Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı REFERANDUMA “EVET”, AMERİKA’YA “EVET” ANLAMI TAŞIRDI!

REFERANDUMA “EVET”, AMERİKA’YA “EVET” ANLAMI TAŞIRDI!

Yazar: yonetici
0 Yorum 331 Görüntüleyen

REFERANDUMA “EVET”, AMERİKA’YA “EVET” ANLAMI TAŞIRDI!

 

Başkandan: “Fon’un borçlanma yetkisi var” itirafı!

Devletin başta gelen kurumlarının birer birer devredilmesiyle gündeme taşınan ve “yeni borçlanmalar için teminat olacak” eleştirilerine neden olan Türkiye Varlık Fonu, yapılan bir açıklamayla iyice tartışılmaya başlanmıştı. Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan, “Fon’un borçlanma yetkisi var, ama karar için henüz erken sayılır” diyerek kafaları iyice karıştırmıştı.

Son günlerin en tartışmalı meselelerinden birisi Türkiye Varlık Fonu’ydu. Kamunun en büyük şirketlerinin ardarda devredilmesiyle gündeme gelen TVF’ye yönelik en önemli eleştiri ise bu şirketlerin yeni borçlanmalar için teminat (bir nevi ipotek) olarak kullanılacağı kuşkusuydu. TVF Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalarla tartışmayı bir başka boyuta taşımış ve kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden olmuştu. Varlık Fonu’nun sene başından itibaren faaliyete geçtiğini belirten Bostan, varlık satışının temel hedef olmadığını ve “Fon’un uluslararası standartlarda bağımsız denetime konu olduğunu” duyurmuştu. Fon’un kredi derecelendirme kuruluşlarından not alacağını söyleyen Bostan, “Hem yatırım bankalarının hem de reyting şirketlerinin kurumumuza çok ilgisi var. Genel anlamda girişimi çok olumlu buluyorlar, yönetim ile ilgili soruları var, onlara cevap veriyoruz” sözleriyle bu Varlık Fonu’nun küresel sömürü sermayesinin güdümündeki borç verme ve derecelendirme merkezlerinin kontrolünde olacağını itiraf ediyordu.

Savaş kapımıza dayanmıştır, ekonomik politikamız tıkanmıştır!

Böylece Türkiye’nin güçlü kamu işletmeleri tek elde toplanıyordu ve Fon yönetimine sınırsız hareket alanı ile birlikte denetimsizlik garantisi veriliyordu. Bazı uzmanlara göre bu ekonomik olarak savaş düzeni almak anlamını taşıyordu. Demek ki Sn. Cumhurbaşkanı ülkenin ekonomik olarak bir krize sürüklendiğini artık görüyordu ve günü kurtarmak hatırına geleceğimizi karartan tedbirler alıyordu. Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı eski Müdürü, ekonomist Bartu Soral: Çok sayıda kamu kuruluşunun Hazine’ye ait hisseleri Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. Siz bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz? sorusunu: “Bu FON, kamuoyunda tartışılmaktadır, akademisyenler, konunun uzmanları tedirginliklerini açıklamıştır. Türkiye’nin güçlü kamu işletmelerini tek elde topluyorsunuz ve Fon yönetimine sınırsız hareket alanı ile birlikte denetimsizlik garantisi veriyorsunuz. Bence bu ekonomik olarak savaş düzeni almaktır. Sn. Cumhurbaşkanı ülkenin ekonomik olarak bir krize sürüklendiğinin farkındadır. Ancak, krizin sebebi olarak kendi hatalı ekonomi politikalarımızı görmek yerine krizin dışarıdan tetiklendiğini, manipülasyonlarla, kredi derecelendirme kuruluşları eliyle üretildiğini sanmaktadır. Veya kendisine böyle sunulmaktadır. Adeta bir paranoya oluşturulmaktadır. Belki de bu iklimi saraydaki danışmanları oluşturmaktadır. Ancak, benim için şurası çok net ki, bu Varlık Fonu oluşumu ekonomide bir savaş düzeni almaktır” şeklinde yanıtlamıştır.

“Getirilmek istenen Başkanlık Sistemi de benzer yetkilerle donatılmakta, adeta tek adam rejimi dayatılmaktadır. Sanki olası bir saldırıya karşı mevzilenme başlamıştır. Bakınız, ABD ve İsrail önce 1991’de Çekiç Güç ile Irak’ta Kürdistan embriyosunu oluşturmuşlardı. 2016’da ise Suriye’de aynısını yaptı. YPG yani PKK’ya destek çıktı. Onların sınırımızda yaklaşık 600 kilometre toprak sahibi olması için her türlü manevrayı yaptı. Daha geçen gün zırhlı araçlar yolladı. Biz geçmişte yaptığımız hatalarla bu oluşuma fırsat tanıdık. Ardından Fırat Kalkanı Harekâtı ile müdahale etmek zorunda kaldık. Rusya ile bozulan ilişkilerimizi tamire çalıştık. Bunun üzerine Rus Büyükelçisi Karlov Türkiye’de bir suikasta uğradı. Bu arada 15 Temmuz’da bir darbe girişimini de CIA’nın derin yapılanması tezgâhladı. Yoksa bu işin üst aklı elbette Fetullah Gülen olamazdı. Şimdi bütün parçaları birleştirince Türkiye’nin çok kritik bir virajı aldığı ve dışarıdan kuşatılmaya çalışıldığı açıktır. Ancak, bu oyunu bozmak için kurulan strateji yanlıştır, başımıza daha büyük belalar açacaktır.”

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi