Anasayfa » 22 TEMMUZ SEÇİMLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

22 TEMMUZ SEÇİMLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

Yazar: yonetici
0 Yorum 147 Görüntüleyen

 

22 TEMMUZ SEÇİMLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

 

Bu milleti hiç kimse Millî Görüş’ten ayıramaz

Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Altınoluk’taki sohbetinde, “Bu Milleti Millî Görüş’ten kimse ayıramaz. Aslından, özünden, tarihinden koparamaz” dedi.

Seçim sonrası süreci değerlendiren Millî Görüş Lideri Erbakan, “Seçimler hava meselesidir, millet de bu rüzgârlara tabi olur. Türkiye’yi kolay yoldan, ucuz yoldan ele geçirmek için bu havayı, bu rüzgârı tanzim edenler de var. Bu seçimleri etkileyelim, bizim istediğimiz bir hükümet işbaşına gelsin diyen dünya güçleri var. Millet bunu fark etmese de planlarını uyguluyorlar” dedi.

Erbakan, Cumhurbaşkanlığı sürecinde yapılan uygulamalar, bir önceki cumhurbaşkanının halka karşı sergilediği tutum, Cumhuriyet Mitingleri ve başörtüsüne yönelik saldırılar milletin patlamasına neden oldu. İşte millet bunun için AKP’ye gitti, sevdiği için değil. AKP’nin aldığı oyun, AKP ile hiçbir alakası yoktur” ifadelerini kullandı.

Sinsi planlarını uyguluyorlar
Erbakan, konuşmasına devamla, “Gördüğünüz gibi yeryüzünde maalesef harpler var, insanlar ölüyor, büyük zulümler yaşıyoruz.  Komşumuz Irak başta olmak üzere Filistin’de, Afganistan’da ve diğer yerlerde her gün en az 100 kişi ölüyor. Bunlardan dolayı şu mübarek üç aylarda Rabbimize dua ediyoruz ve insanlığa saadet ve selamet ver ya Rabbi diyoruz. Böyle bir noktada bildiğiniz gibi ülkemizde seçimler yapıldı. Seçimlerin değerlendirilmesini geçtiğimiz günlerde yaptık. Bu seçimin manası nedir? Millet ne dedi? Bunu doğru yorumlamak, milleti anlamak, millete hizmet etmek için her şeyin başında gelir. Bu sebeple yaptığımız yorumlarda size 6 önemli olaydan bahsetmiş ve bunların en önemlisinin eski Cumhurbaşkanının tutum ve konuşmaları olduğunu söylemiştim.

Bildiğiniz gibi seçimler hava meselesidir, millet de bu rüzgârlara tabi olur. Tabi Türkiye’yi kolay yoldan, ucuz yoldan ele geçirmek için bu havayı, bu rüzgârı tanzim edenler de var. Bu seçimleri etkileyelim, bizim istediğimiz bir hükümet işbaşına gelsin diyen dünya güçleri var. Bunların plan ve projeleri var, metodları var. Millet bunu fark etmese de planlarını uyguluyorlar” diye konuştu.

Millet, inancına sadakat istiyor
Milletin seçimlerde gösterdiği refleksi de değerlendiren Erbakan, “Cumhurbaşkanının davranışları milletimizi bir balon gibi şişirmiştir. Milletin inancına uymayan davranışları, düşünce tarzı millette antipati uyandırdı.

Millet bu sebeple bir an evvel kurtulsak dedi. Ve yapabileceği bir şey olmadığı için bekledi bekledi ve bu yanlı düşüncelerden kurtulmak istediğini seçimlerde açığa vurdu. Peki, millet neden böyle istedi? Çünkü değişmez bir kanun vardır: Her şey aslına döner. Bu umumi bir kanundur, sosyal olaylarda aynen geçerlidir. Bizim milletimiz asırlar boyu değerlerine sahip çıkmış en şerefli millettir. Ölçüsü var, inancı var, medeniyeti var, sayısız devletler kurmuş ve yeryüzünde huzur ve barışı temin etmiş. Millet, biz tarihin en şerefli milletiyiz, tarihimizi bırakmayız diyor ve adım adım aslına dönüyor. Bu aslına dönme değişmez sosyal kanundur. Bu gerçekleşiyor. Bu gerçekleşirken bazı insanlar da bu gidişata direnmek istiyor. İşte bu direnme karşısında millet bundan hoşlanmıyor ve bunlara karşı içinde birikim yapıyor. İşte bunlardan bir tanesi ve en önemlisi bu sebeple giden Cumhurbaşkanının konuşmalarıdır. Onun konuşmaları karşısında Milletimiz, hayır biz inancımıza sadakat istiyoruz, biz Millî Görüş istiyoruz, işbirlikçilik istemiyoruz dedi” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye öncü olmalı
Yeryüzünde İslama karşı yürütülen kirli savaşa da değinen Erbakan, “Biliyorsunuz İslam var, Siyonizm var. İslam, bütün insanlar saadet bulacak haklarını alacak, Adil Düzen kurulacak diyor. Siyonizm ise, “Hayır biz Cenab-ı Hakk’ın asıl kullarıyız, siz bizim kölemiz olacaksınız, bizim kulumuz olacaksınız” diyor. Bizim dinimizin temeli Lâilâhe illallah, Allah’tan başkasına kul köle olunmaz diyor. Bu sebeple sakat bir düşüncenin ürünü olan Siyonizm devamlı olarak karşısında İslam’ı buluyor. Çünkü İslam bu sakat düşünceye karşı duruyor. Bu sebeple 11 asır biz dünyaya hâkim olmuş ve saadet getirmişiz. Şimdi 3 asırdan beri de Siyonizm maddi gücü eline geçirmiş ve dünyayı da böylece felaketlerin içersinde mahvediyor, perişan ediyor. Bu noktada dünya tekrar bu felaketlerden kurtulmak için çırpınıyor. İşte bu çırpınmada da Türkiye’nin öncü olması lâzımdır. Milletimiz bütün bunları biliyor, hissediyor ve istiyor. Bundan dolayıdır ki, İşbirlikçi yani Siyonizm’e hizmet eden zihniyetleri benimsemiyor. Öbür taraftan bir YÖK çıkmış efendim ben bağımsız anayasal bir kuruluşum diyor ve milletle savaşıyor. Milletin kendi değerlerine karşı çıkıyor ve hayır ben din derslerini din adamlarına okutmayacağım, bunların içini boşaltacağım, içini değiştireceğim, İmam Hatip Okullarını kapatacağım, Kur’an Kurslarını kapatacağım, Üniversiteye bunlar girmeyecekler, bunun için savaşıp duruyor. Millet bütün bunları görüyor ve hoşlanmıyor. İşte tüm bu olanlar milleti bir pompa gibi şişiriyor ve patlama noktasına getiriyor. Bunların yanında bir de Cumhuriyet Halk Partisi var, o da sürekli olarak milletin inancıyla savaşıyor. Böylece tüm bu olaylar milleti şişirdi. Tam bu sırada Cumhurbaşkanlığı meselesi gündeme geldi. Bu defa efendim falanca zatın hanımı başını örtüyor Cumhurbaşkanı olamaz dediler. Millet şaşırdı, çılgına döndü. Dedi ki Yahu ne münasebet, nerden çıkartıyorsun bunu? Böyle bir itiraz ne anayasada var, ne kanunda. Bu sizin keyfi bir isteğiniz ne münasebet, neden biz aslımızı bırakıp da başkalarına benzeyeceğiz dedi. İşte bütün bunlar balonu şişirdi, şişirdi ve lâklik mitingleri de yapılınca lastik patladı” dedi.

İşbirlikçilere hizmet devam ediyor
Milletin adeta AKP’ye mecbur bırakıldığını belirten Erbakan, “İşte bu sebeple bu seçimler bir patlamadır. Eee, bu patlamada millet bunları istemiyor, aslını istiyor, aslı ise Saadet Partisi. Peki neden koşup Saadet Partisine yapışmadı. Efendim Saadet Partisi acaba barajı geçer mi? Acaba tek başına iktidar olur mu? Ben Saadet Partisini seviyorum, istiyorum, beğeniyorum, benim aslımın aynıdır, ben de Saadet Partiliyim amma bu din düşmanlığı sergileyen zihniyete karşı bir kalkan bulmam lazım dedi ve bu sebeple etraftan şişe kırığı, moloz, kırıntı, yosun hepsini bir araya toplayarak dalgakıran yapmak istedi. İşte bunun için AKP ye gitti, sevdiği için değil. AKP’nin aldığı oyun, AKP ile hiçbir alakası yoktur. Alınan oy söylediğimiz olayların meydana getirmiş olduğu sonuçtur. Milletin patlamasıdır. Ve Milletimiz maalesef bu patlama esnasında hata yapmıştır. Neden? Çünkü bu din düşmanlığının gelişmesinin asıl besleyicisi AKP’nin kendi davranışlarıdır. Niye? AKP çünkü ben Millî Görüş gömleğini çıkarttım diyor, işbirlikçilik yapıyor, Siyonizm’e hizmet ediyor. AKP 5 yıl işbirlikçilik için uğraştı, şimdi de yine işe başlarken kapı kapı dolaşıyor. Yine, ben sizin istediğiniz gibi yapacağım, sizin istediğiniz gibi çalışacağım, milletin istediğini yapmayacağım diye işe başlamağa çalışıyor.
Bulunduğumuz nokta bu bakımdan üzülünülecek bir noktadır. Keşke şuurla hareket etseler. Keşke akıllarını başlarına alıp hatalarını anlayarak tövbekâr olsalar ve milletimizin aslına hizmet etmeye başlasalar. Dış güçlere, Siyonizme işbirlikçilik yapmaktan vazgeçseler. Keşke milletimizi aslından uzaklaştırmak için akıntıların tersine kulaç atarak boşuna uğraşmasalar. Bu Milleti Millî Görüşten kimse ayıramaz. Aslından, özünden, tarihinden koparamaz” diyerek öze dönüş müjdesi verdi.

Millî Görüş milletin kendisidir
Millî Görüş’ün ıslah çalışmalarına şer güçlerin ifsatla karşı verdiğine dikkat çeken Erbakan, “Şimdi şu garip hale bakın. Millî Görüş gelmiş, adım adım bu milleti tekrar aslına döndürüyor 1969’dan beri. Bu dönüş esnasında dünya Siyonizm’i Millî Görüş’ün içerisinden bir kısım insanları kopartmış, bundan da bu AKP çıkmış. Biz Millî Görüş gömleğini çıkarttık dedirtmiş. Şimdi AKP iki ateş arasında. İşbirlikçi guruba diyor ki ben sizdenim. Sizin istediğiniz gibi hareket edeceğim. Beni kontrol edin. Bu iddia ile gelip işe başlıyor. Bu iddia ile işe başlarsan yaptığın hiçbir işten hayır gelmez. Ben Millî Görüşçüyüm diyemiyor. Ben bu milletin aslına, tarihine hizmet edeceğim diyemiyor. Çünkü işe tersten başlamış, akıntının tersine kulaç atmaya çalışıyor. Buna senin gücün yetmez. Her şey aslına döner, bu millet de aslına dönecektir. Bunu hiç kimse önleyemez. Bakın burada sizlerin ve bütün milletin dikkatini çekiyorum, gözleyiniz, Millî Görüş gömleğini çıkarttıkları için şahsiyetsiz hale gelmiş olan bu adamlar ne tarafın dediğini yapacaklar? İşbirlikçilerin dediğini mi yapacak yoksa Millî Görüşçülerin dediğini mi yapacak? Millî Görüş milletin kendisidir ve aslıdır. Sonunda mutlaka buraya dönülecektir. Bu önlenemez” dedi.

Cumhurbaşkanı Siyonizm’e değil millete hizmet etsin!
Erbakan Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına nasıl baktığı konusunda sorulan bir soruya verdiği cevapta ise şöyle dedi: “Ne yapacağına bakacağız. Bu bir şey değildir ki, Cumhurbaşkanlığı bir makam, geldin oturdun. Ne yapacaksın şimdi? İşbirlikçilik yapıp Kıbrıs’ı Yunan’a vermeye kalkarsan, Avrupa Birliği’ne gireceğim dersen, Siyonizm’e hizmet edersen kendine de yazık edersin, ülkeye de yazık edersin. Onun için bir değerlendirme yapmak şu anda mümkün değil, her şey yapacaklarına bağlı. O makama oturmak da bir marifet değil. Ne yapacaksın? Meşhur sözümüzü biliyorsunuz, ‘hayat çok süratle geçer ve sonunda insanın elinde amel defteri kalır’. Ne yaptı bu insan? Biz dua ediyoruz Allah kendisini günahtan korusun. Şerden korusun. Daha işin başında kapı kapı dolaşıp ben sizin istediğiniz gibi hareket edeceğim dedi. Bu tabi çok yanlış bir şey. İnşallah milletin istediği gibi hareket eder, onların istediği gibi değil. Duamız, temennimiz budur.”

 

 

 

 

PROF. DR. NECMETTiN ERBAKAN

 

 

BALIKESiR / ALTINOLUK

 

 

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi