GURURLANMA EY GÖNÜL
Gurura
kibire, kapılma sakın
İnayetsiz
işe, yaraman gönül
Allah
rızasını, bulmaya bakın
Nusretsiz
hedefe, varaman gönül
Güvenme
ilmine, ne hizmetine
Razı ol
haline, hem kısmetine
Sahip
misin, Nebi-ler ismetine
Hidayetsiz
Hakta, duraman gönül
Ne
takvana şımar, ne de rüyana
Ne boş
kuruntuna, çürük hülyana
Şöhretin
yayılsa, hatta dört yana
Felç
olsan çocuğun, saraman gönül
Hak
ikramı; kendi, kerametin mi
Başarın
becerin, marifetin mi
Himmettir;
sanırsın, cesaretin mi
Bu gafil
nefsine, soraman gönül
Bu
riyakâr tavrın, bırak be kardeş
Gurur
kibir bizden, ırak be kardeş
Her nimet
Rabbinden, bir bak be kardeş
Neden
Cennet rüyet, araman gönül
Kibirle
gözlerin, yaşa dönüşür
Bahçende
güllerin, taşa dönüşür
Sofraların
acı, aşa dönüşür
Keyfince
bir hayat, kuraman gönül
Herkes
uğrayacak, neye layıksa
Riyayla
kurduğun, dünyan yıkılsa
Gizli
günahların, açığa çıksa
Ayna
bakıp saçın, taraman gönül
Söz
kılıç; ihlasla, bilenmez ise
Kesmez
gafil kalbi, silemez ise
Eğer ki
Mevlamız, dilemez ise
Kör
kurşunla kuşu, vuraman gönül
Kabirde
yalnızsın, yok ana baba
Terk
ederler bütün, hısım akraba
Gayri
sözün geçmez, dosta ahbaba
Günah
zincirini, kıraman gönül
Allahın
lütfunu, malın sayarsın
İhlastan
insaftan, niye cayarsın
Zirveye
çıkmışken, dibe kayarsın
Helake
gidersin; dur, aman gönül
Öğünmek
değil de, sevinmek hakkın
İblis
böbürlendi, sonuna bakın
Desteği
olmazsa, Cenab-ı Hakkın
Hak yolda
kendini, yoraman gönül
İnsana
yakışan, tevazu erdem
Gurur
değil vakar, müminiz madem
Rabbin
çokça zikret, ve şükret her dem
Milli
Çözümsüz dost, bulaman gönül