Anasayfa » KALEM SURESİ VE HAK DAVA SÖMÜRÜCÜLERİ

KALEM SURESİ VE HAK DAVA SÖMÜRÜCÜLERİ

Yazar: yonetici
0 Yorum 162 Görüntüleyen

KALEM SURESİ VE HAK DAVA SÖMÜRÜCÜLERİ

 

Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla

 

1- Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun ki;

2- Sen, Rabbinin nimetiyle (O’nun hidayet ve inayeti sayesinde) bir mecnun (cinlenmiş ve şeytani çevrelerin güdümüne girmiş birisi) değilsin.

3- Gerçekten senin için kesintisi olmayan (temenni ve memnuniyetin çok ötesinde şerefli ve izzetli) bir ecir vardır.

İzah:

“Bu gün onların ağızlarını mühürleriz; (iman ve iyilikten, küfür ve kötülükten yana) bütün yapıp kazandıklarını, elleri bize söylemekte, ayakları (işlediklerine) şahitlik etmektedir” (Yasin: 65)

ayetinin haber verdiği gibi, “Hayat; iman ve cihattır” şuuru ve imtihan-kulluk sorumluluğuyla, Hakkı tebliğ ve tavsiye yolunda, bu gün bile hala kalemle ve satır satır gerçekleri yazan, her türlü sıkıntı ve saldırıya rağmen davasından ve Rabbinin rızasından caymayan müminler için, tuttuğu kalemlerin, yazdığı sahifelerin, harflerin, kelimelerin ve cümlelerin bir gün dile gelip şahitlik ve şefaatçilik edeceklerine dair ilahi mesaj ve müjdeler içermektedir.

4- Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin.

Bu cümlede iki anlam vardır.

Birincisi; insanları hidayete yönlendirmek için Aleyhisselatüvesselam Efendimizin katlandığı bütün bu zahmet ve eziyetler, O’nun çok yüksek ve örnek bir ahlâk üzere olduğunun en açık belgesidir. Aksi takdirde, zayıf ahlaklı ve sabırsız olan bir insanın bunlara tahammül etmesi mümkün değildir.

İkincisi; Kur’an’ın terbiyesiyle Peygamberimizin, bu yüksek ve temiz ahlakı, kâfirlerin O’na delilik ithamlarına karşı en açık bir yanıt gibidir. Onların bu ithamları tamamen mesnetsiz bir iftiradır, çünkü yüksek ahlakla deliliğin bir arada bulunması mümkün değildir. Deli, aklî dengesini kaybetmiş kimsedir. Oysa bir kimsede bulunan yüksek ahlak, o kişinin sağlam bir akıl ve fıtrata sahip olduğunun ve zihni dengesinin gayet yerinde olduğunun alametidir. Resulüllahın ahlaki meziyetlerinin Mekkeliler tarafından çok iyi bilinmesine rağmen bu tür iddiaların kasıtlı bir iftira olduğuna ve her asırdaki tebliğcilerin bu duruma uğrayacağına dikkat çekilmiştir.

5- Artık yakında göreceksin ve onlar da göreceklerdir.

6- Sizden, hanginizin ‘fitneye tutulup-çıldırdığını’ (ve kimleri gizli güçlerin kullandığını Allah ortaya dökecektir).

7- Elbette senin Rabbin, kimin Kendi yolundan şaşırıp-saptığını daha iyi bilendir ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir.

8- Şu halde (seni ve tebliğ ettiklerini) yalanlayanlara itaat (ve itibar) etme.

9- Onlar, Senin kendilerine yaranmanı (yağcılık yapıp uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da Sana yumuşayıp yaklaşacaklardı.

Yani, onlar senden İslâmi gerçekleri, bütün halinde ve çok net biçimde tebliğde biraz gevşeklik göstermeni ve onların keyfine göre biraz eğip bükmeni isterler. Karşılığında da sana karşı muhalefetlerini hafifletecekler. Oysa onların sapıklıklarına uyarak Allah’ın dininden taviz verirsen, sonunda onlar da seninle uzlaşmış görünecek, seni de kendilerine benzetecekler.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi