BEKLE GÖNÜL SABRET; VAKTİ
GELECEK
Gayene
kilitlen, gayret içinde
Bekle
gönül bekle, vakti gelecek
Hayranlıkla
seyret, hayret içinde
Elbette
Rabbimiz, hayır dilyecek
Bekle
gönül bekle, vakti gelecek
Yorulsan
da yılma, azmet sefere
Sadıklar
sabırla, erer zafere
Şeytanın
askeri, türlü kefere
Bâtıl
yolda koşan, murdar ölecek
Bekle
gönül bekle, vakti gelecek
Takdir
Hüdanındır, sen kulluğun yap
Lütfuyla
olursun, has baltaya sap
Herkesten
her şeyden, ibret hisse kap
Unutma
son gülen, iyi gülecek
Bekle
gönül bekle, zafer gelecek
Abdest al
seherde, tenbellik kaçsın
Zikreyle
gönlünde, güllerin açsın
Yalvar ki
Yaradan, nurların saçsın
İlham
melekleri, uykun bölecek
Bekle
kardeş bekle, vuslat gelecek
Allah şah
damardan, daha yakın ha
Her halde
hürmetle, edep takın ha
Rabbine
suizan, etme sakın ha
Fırsat
bulan şeytan, aklın çelecek
Bekle
gönül bekle, vakti gelecek
Kimi
haset eder, boşver aldırma
Kimi kötü
söyler, hemen saldırma
Esrar
perdesini, ele kaldırma
Cahil
gafil hikmet, nerden bilecek
Bekle
gönül sabret, vakti gelecek
Sebat
kuşun; ilim-amel kanatın
Umut
gıdan olsun, cihat sanatın
Sonunda
Yâr varsa, dağlar Ferhatın
Belki bu
hasretlik, bağrın delecek
Bekle
gönül bekle, vuslat gelecek
En hafif
rüzgârda, kopup savrulun
Neye
yarar boş laf, tok ses davulun
Lime tegûlûne, mâ lâ
tefalûn1
İmtihan
eleği, çok sık elyecek
Bekle
dostum bekle, zafer gelecek
Erbakan
çırağı, önderin varsa
Şefkatli
manevi, pederin varsa
Hâlâ
şüphelerin, kederin varsa
Yazık
emeklerin, hep dökülecek
Sabret be
kardeşim, vakti gelecek
Ahmet
muhabbetsiz, Muhammet olmaz
Şefkat
etmeyene, merhamet olmaz
Bil
himmet ehline, mahrumyet olmaz
Rahman
Rahim gözün, yaşın silecek
Bekle
gönül bekle, fırsat gelecek
1- Ey iman edenler! (Kendiniz
yapmadığınız ve) Yapamayacağınız şeyi niçin (boşuna hava atmak kastiyle
başkasına) söylersiniz? (Saff Suresi: 2. Ayet)