SİYONİZM’İN İBRAHİM ANLAŞMALARI
VE
ÜLKEMİZİN MİLLİ MUTABAKAT İHTİYACI
İbrahim Kalkanı, Siyonist Planı ve BOP’un Eş Başkanlığı!..
İsrail-İran Savaşı’ndan sonra İsrail yönetimi dünyanın gözünün içine sokarcasına caddelere afişler astı. Dünya medyasının da ilgisini çeken bu afişin anlamı açıktı. Öncelikle “İbrahim Kalkanı Plan”ının kuruluş aşamasına bakalım.
İbrahim Kalkanı Planı, Yahudi Stratejistlerin Bölgesel Güvenlik Koalisyonu öncülüğünde; HAMAS’ın şanlı 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı’ndan yaklaşık bir yıl sonra ayarlandı. “İbrahim Kalkanı Planı”nı teşvik ederek İsrail’in güvenliğini sağlamak için bir araya gelen asker, diplomasi, iş, ileri teknoloji ve araştırma alanlarındaki kamu yetkilileri ve kanaat önderlerinden oluşan geniş ve çeşitli bir grubu bünyesine aldı. Bu koalisyon, askeri, siyasi ve ekonomik gücü bir araya toplayan ve bölgesel fırsatları İsrail’in güvenliğini güçlendirmenin merkezi yolu olarak kullanan yeni bir siyasi güvenlik vizyonuna ihtiyaç olduğuna inanan çeşitli kuruluşları, araştırma enstitülerini ve örgütleri buluşturan bir oluşum konumundaydı.
Peki İsrail yönetimi tarafından caddelere asılan bu afişte kimler vardı?
ABD Başkanı Donald Trump’ın en önde yer aldığı afişte, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Mısır Devlet Başkanı Sisi, Filistin Devlet Başkanı Abbas, Suriye Devlet Başkanı Ahmet Şara, Ürdün Kralı Abdullah, Kuduz Netanyahu, Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Bahreyn Devlet Başkanı Hamed bin İsa Âl-i Halife, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed bin ZayedEl Nahyan… Bu afişte bulunan isimler, İsrail ve ABD’nin kendi güdümüne aldıkları adı İslam olan devletlerin Başkan ve Krallarını nasıl yönettiklerinin bir kanıtıydı.
İyi de; bu şahıslardan Trump, Selman, El Nahyan, Sisi ve Ahmet Şara ile yakın dostluğu bilinen Sn. Erdoğan’ın fotoğrafı niye bu tabloda yer almamıştı? Yoksa, “En sinsi ve en stratejik dostlar gizli kalmalıydı” prensibi mi uygulanmıştı? Sahi AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı zaten İsrail’le normalleşme anlaşmasını imzalamamış mıydı? Oysa Yahudi ve Hristiyanların Şeytani oluşumlarına katılmak, Kur’an’ın pek çok ayetinde yasaklanmıştı:
“Ey iman edenler! Eğer kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyup itaat edecek (ve boyun eğecek) olursanız, (unutmayın adım adım) sizi imanınızdan sonra tekrar küfre döndürürler (ve Hakk davadan dönekleştirirler).”
“Allah’ın ayetleri size okunup dururken, üstelik (sünneti ve sistemiyle) O’nun Peygamberi de aranızda bulunurken, siz (hâlâ) nasıl (imani gerçekleri ve İslami gerekleri) inkâr edersiniz? Artık her kim Allah(ın dinine) sımsıkı tutunursa, kesinlikle o, dosdoğru yola iletilmiş olacaktır.” (Âl-i İmrân: 100-101)
Gelelim “İbrahim Kalkanı Planı”na…
İbrahim Kalkanı Planı, Siyonist bir proje olmaktaydı. Bu projede amaç İsrail’i korumak ve kollamaktı. İsrail kendi varlığını devam ettirmek için yanına aldığı kukla Devlet Başkanları ile Ortadoğu coğrafyasında hem varlığını devam ettirmek hem de Arz-ı Mev’ud yani Vadedilmiş Topraklar davasını genişletmek amacındaydı.
İbrahim Kalkanı Planı’nın içerisinde neler yazılmıştı?
– Gazze’deki cephenin kapatılması, tüm rehinelerin iade edilmesi, Gazze’de teknokrat bir geçiş hükümetinin kurulması ve bölgesel olarak HAMAS’ın etkisizleştirilmesi.
– Esad rejiminin devrilmesinin ardından: Suriye’yi istikrara kavuşturmak ve İran eksenine karşı bir ‘tampon’ haline getirmek üzere bölgesel güçlerin görevlendirilmesi…
– ‘Ilımlı Bölgesel Koalisyon’un derinleştirilmesi: Suudi Arabistan ile hızlı bir normalleşmeye geri dönülmesi ve İbrahim Anlaşmaları’nın genişletilmesi.
– İran’a karşı ‘Abluka Planı’ uygulayarak İran’ın nükleer faaliyet göstermesinin engellenmesi…
– İsrail’in Filistinlilerden; kademeli, sorumlu ve güvenli bir şekilde (Gazze’den ve diğer bölgelerden) ayrılma takvimini ilan etmesi – on yıl içinde kapsamlı bir bölgesel değişimin gerçekleştirilmesi hedef alınmıştı.
Ama burada asıl tehlike, yayınlamış oldukları haritada “Kürdistan” haritasını da yerleştirmiş olmalarıydı. İsrail, kendine yakın ve uzak olan Ortadoğu coğrafyasındaki ülkeleri gösterirken haritanın içine de Kürdistan’ı koymuşlardı. İbrahim Kalkanı Planı, her ne kadar İsrail’i korumak ve kollamak kılıfına sokulsa da, aslında Ortadoğu’da “Kürdistan Devleti”ni kurmak Siyonistlerin öncelikli görevlerinden birisi olmaktaydı.[1]
Kürdistan Tuzağı ve İbrahim İttifakı
İsrail ve ABD öncülüğünde Arap dünyasında başlatılan “İbrahim İttifakı” sürecinde yeni bir aşamaya geçilmiş durumdaydı. Bununla ilgili hazırlanan haritada, ileride Güneydoğumuzu da içine alacak Barzanistan merkezli bir Kürdistan yer almaktaydı.
Yeni Ortadoğu Planı: “İbrahim Kalkanı” ve Kıdemli Eş Başkanı!
15 Eylül 2020’de Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in Dışişleri Bakanlarının imzasıyla duyurulan ve daha sonra Fas, Sudan ve Mısır gibi ülkelerin de katıldığı “İbrahim Anlaşmaları”, bölgede yeni bir ittifak sisteminin temelini oluşturmaktaydı. “İbrahim İttifakı” olarak da bilinen bu anlaşmalar, Arap ülkeleri ile İsrail arasında normalleşme sürecine resmiyet kazandırmıştı. Maalesef AKP iktidarı da İsrail’le Normalleşme Anlaşmasını daha önce imzalamış ve Gazze katliamlarına rağmen bu hıyanet anlaşmasını askıya almamıştı.
ABD’nin Başkanı Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, İsrail-İran savaşının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, “İbrahim Anlaşmaları kapsamında yeni duyurulara hazırlanıyoruz” açıklamasının ardından Tel Aviv’de asılan afiş ve internet sitesinde paylaşılan harita, bölgede oluşturulmak istenen yeni Şeytani düzeni açığa vurmaktaydı.
Ahmet Şara da Koalisyonun Parçası Olarak Tanıtıldı!
Afişte yer alan görselde, Trump merkezde olmak üzere İbrahim Anlaşmaları’na imza atan ülkelerin liderleri eksiksiz biçimde yer almıştı. En dikkat çekici detaylardan biri ise Suriye’de Esad rejiminin yerine geçici yönetimin başına getirilen Ahmet el-Şara’nın da afişte bulunmasıydı. Bu detay, ABD-İsrail ekseninin Suriye’nin Tayyip Erdoğan destekli yeni lideri Şara’nın Siyonizm’in kuklası olduğuna yönelik Milli Çözüm iddialarını haklı çıkarmıştı.
Siyonizm’in Yeni Uşaklığı: İbrahim Anlaşmaları!
İbrahim Anlaşmaları, İsrail ile çeşitli Arap İslam Devletleri arasındaki ilişkileri normalleştirmek ve bu kiralık liderleri Siyonizm’e hizmet ettirmek için yapılan bir dizi anlaşmadır. Hepsi 2020’nin ikinci yarısında imzalanan bu anlaşmalar, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas arasındaki ikili anlaşmaların yanı sıra genel bir bildiriden oluşmaktadır. Anlaşmaların adı, Yahudilerin ve Arapların varsayılan ortak atası olan İncil’deki Hz. İbrahim’e atıfta bulunarak takılmıştır.
Normalleşme anlaşmaları ve sonuçları:
İbrahim Anlaşmaları, İsrail’in Arap ülkeleriyle sinsi ilişkilerini açığa çıkarmış ve Arap-İsrail çatışmasını başka bir aşamaya taşımıştı. Temmuz 2020’de İsrail’in Batı Şeria’nın bazı kısımlarını ilhak etme planını durdurma bahanesiyle; Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail’le ilişkileri normalleştirmek için müzakerelere başlamıştı. ABD’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ne 50 adet F-35 savaş uçağı satma teklifiyle tatlandırılan anlaşma, ağustos ayında imzalanmıştı. Birleşik Arap Emirlikleri, “normalleşmenin kendisine Filistinliler adına müdahale etmek için daha fazla fırsat sağlayacağı” yalanına sığınmış, ancak gözlemciler anlaşmanın Arap devletlerini, çıkarlarına uygun olduğunda Filistin davasını bir kenara bırakmaya teşvik edeceğini saptamışlardı. Başka bir Körfez Arap devleti de hemen aynısını yaptı. İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin anlaşmayı imzalamasından sadece birkaç gün önce, İsrail ve Bahreyn arasında ilişkileri normalleştirmek için bir anlaşma açıklandı ve küçük ada ülkesi, birkaç gün sonra Beyaz Saray’ın bahçesinde Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri temsilcilerine katıldı.
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..