Ve ERBAKAN Geçti!..
Tüm Müslümanların Lideriydi
Bangladeş
Chittagong Uluslararası İslam Üniversitesi Öğretim Üyesi Mahfuzur Rahram,
günümüzdeki siyasi liderlerin Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan Hocayı örnek
alması gerektiğini söyledi.
Timuçin
MERCANOĞLU
Erbakan
hocanın siyaset yapma üslubuna da değinen Mahfuzur Rahman, Erbakan Hoca,
seküler bir ortamda İslamın en iyi şekilde yaşanabilmesini sağladı. Bunu
başarırken de kan yok, saldırma yok, savaşma yok. Sadece Müslümanlar için
çalışmak var ifadelerini kullandı.
Müslüman
ülkelerdeki liderlerle Erbakan Hocayı kıyaslayan angladeş Chittagong
Uluslararası İslam Üniversitesi Öğretim Üyesi Mahfuzur Rahram, Günümüzde
Müslüman liderlerin üç şeyi eksik. Bunlar; Sabır, hikmet ve saygı. Ama bu üç
özellik Erbakan Hocada vardı. Biz Bangladeşli Müslümanlar olarak Erbakan
Hocadaki bu üç özelliği örnek alıyoruz. Erbakan Hocanın düşüncesi ve ideolojisi
tüm Müslüman liderlerde olmalı dedi.
BANGLADEŞTE
Chittagong Uluslararası İslam Üniversitesinde Öğretim Üyesi olan Mahfuzur
Rahram, Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan hocanın tüm Müslümanların lideri
olduğunu ve örnek alınması gereken bir lider olduğunu söyledi. Erbakan
hocayı ve faaliyetlerini daha çocuk yaşta iken tanıdığını belirten Rahman, Ben
çocukken Erbakan hocayı tanıdım ve Onun faaliyetlerini takip etmeye başladım.
Onun faaliyetleri o kadar dikkatimi çekiyor ve beni etkiliyordu ki onu tüm
Müslümanların lideri olarak görüyordum, örnek alıyordum dedi.
Bangladeş
Cemaat-i İslami Partisi liderlerinden ve geçtiğimiz yıl tutuklu kaldığı
hapishanede vefat eden Gulam Azamın sık sık Erbakan hocadan bahsettiğini ifade
eden Rahman, Ben çocukken Erbakan hocayı tanıdım ve Onun faaliyetlerini takip
etmeye başladım. Onun faaliyetleri o kadar dikkatimi çekiyor ve beni
etkiliyordu ki onu tüm Müslümanların lideri olarak görüyordum, örnek alıyordum.
Gulam Azam, konuşmalarında Erbakan Hocadan sıkça bahsederdi ve Onu örnek
almamız konusunda telkinde bulunurdu diye konuştu.
SEKÜLER BİR
ORTAMDA İSLAMI ANLATTI
* Rahram,
Erbakan Hoca, seküler bir ortamda İslamın en iyi şekilde yaşanabilmesini
sağladı. Bunu başarırken de kan yok, saldırma yok, savaşma yok. Sadece
Müslümanlar için çalışmak var. Erbakan Hoca akılcı duruşu, yardım sever tutumu
ve öngörüsüyle halkın ne istediğini biliyordu. Kendi isteği değil halkın
istedikleri üzerinde çalıştı dedi.
TÜM İSLAMİ
PARTİLER ERBAKANı ÖRNEK ALMALI
* Rahman,
Tüm İslami partiler, Erbakan Hocayı örnek almalıdır. Erbakan Hoca akıl ile
düşündü, silahla değil. İslam ve terör örgütü ayrı şeydir. İslamla terör yan
yana gelemeyecek kavramlardır. Erbakan Hocanın çalışmaları, İslam ile terörü
birbirinden ayırıyordu. Günümüzde Müslüman liderlerin üç şeyi eksik. Bunlar;
Sabır, hikmet ve saygı. Ama bu üç özellik Erbakan Hocada vardı. Biz Bangladeşli
Müslümanlar olarak Erbakan Hocadaki bu üç özelliği örnek alıyoruz. Erbakan
Hocanın düşüncesi ve ideolojisi tüm Müslüman liderlerde olmalı ifadelerini
kullandı.
* Mahfuzur
Rahman, Erbakan Hoca, Müslümanların modern lideriydi. Sadece Türkiyeyi değil
tüm Müslüman ülkeleri düşünüyordu. Buna örnek olarak D-8i gösterebiliriz.
Bangladeş, ekonomik olarak fakir bir ülke. Türkiye ekonomisine göre çok geride.
Erbakan Hocamızın Bangladeş ekonomisini güçlendirmekle ilgili projesi vardı.
Biz de Erbakan hocamızın bu yöndeki fikir ve adımlarını devam ettirmeye çalışıyoruz
dedi.
http://www.milligazete.com.tr/haber/Tum_Muslumanlarin_lideriydi/398844
ALLAH (C.C.) ONA YARDIM EDİYORDU
Erbakan Hocanın çalışma arkadaşlarından, Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı
Cevat Ayhanın kayınpederi Ahmet Necdet Nalbantoğlu, gazetemize Erbakan Hoca ile
geçen 40 yılını anlattı.
Erbakan Hocanın çalışma arkadaşlarından, Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı
Cevat Ayhanın kayınpederi Ahmet Necdet Nalbantoğlu, gazetemize Erbakan Hoca
ile geçen 40 yılını anlattı. Erbakan Hocanın yorulmadan İslam Birliği için
çalıştığını söyleyen Nalbantoğlu, Hocam, Allah tarafından bu davanın tahakkuku
için görevlendirilmişti. Biz, onun çalışma hızına akıl erdiremiyorduk. Allah
ona her zaman yardım ediyordu dedi.
ERBAKAN Hocayla ilk tanışmanız nasıl oldu?
* Erbakan hocam 1969da Vatan Caddesinde bir miting yapıyordu.
Hocamı ilk orada gördüm. Mitingde cennet mekân Sultan Abdülhamit Han deyince
ben orada hocama hayran kaldım. Ondan sonra siyasi hayata başladık. 1969da
hacdan geldiğimde hocam Konyadan bağımsız aday olmuştu. Biz de o dönem
İstanbulda Milli Görüş bağımsız adayı Ömer Faruk Yeğin kardeşimizle beraber
çalıştık. Sonrasında Milli Nizam Partisi ve diğer partilerimizde de görev
alarak Erbakan Hocamızın yanından hiç ayrılmadım.
İSLAM DÜNYASINA SİYASETİ ÖĞRETTİ
Milli Görüşün ilk yıllarında İslam âlemi Erbakan Hocanın fikirlerini
nasıl karşılamıştı?
* O dönemde İslam dünyasında siyaset ile ilgilenen bir hareket, siyasi bir
oluşum yoktu. Hocam, İslam dünyasına siyaseti öğretti. Daha da önemlisi İslamı
cihat şuuruyla yapmayı öğretti. Bütün dünyanın selameti için yola çıkan Erbakan
Hocam, çok hızlı bir şekilde İslam dünyasında tanındı ve sevildi. Bunu size
kendi yaşadığım bir olay ile anlatayım. 80li yıllarda umreye gitmiştim. Umrede
bir daire kiralayacaktım. Evi kiraya veren Sudanlı bir genç, evin kirasına 19
bin Riyal istedi. Sonra Türkiyeden geldiğimi öğrenince bana Erbakan Hocayı
sordu. Ben de arkadaşıyım deyince, Sudanlı genç beni kucakladı ve hocam, madem
muhterem Erbakan Hocanın yakınısınız, kirayı size 15 bin Riyal yapıyorum dedi.
Erbakan Hocamın ve Mili Görüşün o gün İslam dünyasında nasıl takip edildiğini
daha iyi anlamıştım. Allah hocamdan razı olsun.
SİGARA İLK KEZ MSP DÖNEMİNDE YASAKLANDI
Biz umreye giderken sigara içeni arabaya almazdık. Ben de Milli Nizamın
mahkemesine gittiğimiz akşam 7 kişiyi sigaraya tövbe ettirmiştim ama bu işe en
çok emek harcayan Ahmet Fevzi İnceöz kardeşimizdi. MSP döneminde Ecevit ile
koalisyon yapmıştık. Tokat Milletvekili Ahmet Fevzi İnceöz, sigara yasağını
meclis gündemine taşıdı. Görüşmeler sonucunda, Erbakan Hocamın da desteğiyle
sigara uzun yol otobüslerinde yasaklandı. O yasaktan sonra millet rahat bir
nefes almıştı.
Sultan Baba
Erbakan Hoca, tüm İslam dünyasının derdini dinleyecek zamanı nasıl buluyordu?
* Bir kere Erbakan Hoca çok yumuşak huylu ve kimseyi kırmayan bir insandı.
Bu huyu ile herkesi yola getiriyordu. Bu özelliğinin yanında çok sistemli ve
disiplinli çalışırdı. Bir de İslam birliğini gaye edindiği için Allah da ona
yardım ediyordu. Yine bu meseleyi de bir hatıra ile anlatayım. 1990 senesinde
Ahmet Fevzi İnceöz ile beraber Sultan Babayı hacda ziyaret etmiştik. Sultan
Baba orada bize, Erbakan Hoca, Allah tarafından bu davanın tahakkuku için
görevlendirildi. Sizde hiç izan yok mu? Onun çalışmasına insan gücü yeter mi?
Allah ona yardım ediyor dedi. Biz de anladık ki bu dava, Allahın izni
ve yardımı ile yürüyor.
HOCAM İLE BERABER KÂBENİN İÇİNDE DUA ETMİŞTİK
Erbakan Hoca ile hiç unutmuyorum dediğiniz bir anınızı paylaşır mısınız?
* Hocam ile çok fazla hatıramız var ama beraber iki defa hacca gitmiştik,
1974-1975 senelerinde beraber hac yapmıştık, o günleri hiç unutmuyorum. Hocam
hacda tavaf ederken ellerini hiç indirmezdi. Mübarek insan, sürekli dua
ederdi. Bir de devlet erkânı olduğundan, yani o dönem Başbakan Yardımcısı
olduğu için bizi Kâbenin içine almışlardı. Hocam ile o altın kapıdan içeri
girip Mescid-i Haramın içinde beraber dua etmiştik. O günlerin heyecanını, o
günlerin bereketini unutamam.
BU GAZETE MÜSLÜMANIN POSTASIDIR
Benim Millî Gazeteyi almadığım bir gün yoktur. Mesela bir ay hacca veya
umreye gittiğim zaman bile kapıcıya tembihlerim gazetemi sakın atma diye.
Geldiğim zamanda birikmiş bütün gazeteleri okurum, sonra da dağıtırım. Mesela
camilere bırakıyorum. Müslümanların ümmetten haberi olsun ve Müslümanlar gerçek
gündemi görsün. Gazeteyi verdiğim herkese söylüyorum; kardeşlerim bu gazete
Müslümanın postasıdır. Okuyun ve doğru yolu bulun. Erbakan Hocam da Millî
Gazeteye çok önem verirdi. Müslümanların birbirinden haberdar olması için ve
gerçekleri daha net görebilmesi için Millî Gazeteyi okuması şarttır.
CİHAT SENİ GENÇLEŞTİRİYOR
Milli Görüş davasının isimsiz kahramanlarından olan Nalbantoğlu, Erbakan
Hocam beni sürekli komutan diyerek çağırırdı. Hocam beni görünce hep, Cihat
seni gençleştiriyor derdi. Allah hocamdan razı olsun. Bizlere siyaseti cihat
şuuru ile yapmayı öğretti diye konuştu.
BAHAR GELDİ (ŞİİR)
Karakış gibi,
Kara bir devir,
dondurdu yüreklerimizi…
Tufana
tutulmuştuk.
Gözlerimiz
dondu, kulaklarımız dondu
Ve kara kapkara
yeller esti,
Dondurdu,
kavurdu belleklerimizi.
Gayrı göremez,
duyamaz, bilemez olmuştuk
Kendi
gerçeklerimizi.
Neylersin,
başımıza baykuşlar konmuştu…
Karakış gibi,
Kara bir devir
geçti üzerimizden.
Dalındaki gül
dondu,
Yuvada bülbül
dondu,
Damarlarımızdaki
kan dondu,
Ruhlarımızdaki
can dondu,
Yaş dondu
gözlerimizde…
Ve derken,
dayanamamıştı,
Bu karakışın
karayellerine.
Şuur donmuştu,
iz'an donmuştu…
Ve iman donmuştu
gönüllerimizde.
Ve artık
şeytanlar,
Saltanat
kurmuştu yeryüzünde.
Hainler
kurtarıcı,
Zalimler baş
tacı,
Çağdaş
münafıklar;
Mehdi olmuştu,
Dengesizlik
düzeninde..
Metreler
kısalmıştı,
Teraziler
bozulmuştu.
Ama bir gün,
Bir yiğit çıktı
karşımıza..
Avuçlarıyla
ısıttı,
Buz bağlamış
bağırlarımızı.
Ve bir türkü
başladı,
Karanlık
devirleri ışık gibi delecek:
“Aldırma
bu küfrün karakışına
Yakındır,
Zeynebim, bahar gelecek”
Yine bülbüller
şenlendirecek
Viran olmuş
bağlarımızı.
Ve özlenen
yiğit,
Can çekişen
vicdanlara yöneldi;
Nefesiyle
eritti, donmuş yüreklerimizi
Sesiyle,
sohbetiyle diriltti,
Bir bir
beyinlerimizi…
Yeniden can
geldi Anadolu'ya, kan geldi
Kırklar, üçler,
yediler geldi.
Bu çağı
dirilten çağrıya,
Melekler,
şehitler geldi.
Her mekan
dinledi,
Her makam
geldi..
Sen hala uyur
musun,
Yoksa gavur
musun, ey nefis!
Haydi,
uyansana,
Ve uyandırsana
artık..
Bak bahar
geldi.
Ve selam
dursana,
ERBAKAN
geldi…!