Anasayfa » Vatansız Para’nın Üç (Komünist) Ajanı: (Yahudi Asıllı) Marx, Engels, Lenin!.. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MÜLKSÜZLEŞTİRME-KÖLELEŞTİRME OYUNLARI (2)

Vatansız Para’nın Üç (Komünist) Ajanı: (Yahudi Asıllı) Marx, Engels, Lenin!.. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MÜLKSÜZLEŞTİRME-KÖLELEŞTİRME OYUNLARI (2)

Yazar: yonetici
0 Yorum 251 Görüntüleyen

Vatansız Para’nın Üç (Komünist) Ajanı:

(Yahudi Asıllı) Marx, Engels, Lenin!..

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

MÜLKSÜZLEŞTİRME-KÖLELEŞTİRME OYUNLARI (2) [1]

Bolşevik Darbesi ve Sonrası…

Parvus Efendi’yi tekrar hatırlayalım… Vatansız Para’nın ajanlarından Marx ve Engels, sürekli devrim” fikrini ortaya atmışlardı. Halk hareketleri sürekli devam edecek ve sonunda bütün despot monarşiler yıkılacaktı. Vatansız Para’nın amacı buydu. Monarşileri önünde engel ve kendisine tehdit olarak görüyordu. Marx ve Engels’in “sürekli devrim teorisi” ilerleyen yıllarda bir başka Marksist teorisyen ve devrimci, bizim Parvus Efendi tarafından kullanıldı. Parvus Efendi’nin tezi; işçi sayısı az olan, sanayisi gelişmemiş Rusya’da işçi ve öğrencilerin devrim yapabileceği yönündeydi.[2] Parvus Efendi, savaş halinde olan Çarlık Rusyası’nın işçi ve öğrenci eylemleri ve genel grev ile felç edilebileceğini düşünüyordu. Bu planı Almanlar finanse edebilirdi. Böylece Çarlık Rusya’sı savaş dışı kalacaktı. Bu yönde hazırladığı 20 sayfalık planı arkadaşı olan Almanya’nın İstanbul Büyükelçisi Hans Freiherr von Wangenheim yoluyla Almanya’ya yolladı.[3] Planın Almanlar tarafından kabul edilmesi üzerine, hazırlıkları yapmak üzere Almanya ve İsviçre’ye gitti.

Bu plan çerçevesinde örgüt adı Troçki olan Amerikan pasaportlu Lev Davidovich Bronstein, 27 Mart 1917 günü New York limanından Rusya’ya ulaşmak üzere SS-Christiania gemisine bindirildi. Troçki’nin yanında 20 milyon ruble gibi çok önemli bir servet vardı. Parayı ünlü Yahudi banker Jakob Schiff temin etmişti. Aynı dönemde Lenin İsviçre’den yola çıkarak Almanya üzerinden Moskova’ya gidecek bir trene bindirilmişti. Lenin’in yanında 6 milyon dolar değerinde altın vardı. Lenin’i mühürlü vagona bindiren Alman Gizli Servisi Şefi Max Waburg’du. Altınlar bizim Parvus Efendi aracılığıyla Lenin’e ulaştırılmıştı. Altınlar Amerikan Federal Rezerv Board’dan geliyordu. Parayı sağlayan bu banker grubunun müdür yardımcısı Paul Waburg’du. (Yahudi asıllı) Paul Waburg Alman Gizli Servisi Şefi Max Waburg’un kardeşiydi. İki kardeş biri Almanya’da diğeri Amerika’da işi hallediyordu. Aynı zamanda Max Waburg ünlü New Yorklu banker Schift’in damadıydı.[4] Waburg ailesi Rothschildler kadar güçlü bir banker ailedir. Paul Waburg 1913 yılında Amerikan merkez bankası FED’i kuranlar arasındaydı.

Daha 1. Dünya Savaşı başlamadan önce Amerika’da Yahudi bankerler tarafından Rusya’daki devrimci faaliyetleri ve propagandaları desteklemek için ortak bir fon kurulmuştu. Jakob Schiff, 1917 baharında devrime verdiği parasal destekle Çarlık rejiminin devrilmesinde en büyük payın sahibi olmakla övünüyordu.[5] Lenin ve Troçki gibi kripto elemanlar Rusya’ya ulaştıktan sonra planlanan halk ayaklanmasını içerideki işbirlikçileri ile birlikte tetiklediler. Her zamanki taktik kullanılacaktı; “ezilen yoksul halk, sistemi değiştirmek üzere devlete saldırtılacaktı.” Bütün kötü olayları Çarlık rejiminin üzerine yıktılar. Zaten halk savaşın etkisiyle yokluk çekiyordu. İşçiler cepheyi desteklemek için çok ağır şartlarda çalışıyordu. İşçilerin daha çok şey hak ettiğini iddia ettiler. Her şeyin sorumlusu Çar’dı. Çar, Rus delikanlılarını boş yere cephelerde öldürüyordu. Daha fazla zarar görmemek için Rusya’nın savaştan çekilmesi gerekiyordu. İşçilerin greve gitmesi Çarlık rejiminin savaştan çekilmesini sağlayabilirdi. Artık halkına eziyet eden bu köhne rejim değişmeliydi. Etrafa para saçarak işçileri greve hazırladılar. Grevlerle mühimmatsız ve aç bıraktıkları cephedeki orduyu arkadan vurdular. Askerin önemli bir kısmı cephedeydi. Moskova ve St. Petersburg gibi şehirlerde başlayan ayaklanmayı bastıracak yeterli güç yoktu. Eldeki gücü de kilit noktadaki kripto yöneticiler kullanmak istemedi. Sonuç itibariyle ayaklanma başarılı olmuş, Çarlık Rejimi devrilmişti. 1917 Bolşevik İhtilali’ne bir devrimden ziyade, halkın kısmi desteğini alan başarılı olmuş bir FETÖ darbesi diyebiliriz. Kripto yapı bir darbeyle yönetimi ele geçirmeyi başarmıştı. (Bizdeki FETÖ darbesini engelleyen en önemli unsur ise, Ordumuzun bu hıyanet girişimine katılmamasıydı…) Bolşevik hükümetin ilk yaptığı şey Rusya’yı savaştan çekmek oldu. Bu işe en çok Almanlar sevinmişti. Artık bütün güçlerini batı cephesine ayırabilirlerdi. Ama Almanların sevinci boşunaydı. Bir süre sonra Almanya’daki kripto yapı, grev taktiğini bu ülkede de uyguladı. Grev yaparak orduyu arkadan vuran işçiler Almanya’nın yenilmesine sebep oldu.

 

 

 

 

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi