncesine geri dönüş diye bir ihtimal ortadan kalkmıştır. 8 Aralık devrimi ile birlikte bu ülkede artık yeni bir dönem başlamıştır. Suriye toparlandıkça, istikrara ve huzura kavuştukça bunun kazananı tüm bölgemiz olacak, bölgedeki tüm halklar olacaktır. Türkiye bu yeni sürecin başarıya ulaşması için elinden geleni yapacaktır. (Oysa bu Arap Baharı sürecini İsrail başlatmıştır ve SDG üzerinden Suriye Kürdistanı’nı kurma aşamasındadır. A.A.)  Gazze’de de kardeşlerimizin öz yurtlarında güvenli, huzurlu ve özgürce yaşamaları için kendilerine gereken her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.” (Haber Global Youtube)[1]

Öncelikle şunu hatırlatalım ki; 1,5 yıldır Gazze’deki, korkunç katliam ve tahribatlar konusunda, bu iktidarın kurusıkı çıkışlarının, Kuduz İsrail tarafından, bir tek sefer olsun dikkate alındığına rastlanmamıştır!?

Sn. Cumhurbaşkanı’nın 15 Nisan 2025 Salı günü kabine toplantısı sonrasında yaptığı konuşmada, isim vermeden İsrail’e yönelik uyarılarının diplomatik mesajları acaba şunlar mıydı?

• Netanyahu iktidarının insanlık dışı vahşetlerine, mecburen atıp tutsak da, gerçekte İsrail bizim dostumuz sayılır!..

• İsrail, Suriye’de Golan’ın geri kalan kısmını işgal altına alsa ve Şam’a yaklaşsa… Ve bizim tamir edip kullanmaya çalıştığımız Humus’taki Hava Üssünü bombalasa bile, Türkiye olarak İsrail’le kesinlikle karşı karşıya gelmeyeceğimizi, hem Dış Bakanımız, hem de biz defalarca açıklamışızdır. Bu sözler İsrail’e bir garanti mesajıdır.

• Bu durumda, “İsrail’in de, zahiren, hem halkımıza hem de bölge ülkelerine ve dünyaya karşı, bizim ağırlık ve saygınlığımızı hiçe sayacak söylem ve eylemlerden sakınması lazımdır…” şeklinde mi okumalıydı?..

• Bütün bu kurusıkı tehdit ve teklifler; “Daha ne istiyorsunuz, İsrail ve ABD nasıl bir Suriye istiyorsa, işte biz o hedefleri gerçekleştirmek için çabalamaktayız?” anlamındaki diplomatik mesajlar mıydı?

• Bu arada İsrail basınının, “Türkiye’nin Suriye’de aktif ve başarılı rol oynadığını yazması ve İsrail hükümetinin Ankara ile olumlu ilişkiler kurması çağrıları” yoksa, gerçekte Cumhur İttifakı’nın gizli irtibat ve icraatlarını kolaylaştırma, ama görünüşte bunları kahramanlaştırma hesaplı mıydı?

AKP Milletvekili bile; “İsrail’e Askeri Güç Kullanılsın!” diye haykırmıştı!

AKP İstanbul Milletvekili İsmail Erdem, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına tepki gösterip “İsrail’in durdurulması için artık askeri müdahalenin gerektiğini” vurgulamıştı. Erdem, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dünyanın büyük bir drama sessiz kalmasını eleştirerek; “Birçok dünya devletinin ikazlarına aldırış etmeden soykırımı sürdüren İsrail’e karşı tek çıkar yolun güç kullanmak olduğunu” söyleyip İsrail’in şu ana kadar yaptığı vahşetin karşılığı olarak askeri güç kullanmayı fazlasıyla hak ettiğini açıklamıştı.[2]

Devlet Bahçeli’den İsrail’e ‘Askeri Müdahale’ Çağrısı

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ateşle oynadığını söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gazze’de soykırım saldırılarını yoğunlaştıran ve son olarak Suriye topraklarında çeşitli provokasyonlara girişerek çatışma ortamı arayan terör devleti İsrail’e karşı ‘eylem ve yaptırım programı’ çağrısında bulunarak “İsrail’in anladığı ve anlayacağı dil bellidir.İsrail’e karşı bir eylem ve yaptırım programı teşkil edilmeli; askeri, siyasi ve ekonomik müdahalelerle bu program eşgüdüm içinde hayata geçirilmelidir.” ifadelerini kullanmıştı.[3]

Ama İsrail: “Türkiye ile, Suriye’nin Bölünmesinde Anlaştıklarını” açıklamıştı!?

İsrail’deki bazı yetkililer, Türkiye ve İsrail’in Suriye’nin bölünmesi konusunda anlaşmaya vardığını ve bunun “İkinci Sykes-Picot Anlaşması”na benzer bir durum oluşturduğunu açıklamıştı. Welayet News – El-Meyadin’in bildirdiğine göre, İsrail medyası ve bazı yetkililer, Türkiye ile Suriye üzerindeki nüfuz paylaşımını 1916’daki Sykes-Picot Anlaşması’na benzetip; İsrail medyasının gündeminde Suriye’nin fiilen parçalanacağına ve (Türkiye-İsrail) iki ülkenin çıkarlarını koruyacak yeni bir statüko üzerinde çalıştığına vurgu yaparak birtakım diplomatik engellerin aşılmaya çalışıldığını hatırlatmıştı.

Bu durumu; “Suriye’nin bir tür coğrafi bölünmesi ve iki taraf arasında bir çözüme ulaşma girişimi” olarak tanımlayan Kanal 13, “İsrail’in Suriye’de yabancı güçlerin konuşlandırılmasında herhangi bir değişikliğin -özellikle de Palmira bölgesinde Türk üslerinin kurulmasının- kırmızı çizgi olduğunu ve oyun değiştirici olarak değerlendirileceğini açıkça belirttiğini” bildiren yayın organı: “Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki ‘güvenlik kuşağı’ içinde kalmalı ve Şam-Süveyda hattına yaklaşmamalıdır.” diye küstahça uyarmıştı.[4]

Türkiye ve İsrail, Azerbaycan’da gizli ve kritik temaslara başlamıştı!

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisi, İsrail ve Türkiye’nin Suriye konusunda doğrudan görüşmelere başladığını aktarmıştı. Görüşmelerin Azerbaycan’da gerçekleştiği ve karşılıklı heyetlerin bir araya geldiği hatırlatılmıştı. İsrail tarafının başkanlığını Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi’nin yaptığı heyette, Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey temsilciler de yer almıştı.

11-13 Nisan 2025, Antalya Diplomasi Forumu’na katılan, ABD’li Ekonomist Jeffrey David Sachs’e göre, “Suriye’deki sonuçlar, CIA ve MOSSAD’ın başarılarıdır!..”

“Suriye’deki savaşı Amerika çıkardı. Bu, ABD ve İsrail’in arzularıydı. Esad’la yapılan tüm görüşmeleri sabote eden bunlardı. Ortadoğu’yu İsrail’in hedeflerine göre şekillendirmek ve İsrail’le işbirliği yapmayan hükümetleri devirmek amaçlanmıştı. Obama’nın emriyle ABD tarafından Suriye’deki Arap Baharı ile başlatılan savaşta ölenlerin sayısı 600 bine ulaşmıştı. ABD’nin istediği ve eğitip yetiştirdiği cihadcı (HTŞ’nin başı) bu şekilde iktidara taşınmıştı.”

Yani AKP iktidarına, Suriye’de sadece İsrail ve ABD’ye taşeronluk yaptırılmıştı!? Ve bu acı ve alçaltıcı gerçeğin açığa vurulması, AKP’nin yandaş ve yalaka yorumcularının paniklemesine yol açmıştı.

 

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..

 

 

Yorum Yap

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi