Anasayfa » KENAN PAŞA, UĞURLAR OLA!

KENAN PAŞA, UĞURLAR OLA!

Yazar: yonetici
0 Yorum 113 Görüntüleyen
                  KENAN
PAŞA, UĞURLAR OLA!

Siz, 12
Eylül Darbesiyle; sağ-sol anarşisini bir iç savaş provası olarak kızıştıran…
Kanlı kardeş kavgasıyla fiilen kurtarılmış bölgeler oluşturan ve binlerce masum
gencimize kıyarak Türkiye’mizi parçalayıp bir Komünist diktatörlük kurmayı
planlayan dış güçlerin ve işbirlikçi hainlerin şeytani planlarını son anda
bozacak kadar cesaretliydiniz! Ama tek kurtuluş çaresi olarak kalan askeri
müdahaleye izin vermeyip Türkiye Cumhuriyeti’nin dağıtılmasını arzulayan
Amerika’yı, onların işine yarayacak sonuçları hazırlayacağınızı söyleyip
avutacak, daha doğrusu uyutacak kadar da ferasetliydiniz!.. Konya’mızda; kutsal
kentimiz ve ilk kıblemiz Kudüs’ü başkent ilan etmeye ve işgal ettiği Filistin
topraklarındaki Siyonizm’in Arzı Mevud hayaline erişmeye heveslenen İsrail’i
tel’in mitingi tertipledi bahanesiyle MSP’ye karşı çıktığınız halde, İsrail ile
diplomatik ilişkileri en alt düzeye indirecek kadar dirayetliydiniz!. Müslüman
halkımızla birlikte Mekke’ye gidip ihram giyen ve Kabe-i Şerifi huşu ve huzurla
tavaf edip Hacı olan ilk T.C Devlet Başkanı sıfatını şerefle kabullenecek kadar
metanetliydiniz! Siz Mekke’de Kâbe-i Şerifin içerisine girip kutsal makamlara
bizzat secde edip yüz süren ve yine Medine’de Hz. Peygamber Efendimizin mübarek
kabrinin içerisine girip dua eden pek ender nasipli kimselerdendiniz. (Gazeteci
İlnur Çevik, TV. canlı yayında anlatmıştı.) Dönemin MEB Vehbi Dinçerler’e
talimat verip, okullardaki tarih kitaplarından Ecdadımız Osmanlı’ya ve Sultan
Abdulhamit gibi Padişahlara hakaret içeren ifadelerin çıkarılmasını sağlayan
duyarlı ve tutarlı bir şahsiyettiniz! (Konyalı emekli tarih öğretmeni ve yazar
Yücel Kemendi Bey aktarmıştı ve bu resmi belge hala okullarda bulunmaktaydı.)

12 Eylül
Darbesinin ilk aylarında, Ankara Kızılay’daki PTT Merkez Şubesi’nden
arkadaşlarımızla birlikte Zatı Alinize yönelik: “Sn. Genel Kurmay Başkanı,
Devlet Başkanı ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Org. Kenan Evren’e… Daha önce
Televizyon ve Radyodaki demeçlerinizde Türkiye’nin zararına hiçbir adım
atmayacağınızı ve Siyasi parti yetkililerini olağanüstü mahkemelerde
yargılamayacağınızı söylediğiniz halde, maalesef şimdi özellikle MSP ve MHP’yi
askeri mahkemelerde yargılayarak ve Erbakan Hoca’nın Milli kalkınma projelerini
askıya alarak bu sözlerinize aykırı hareket etmektesiniz. Bunun nedenlerini ve
hedeflerini merak ediyor ve yanıtınızı bekliyoruz…” anlamında bir telgraf
çekmiştik. Herkes bu yüzden bize hakaret ve eziyet edileceğini ve tutuklanıp
hapse gönderileceğimizi beklerken, Siz genel sekreteriniz olan bir Korgeneral
imzasıyla “Telgrafın tarafınıza ulaştığını teklif ve tenkitlerimizin ciddiye
alındığını” belirten bir yanıt göndermiş, sadece Ankara’dan görevlendirilen
özel MİT elemanlarıyla Elazığ’daki evimizin yakın çevresinde bizimle ilgili
–asla kendimize ve ailelerimize sıkıntı vermeden– gerekli araştırmaları
yaptıracak kadar adaletli ve asaletliydiniz!…

Elbette, her
insan gibi; sizin de yanlışlarınız, yanılgılarınız, ön yargılarınız ve saplantılarınız
vardı, olabilirdi… Ve bunların bir kısmını Aziz Erbakan Hocamız zaten dile
getirmiş ve hataları düzeltmişti. Ama acaba bu Milletin, bu ülkenin ve bu
devletin yararına olacak neler yaptınız ki, daha önce “Kadife potinli general!”
diye alkışlayıp sahiplendikleri halde, sonunda ABD ve AB yetkilileri, Siyonist
Yahudi Lobileri, içimizdeki masonik çevreler ve işbirlikçileri ve bunların
tetikçileri ve değnekçileri hep bir ağızdan size ve konseyinize düşman
kesilmişlerdi!?

Yoksa E.
Diyanet Reisi Merhum A. Hamdi Akseki’ye hazırlattığı gerçekten mükemmel ve
müstesna bir manevi eğitim rehberi olan “Askere Din Kitabını”, askeri okullarda
ve kışlalarda resmen okutan Atatürk’ün izinden giderek, Milli Eğitim’de Din
Dersi mecburiyetini Anayasa maddesi haline getirdiğiniz için mi bazı kâfirler
ve içimizdeki gafiller sizi hedef haline getirmişlerdi? Veya, yıllarca
uğraştığımız halde akademi statüsü bile verilmeyen İslam Enstitülerinin hepsini
ilahiyat fakültesine çevirip, böylece hayatı boyunca “öğretmen” sınıfında kalacak
binlerce ilahiyatçıya doktora ve profesörlük yolunu açtığınız ve din eğitimi
alanlara etiket ve etkinlik kazandırdığınız için mi, şeytani kesimler ve
istismarcı dinciler size karşı hücuma geçmişlerdi? Acaba bu kıcıklıkla mı, bazı
Komünist kafalı ulusalcı artıkları sizi kastederek: “Erbakan zindanda ama
düşünceleri ve projeleri iktidarda!” diyerek derin bir kin ve garez
sergilemişlerdi?

Sağlığınız
elverdiği müddetçe Milli Çözüm Dergimizi ve kitap hediyelerimizi memnuniyetle
kabul ve takip etmiştiniz. Paşam, her şeye rağmen Siz, şuurlu ve sorumlu bir
Türk askeri gibi davranmaya, bu doğrultuda yaşamaya gayret gösterdiniz,
şahsiyet ve haysiyetinizden taviz vermediniz… Ve sonunda onurlu ve huzurlu bir
ölümle bu fani dünyaya ve fenalık yurduna veda ettiniz. Askerlik gibi, saygın
olduğu kadar sıkıntılı ve sarsıcı görevleriniz süresince ve en zor günlerimizde
size her halde destek veren ve sadakatle seven merhume eşiniz Sekine
Hanımefendi’nin bir kalp krizi sonucu felç geçirdiği uzun hastalık döneminde ve
Zatı alinizin en rütbeli ve yetkili mevkilerde bulunduğunuz süreçte, resmi ve
özel pek çok hastane, özel itina ile bakımını üstlenmek üzere sizden rica
ettiklerinde: “Hayır olmaz!. Kırk sene ve en zorlu görevlerimde bana gönüllü
arkadaş olan muhterem eşimin hizmetini şimdi kendi ellerimle yapmak, şefkat ve
muhabbet dolu bakışlarımla Onu rahatlatmak benim insani ve vicdani vefa
borcumdur!” diyerek yıllarca eşinize can yoldaşı olmak hasletini ve
hassasiyetini göstermiştiniz! Şimdi ulema, evliya ve takva geçinen pek çok
zevata sormak isterim: Sizler; yüksek makamlı, varlıklı ve sağlıklı olduğunuz
halde, yatalak olan hanımınıza böyle 3 yıl değil, hatta 3 ay bile, sırf onun
gönlü kırılmasın diye bizzat evinizde bakabilecek, kendiniz dahil acaba kaç
muhterem sayabilirsiniz?

Rahmetli
Ahmet Kenan Evren Paşam, Siz bize; Amerika’ya uşaklık, Haçlı Papa’ya yavşaklık
yapan ve İslam’ın özünü boşaltıp toplumu kabuğuyla aldatıp saptıran Cemaat ve
tarikatlardan da… Gavurlarla bir olup Irak’ı, Libya’yı ve Suriye’yi cehenneme
çeviren ve PKK ile el ele verip Türkiye’mizi bölmeye yeltenen, faizi ve
eşcinselliği mübah ve meşru hale getiren “dindar kahraman” kılıflı partilerden
ve zinayı suç olmaktan çıkaran rezillerden de çok daha değerli ve
dengeliydiniz! On binlerce sivil ve savunmasız masumun ve güvenlik mensubumuzun
katili, eli kanlı vicdanı kararmış PKK’nın sivil ve şımarık sekreteri
Selahattin Demirtaş’la birlikte; diğer solcu, sağcı ve sözde İslamcı
partilerin, cenaze töreninize katılmama kararı almasıyla: aslında hepsinin,
Sizin şeytani planlarını boşa çıkardığınız dış (Siyonist) odakların emrinde ve
güdümünde olduklarını da ölümünüzle ispat ettiniz… Her gün yüzlerce, toplamda
on binlerce cana mal olan, halkımızı artık sokağa çıkamaz hale sokan ve
ülkemizi parçalamayı amaçlayan o kiralık figürlerin yaşattığı karanlık günleri;
Sizin GKB olmanızdan on beş yıl öncesinden başlatan dış güçler ve
işbirlikçiler, o dönemlerin sorumlusu olarak da Sizi gösterme gayretiyle, güya
darbeye mazeret ve meşruiyet üretmeye yeltendiğinizi söyleyip bu safsataları
beyinsizlere beğendirseler de, çok yakında tarihi belgeler ve gerçekçi
bilgilerle bütün gizli ve kirli gelişmeler ortaya dökülecek ve hak ettiğiniz
itibarı göreceksiniz! Gavurlukları katmerli, İslamiyet ve Türkiye düşmanlıkları
tescilli; Financial Times, The Guardian Gazetesi, Telegraph Gazetesi, BBC
internet sitesi gibi İngiliz medyasının: “Türkiye hala Kenan Evren’in
tesirinden ve tedbirlerinden kurtulamadı!.” şeklinde yazılar ve yorumlar
yayınlaması da bu kanaatlerimizin doğruluğunu göstermekteydi. (Bak:
www.cnnturk.com / 11.05.2015) Yani İngiliz Siyonistlerle, iz’an ve vicdandan
ilgisiz yerli siyasilerimiz, Kenan Paşa’ya hakaret ve husumet konusunda aynı
çizgideydi.

Saygı değer
Kenan Paşam! Şimdi kendi bakış açılarıyla, çoğu da kuyruk acılarıyla,
aleyhinize çok şeyler söylendi, söylenecektir… Ancak Biz, sizi “kendi ölümüz”
sayıyor ve “ölülerinizi hayırla anın” hadisinin hükmünce size rahmet ve
mağfiret diliyoruz. Evet, herhalde biz de Partimizi, Hakka ve halka hizmet
vesilesi olan derneklerimizi ve dergilerimizi seviyoruz, sahipleniyoruz; ancak
dinimizi, devletimizi, ülkemizi ve Milletimizi hepsinden daha çok sevdiğimiz
içindir ki, milli birlik dirliğimize hizmet edenleri hayırla yad ediyoruz.

Bu vesileyle
başta Asil Silahlı Kuvvetlerimize, Aziz Milletimize ve kederli ailesine
taziyelerimizi sunuyoruz.

 

                      Milli Çözüm Dergisi adına

                                 Ahmet Akgül

 

KAYNAK:

http://www.millicozum.com/mc/haziran-2015/kenan-pasa-ugurlar-ola

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi