KÂİNAT SAKLI, HER ÂDEM
İÇİNDE
Fasıka
facire, hikmet yasaklı
Sırlar
seyrederim, didem içinde
Özünde
kocaman, bir ağaç saklı
Düşün;
çekirdekli, badem içinde
Hazine
mezarı, küçücük höyük
İmansız
cihatsız, taşınmaz bu yük
İnsan
deyip geçme, manası büyük
Kâinat
gizli her, âdem içinde
Fırsat
verme günah, ruhunu sara
Kansere
dönüşür, sürekli yara
Fanide
boğulma, Bakiyi ara
Sonsuzluk
arzusu, madem içinde
Kuransız
takvasız, gaflet bürüyor
Şeytan
nefis seni, şerre sürüyor
Bak kaçı
dosdoğru, Hakta yürüyor
Arzda
milyarlarca, kadem içinde
Ömür
sermayesin, cahiller saçar
Zikrullah
gönlümün, gözünü açar
Bir
haksızlık görsem, huzurum kaçar
Kramplar
dolaşır, midem içinde
Umutla
yeşerir, güller bahçeler
Can bağın
kurutur, hep kara yeller
Zafer,
Adil Düzen; kutlu hayaller
Geçit
yapar gönül, caddem içinde
Altın
sanmayasın, kömür közünü
Kulluğun
unutma, koru özünü
Tevbe et
sebat kıl, hem tut sözünü
Zikredip
Rabbin an, her dem içinde
Gafletle
dolaşma, Harput Tercanda
Tecelli
eyliyor, her an her canda
Sanatın
gösterir, inci mercanda
Dost
kokusun ara, çiğdem içinde
Şu beden
dediğin, toprak böcek yer
Kırk okka
et kemik, çürüyüp gider
Huzura
varınca, Sübhanım ne der
Manayı
bulmazsam, maddem içinde
Kuluz
kusurluyuz, acziyet çoktur
Çok şükür
zalime, ünsiyet yoktur
Ahmetim
hainde, haysiyet yoktur
Edeple olgunlaş,
erdem içinde