Anasayfa » MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİN TARİHİ SORUMLULUKLARI

MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİN TARİHİ SORUMLULUKLARI

Yazar: yonetici
0 Yorum 175 Görüntüleyen

MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİN TARİHİ SORUMLULUKLARI

 

1- İnancımız ve çağdaş ihtiyaçlarımız doğrultusunda Erbakan Hoca’nın isabetli yorumları ve uygulamalarıyla oluşan MİLLİ GÖRÜŞ düşüncesine ve ADİL DÜZEN’e; ülkemizin, İslam ve insanlık âleminin çok acil ihtiyacı vardır.

2- Milli Görüş’ün tek adresi olan Saadet Partisi’nin, bugün düşürüldüğü acziyet ve hezimetin asıl sorumluları olan; ne kamuoyunda ne de tabanımızda artık kendilerine güven duyulmayan kişi ve ekiplerden kurtulması mutlaka lazımdır.

3- Aziz Hocamızın daha sağlığında iken, hem Numan Kurtulmuş’un yerine, hem kendisi yerine Saadet Partisi Genel Başkanlığına teklif buyurduğu, ama tevazu ve teslimiyetinden dolayı uzak durduğu ve o makama Hocamızı layık bulduğu bilinen ve yine vefatından kısa bir süre önce “kendisinin aramızdan ayrılması durumunda Genel Başkan yapılması ve etrafında toplanılması için” nasihat ve talimat verdiğine muhterem Recai Kutan Bey ve benzeri şahsiyetlerin şahadet ettiği, yüksek bilgili, birikimli ve seçkin bir beyefendiye destek verilmesi; Hocamıza ve davamıza vefamızın, ülkemiz ve milletimize hizmet aşkımızın bir gereği ve görevi sayılmalıdır.

4- Aziz Hocamızın şerefli evladı ve camiamızın yüz akı, Sn. Fatih Erbakan Bey’in de, Mart 2011 Ankara Anadolu Otelde söylediği: “Rahmetli Babamızın ve Hocamızın vasiyet ve tavsiyesine aykırı olarak, Yüksek İstişare Heyeti ve partimizin yetkili birimleriyle görüşülüp, üzerinde mutabakata varılmadan birilerinin kendisini Yeni Lider ilan ettirme gayretleri yanlıştır ve böylesi şahsi kaprislere kapılmamalıdır” anlamındaki uyarılarının muhatabı olan Oğuzhan Asiltürk ve ekibinin,

  • Şimdi taşıdığı şerefli soyadından dolayı kendisini öne çıkarıp yararlanmak heveslerine asla alet olmayacağı umulmaktadır,
  • Fatih Bey’in taşıdığı tarihi ve vicdani sorumluluğun gereğini yapacağı, bizzat Hocamızın tavsiye ve tayin ettiği Sn. Mustafa Kamalak Bey’in yanında ve tabi yetkili bir pozisyonda, biraz daha deneyim ve donanım sahibi olarak mutlu geleceğe hazırlanması en hayırlı olanıdır.

5- Camiamızda hizmet ve samimiyetle sivrilip sevilen, başından beri davamıza ve Hocamıza sadakat gösteren, çok değişik ve etkili kesimlerde de saygı gösterilip güvenilen; ama maalesef partimize çöreklenmiş malum kişilerce sürekli dışlanıp-suçlanıp itilen, ilim ve itibar ehli kadroların da yeniden devreye sokulmasının ve hizmetlere kuvvet ve katkı sağlanmasının zamanıdır.

6- Sn. Genel Başkanımızın, Muhterem Recai Kutan Bey gibi, kendilerine itimat ve itibar edilen dava kurmaylarımızla kesinlikle irtibat halinde olması, önemli açıklamalarını Onların da hazır bulunduğu ortamlarda yapması daha inandırıcı ve toparlayıcı olacaktır.

7- Türkiyemiz, maalesef BOP çerçevesinde, resmen olmasa da, fikren ve fiilen bölünme aşamasına gelip dayanmıştır. Milli vicdanın ve sorumluluk taşıyanların bu talihsiz gidişata fırsat vermeyeceği, ama stratejik bir sabırla şartların olgunlaşmasını beklediği hesaba katılmalıdır. Maalesef basiretsiz ve gayri milli politikalar sonucu Türkiye de siyaset ve meclis tıkanma noktasına gelip dayanmıştır. Bazı muhtemel ve mutlu gelişmeler sonucu, sadık ve sağlam ellerdeki bir Saadet Partisi, kendi partilerinden kopan milletvekilleri için sığınılacak bir liman konumunda olacak, tarihi ve talihli hizmetlere merkezlik yapacaktır.

8- Şevket Kazan 14 Temmuz 2010 tarihinde Star TV’de gözyaşı dökerek yaptığı konuşmada:

“Biz gidiyoruz yav… Biz ömrümüzün sonuna gelmişiz. Numan Bey’e kolaylık sağlıyoruz, Numan Bey’e zemin hazırlıyoruz, Numan Bey’in Türkiye çapında değil, dünya çapında bir lider olması için çırpınıyoruz, çırpınıyoruz yav… Ama bunu kendisinin anlamaması bizi fevkalade üzüyor…” demişti.

Saadet partisi GİK üyesi ve Oğuzhan Asiltürk ekibinden Abdulvahap Ekinci’nin Elazığ Saadet Partisi İl Binasındaki toplantıda 100 kişinin huzurunda yaptığı konuşmada:

“Erbakan Hoca’nın Numan Kurtulmuş’un Genel Başkan olmasını istemediğini, ancak teşkilatların Numan Kurtulmuş Genel Başkan olsun isteklerine müdahale etmediğini bildiğini”, bütün katılımcıların önünde söylüyordu.

Tabi bu açıklamayı; “Numan Kurtulmuş’un gerçek niyeti ve mahiyeti ortaya çıktıktan sonra sırf partililere hava olsun diye söyledikleri ve niçin bunları daha önce dile getirmedikleri ve hele Oğuzhan Asiltürk ve Şevket Kazan’ın neden Numan’ın Genel Başkanlığına yardım ettikleri ve iki yıl boyunca onca tahribatına rağmen, asla tenkit ve ikaz etmedikleri de soru işaretleri oluşturuyor ve kafa karıştırıyordu.

Abdulvahap Ekincinin; Numan Kurtulmuş’un Genel Başkanlığını Erbakan Hoca’nın istemediğini bilmesi, bu durumun GİK üyesi çoğu kişi tarafından da bilindiğini gösterdiği halde ve tabi Şevket Kazan’ın bundan haberinin olmaması mümkün olmadığına göre, Şevket Kazan’ın Star TV’de “Biz Numan Bey’in Türkiye çapında değil, dünya çapında bir lider olması için çırpınıyoruz” demesi üzerinde durmak gerekiyordu. Acaba Şevket Kazan, “BİZ” dediği hangi kesim ve kişilerle Numan kurtulmuşu Türkiye değil dünya çapında bir lider yapmaya ve Milli Görüş’ü rayından saptırmaya çalışıyordu? Öyle ya Erbakan Hoca Numan’a soğuk baktığına göre Şevket Bey’in “BİZ” dediği hangi gizli ve kirli kesimler oluyordu?

İşte, Sn. Fatih Erbakan Bey’in: böylesine dava samimiyetine aykırı ve kuşku uyandırıp kafa karıştırıcı davranışları artık kesinleşen ve haklı olarak şüphe edilen Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk’le değil, Sn. Mustafa Kamalak Bey’le birlikte hareket etmesi, Onun da, davamızın da manevi menfaati icabıdır.

Sonuç:

“(Sonunda) azmettiğin zaman, artık Allah’a tevekkül edip (hayırlı işe giriş)” (Ali İmran: 159)

Ayetinde emrolunduğu gibi, Allah’ın rızası ve insanların huzur ve hatırı yolunda, haklı ve hayırlı bir niyet ve gayretle, her türlü hazırlığını yapıp, sonunda başarı için sadece Allah’a güvenmek, müminlerin şiarıdır.

 

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/milli-gorusculerin-tarihi-sorumluluklari/

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi

acilis-duyuru-son