KORONA FIRTINASI
VE
CÜBBELİ HOCANIN İTİRAFLARI
Euzu billahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbil alemin, vel agibetü lil müttagin. Vessalatü vesselamü ala Rasulina Muhammedin ve ala alihi, ve sahbihi ecmain. Rabbişrahli Sadri ve Yessirli Emri Vahlul Ukdeten Min Lisani Yefkahu Kavli. Ve ufevvidu emri İlallah, İnnallahe basirun bil ibad. Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali Seyyidina ve Nebiyyina ve Mehdina Muhammed. Bi adedi hurufatil Kuranil mektubeti vel mekrueti fil hevai vel efham. Ve bi adedi kıraati kelimetil Kurani min külli kariin min evvelin nuzulin ila ahiriz zaman. Vağfirlena, verhamna, vağtuf bina ya İlahena bi külli salatin minha.
Bugün, KORONA FIRTINASI ve CÜBBELİ HOCANIN İTİRAFLARI konulu bir sohbet münasebetiyle bizleri bir araya getiren Cenab-ı Hakka sonsuz şükürler ederek başlıyorum. Allah'ın selamet ve emniyeti, hidayet ve inayeti, rahmet ve bereketi, sıhhat ve afiyeti hepimizin; zalimler ve hainler hariç, herkesin üzerine olsun. Allah bizi her türlü belâdan ve özellikle bu son günlerde insanlığı kasıp kavuran Koronadan korusun.
Değerli kardeşlerim, kıymetli hanımefendiler, sevgili gençler ve sevimli küçükler Dünyayı saran ve sarsan bu Korona vebası yüzünden, evlerimize kapanmış vaziyetteyiz. Bu gibi tedbirler, hem sağlığımızın, hem toplum yararımızın, hem de inancımızın gereğidir. İnşaallah kısa sürmesini temenni ettiğimiz bu ev istirahati süresini, bir aile içi eğitim ve iletişim fırsatına çevirebiliriz. Böylece Of, canım sıkılıyor, bunalıyorum! şikayetleri de bitecektir.
Peki, evlerimizde neler yapabiliriz?
1- Eşlerimize, çocuklarımıza onları ne kadar sevdiğimizi ve beğendiğimizi söylemeli, yaptığımız kabalıklardan dolayı özür dilemeliyiz.
2- Yakın ve uzak akrabaları telefonla arayıp hâl hatır sormalı, gönül almalı, selamlaşıp helâlleşmeliyiz. Unutmayınız; sılayı rahim çok önemlidir.
3- Akrabalarımızı ve yakın dostlarımızı, çocuklarımıza ve torunlarımıza da öğretmeliyiz.
4- Bilenler bol bol Kuran ve bilhassa Meal-i Kerim okumalı, hatta bunu evde topluca yapmalı ve insanlara hatırlatacağımız uyarıcı ayetleri ve meallerini yazıp, ezberlemeliyiz.
5- Evde kaldığımız sürece eşlerimiz ve çocuklarımızla namazlarımızı mümkün olduğu kadar cemaatle eda etmeliyiz ve özellikle öğrenciler; derslerimizi asla ihmal etmemeliyiz.
6- Samimi tanışlarımızla telefonla irtibat kurup, maddi durumu iyi olmayan ve işleri bozulan kimselere, yakın çevremizdekilere, kendi çapımızda ve gösteriş yapmadan yardım kampanyaları düzenlemeliyiz. Dar ve zor durumda olanların kimliğine bakılmadan destek verilir. Çünkü İslam inancında ve özellikle Milli Görüş-Milli Çözüm anlayışında mağdurların, muhtaçların ve mazlumların dinine, mezhebine, partisine bakılmadan onlara yardım edilir.
7- Bilhassa kendimizi ve aile bireylerimizi kitap okumaya, okuduklarımızı özetle birbirimize anlatmaya yönlendirmeliyiz.
8- Sitelerdeki özel makaleleri ve güzel şiirleri mutlaka okuyup, birkaç satır yorum yazmaya gayret etmeliyiz. Bu konudaki gevşeklik bizi fazlasıyla üzmektedir.
9- Evimizin sessiz bir köşesinde; günün ve gecenin belirli saatlerinde, yaratılış gayemizi ve insanlık görevlerimizi tefekkür etmeliyiz. Hata ve günahlarımızı pişmanlıkla hatırlayıp tövbe için tezekkür etmeliyiz. Rabbimizin, üzerimizdeki sayısız nimetlerine gönülden teşekkür etmeliyiz.
10- Özellikle toplumsal sorunlarımızı ve siyasi tarafgirlik sorumluluklarımızı düşünüp; Haktan ve doğrulardan mı, yoksa kuru kalabalıklardan ve bâtıldan mı yana olduğumuzu düşünüp, bir nefis değerlendirmesi yapabilmeliyiz.
İşte bu konuda Cübbeli Ahmet Efendi'nin tavrı oldukça önemli bir örnektir. Cübbeli Ahmet Efendi'nin; Biz İslam'dan ayrıldık! itirafı, gerçekten çok önemlidir. Şöyle diyordu; Hocalarımız, hacılarımız ve bütün Müslümanlarımız maalesef yanlış yaptık. Biz, yanlış yaptığımızı artık kabul edelim. Biz, İslam'dan ayrıldık, biz, taviz verdik, biz, yalakalık yaptık. Biz, gâvurlar ile anlaşmaya kalktık ve bu hâle düştük. Ben, bu suçumuzu itiraf ediyorum. Siz de itiraf edin ve hemen tövbe istiğfar edelim. Bundan sonra ise İslam ve Kur'an diyenlerin, imani prensiplerle insani hedeflere yürüyenlerin arkasından gidelim. Kim İslam'a ve Kur'an'a uygun sistem ve siyasete davet ediyorsa, onun arkasından gidelim. Başka bir şey lazım değil. Hakka ve hayra çağıran bir kişi ise, bir kişi, ne yapalım. Yani çoğunluğa değil, doğru ve şuurlu olana uyalım. Allah, Haktan ayırmasın; Amin!
Bir dostumun cep telefonundan dinlettiği ve anlayıp hatırladığım şekliyle naklettiğim bu itiraflar için elbette sevinç duymalı ve tövbelerimizin kabulü için duacı olmalıyız. İnsanların ve hele ilim ve irfan erbabının, eski vartalarını ve hatalarını itiraf edip, topluma haklı ve hayırlı uyarılarda bulunmalarından memnuniyet ve mutluluk duymalıyız.
……..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN