GİRİŞ
“Gizli Dünya Devleti” kitabının yazarı olarak bilinen Gary Allen[1]
“Ben bu kitapta; dünya siyasetinde cereyan eden ve hayatımızı şekillendiren pek çok şeyin, birilerince öyle planlandığı için meydana geldiğini, ispat etmek istiyorum” diyerek yola çıkmıştır ve büyük ölçüde başarmıştır.
Meşhur İngiliz politikacı ve Rothschild’in yakın adamı, Yahudi asıllı Benjamin Disraeli de, bir yakınına:
“Görüyorsunuz ya, bütün dünya, sahnede görünmeyen, perde arkasındaki güçler tarafından yönetilmektedir.” Şeklinde yazmaktadır.[2]
27–1–1965 tarihli UPI haberine göre, Latin kilisesi Cizvit tarikatı başpapazı Peder Pedro Arrupe, kilise kurultayında şunları açıklamıştı:
“Masonluk denen tanrısız teşkilatlar eliyle, dünya hâkimiyetini amaçlayan siyonistler, çok ince dokunmuş bir strateji takip ederek; Finans kurumlarından kitle iletişim araçlarına, uluslar arası kuruluşlardan, din adamlarına, maalesef neredeyse tam bir hâkimiyet oluşturmuşlardır.”[3]
“Kominizim de, kapitalizm gibi, bu şeytani komplonun bir koludur ve Moskova-Pekin çıkışlı değil, merkezi Paris-Londra ve Newyork’ta bulunan malum ve melun güçlerin bir uzantısıdır.”[4]
Ve yine meşhur İngiliz Başbakanı Churchill şu itirafta bulunmaktadır: “Dünyada çok kapsamlı bir olayın yaşandığını ve çok ince hesaplı bir planın yapıldığını ve bizlerin de bu senaryoda sadece sadık bir uşak olarak hizmet edebileceğimizi göremeyen kör ve ahmaktır.”[5]
Bütün bunlardan sonra bu günkü dünyayı şekillendiren ve yöneten siyonist şeytani organizenin, yani Gizli Dünya Devletinin, hala bir komplo teorisi ve hayali bir korku üretisi olduğunu söyleyenler, evet Churchill’in doğru tespitiyle: Ya gelişmeleri anlama ve yorumlama yetenekleri körelmiş bir ahmaktır veya, bunları bile bile gizleyen hain bir adamdır.
Gizli Dünya Devletinin yapılanması, Doların üzerindeki “Piramit” le gösterilen şekilde şöyledir:
A-Her şeyi gözetleyen ve denetleyen göz: Şeytan ve şebekesi
B-Şeytanla ilişki kuran Kabbalist kâhinlerden seçilmiş ve özel sırlarına vakıf 3 haham komitesi
C-13’ler, 33’ler, 70’ler ve 300’ler meclisini oluşturan üst sınıf Hahamlar konseyidir.(Sanhadrin)
Bunların hepsi büyü bilmektedir.
D-Sanhadrin Hahamlarınca tayin edilip dünyayı yönetmekle görevlendirilen 70 kişilik yeminli siyonist-Yahudi yönetici ekibi
Amerikanın patronu, Rockefeller ve başta İngiltere, bütün Avrupa’nın baronu Rothcshild aileleri bunlara dahildir.
Buraya kadar olan bütün siyonist kişiler ve ekipler tamamen gizlidir, dışarıda başka sıfat ve statülerle bilinmektedir.
E-B’NAİ B’RITH ve Bilderberg gibi, yüzü görünen ama özü gizlenen GDD’nin gizli hükümetleri
F-MASON locaları
1-Büyük Şark Locası (Fransa)
2-Kominizm Locası (Rusya)
3-İskoç Locası (İngiltere)
4-York Locası (Almanya)
G-Hayır ve hizmet kurumu diye yutturulan ama Masonluğa hazırlık yapan, yani Masonluğun ilk ve orta eğitimi sayılan ROTARY ve LİONS klüpleri
H-Masonlarla resmi ve organik bağı olmayan ama onlar hesabına çalışan siyasi partiler, sivil örgütler ve dini cemaatler (MAVİ LOCALAR)
İ-Masonik ve siyonist amaçlar için toplumu hazırlayan, köşe yazarı, sinema veya ses sanatçısı, din adamı, üniversite hocası, ticaret ve şirket erbabı gibi ÖNLÜKSÜZ Masonlar ve ılımlı-iyi insanlar
J-Bütün insanlık (Potansiyel hizmetçiler ve köleler)
KABBALA:
Siyonist Yahudilerin Gizli Dünya Devleti, Büyük İsrail hayali ve bütün masonik örgütlenmeleri: Şeytan ve cinlerle ilişkiye giren, büyü ve kehanet gibi gizli öğretilere göre hareket eden Hahamların asırlar boyu biri birilerine aktararak korudukları şifreli sırlara ve şeytani esaslara, kabbala denir.
Çok gizli ve şifreli kabbalist sırlar, piramitte gösterilen şeytan gözünden sonra gelen 3 Haham tarafından bilinir, biri ölünce yerine geçene öğretilir.
TALMUD: Kabbalist Hahamların Tevrat’taki ayetleri değiştirerek ve bazılarını bir araya getirerek, Yahudilerin Dünya Hakimiyeti anayasası olarak hazırladıkları bir nevi Tevrat tefsiridir.
Seçkin ve üstün ırk oldukları ve mutlaka dünyaya hakim olacakları, siyonist Yahudilerin ve uşakları Avenjeliklerin sapık inancı ve amacıdır.
İsrail’in eski Cumhurbaşkanlarından Ben Gorion 6 Şubat 1962 tarihli Look Magazin’deki demecinde: “Bütün dünya merkezi Kudüs olacak yeni bir Birleşmiş Milletlerin, Federatif bir üyesi haline gelecek, bütün ordular fesh edilecek ve böylece Yeni Dünya Düzeni gerçekleşecektir.”[6] iddiasında bulunmaktadır.
17 Şubat 1959 da ABD senatosunda konuşan siyonist James Warurg: Sevseniz de sevmeseniz de, zorla veya anlaşmayla, ama mutlaka bir Dünya Devletine kavuşacağız” şeklindeki planlarını açıklamıştır.
Yine meşhur siyonistlerden H.Mendlovit:
“Bir dünya Hükümeti kurulacağı kesindir. Sorun bunun ne şekilde gerçekleşeceğidir. Savaşla mı yoksa dünya ülkelerinin gönüllü katılımıyla mı?” tehdidini savurmaktadır.
Siyonist Yahudi sermayenin sömürüp sağdığı ve ordularına kadar kendi hizmetinde kullandığı ABD’nin Rockfeller gibi 10 yahudi ailesine olan devlet borcu 10 trilyon doları aşmıştır. Bunun sadece yıllık faizi 1 trilyon dolardır. Bütün bu paralar Gizli dünya Devletinin bütçesini oluşturmaktadır. Yani siyonizmin yıkılmasından en karlı çıkacak ülke Amerikadır.
Bu GDD;
1-Her yıl yeşil kağıt olan ve karşılıksız basılan dolarla, bütün dünyanın sırtından 1 trilyon dolar
2-Tahvil dedikleri sarı kağıtlarla 1 trilyon dolar
3-Rezerv denen beyaz kağıtlarla 1 trilyon dolar
4-Kendilerinin çıkardığı ekonomik krizler ve borsa dalgalanmalarıyla da yine 1 trilyon olmak üzere 4 trilyondan fazla havadan para kazanmakta ve bütün bu korkunç sermaye İsrail’in dünya hakimiyeti için harcanmaktadır.
1967 Ağustosunda “Kuzey Amerika Gazetecileri Birliği”nin yayımladığı bir makaleye göre siyonist Rockfeller’in bu efsanevi sermayelerine rağmen, devlete ödediği vergi, sadece “685” dolardır.
Hatta eski MGK Genel Sekreteri Em. Org. Tuncer KILIÇ bir Avrupa gezisinde: “Dolar dediğiniz karşılıksız basılan kağıttır. Amerika’ya hakim lobilerin yaptığı; altın karşılığı olmadan, istediği kadar para basıp, bunu faizli kredi olarak dağıtmaktır. E, bunu ben de yaparım…” şeklindeki çok ciddi ve cesaretli açıklamaları da bu gerçeğin en açık ispatıdır.
IMF ve Dünya Bankası yoluyla bütün ülkeleri borç batağına sokup kendilerine mahkum ve mecbur hale koyan, “Şaytanın, ilahi laboratuardan çaldığı nükleer sırları, halifesi hahamlara ve Yahudi ilim adamlarına öğretmesiyle”[7] geliştirdikleri atom bombaları ve nükleer silahlarla korkunç bir güç kazanan bu siyonist canavarlar, Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerine attıkları bombalarla yüz binleri katletmişler, Vietnam’da 50 bin Amerikan askerini ve yüz binlerce yerli sivili ölüme sürüklemişler, Afganistan ve Irak’ı işgal edip milyonlarca Müslümanı vahşice öldürmüşler ve okyanuslardaki nükleer denemeler ve tektonik tetiklemelerle büyük depremlere ve Tsunami felaketlerine sebep olmuşlardır.
Tüm dünyayı medya marifetiyle sınırsız bir ahlaksızlığın ve çeşitli hastalıkların girdabına sokan siyonist güçler, bütün bunları Şeytanın Dünya Hakimiyeti adına yapmaktadır.
Ekonomik, ahlaki ve askeri yönden zayıflatılan toplumların, siyon’a tapınması sağlanmaktadır.
Eski ABD genelkurmay Başkanlarından Thomas Moorer şu itiraflarda bulunmaktadır:
“Şimdiye kadar hiçbir ABD başkanının İsrail’e karşı koyduğunu ve Amerikan çıkarlarını koruduğunu görmedim. İsrail, her zaman istediğini elde etmiştir. Eğer ABD halkı, İsrail’in ABD yönetimindeki ve ekonomisindeki etkilerini bilselerdi, hemen ayaklanacaklarından eminim. Ama maalesef, milletimiz neler döndüğünü bilmemektedir”[8]
İslami kaynaklarda Deccal olarak bildirilen ve bunun “Siyonizm” olduğu kesinleşen ve özellikle son bir asırdır bütün yeryüzünde şeytani hükmünü yürüten ve insanlığı canından bezdiren Gizli Dünya Devleti, asıl amacı olan Büyük İsrail hayaline asla kavuşamayacaklardır. Çünkü insanlık, artık bu fesatlığın farkına varmış ve önemli tedbirler almaya başlamıştır.
1-Bu adımların ilki, bu şeytani yapılanmanın ortaya çıkarılması ve insanlığın gizli siyonist virüslerini artık tanımasıdır. Bu yolda ciddi ve gerçekçi kitap ve broşürler yazılmıştır.
2-İkinci önemli aşama; başta Türkiye olmak üzere, Tüm İslam Dünyası’nda, Avrupa ve Rusya’da ve Güney Amerika’da siyonizme ve ABD emperyalizmine karşı, Milli ve bilinçli siyasi hareketlerin büyük başarılar kazanmasıdır.
3-Bu fikri ve siyasi gelişmelerin sonunda
a- D-8’lerin kuruluşu
b- Avrasya oluşumu gibi yeni kampların doğması ve siyonist komploları boşa çıkarmaya başlamasıdır.
Tabii ve tarihi şartların ve talihli fırsatların doğmasıyla Türkiye’nin öncülük yapmaya mecbur olacağı, merkezden muhite doğru bütün dünyayı kuşatacağı beklenen, büyük bir değişim ve devrim dalgası, Şeytanın saltanatı olan Gizli Dünya Devletini yıkacak, yeni ve adil bir medeniyet mühendisi olan Hz. Mehdi öncülüğündeki mücadele karşısında yenilip tarihin çöplüğüne atılacaktır.
Böylece bütün insanlık İslam’ın barış ve bereket nizamıyla huzura kavuşacaktır.
Türkiye’deki Kuvayı Milliye şuurunun pek yakında tekrar şahlanması, ABD ve İsrail’in Irak’ta yenilip batması ve dünyanın yeniden yapılanması oldukça yakındır ve lazımdır.
Unutmayın: Yegane kuvvet ve kudret sahibi; ancak Cenabı Hak’tır. O’nun mesajı ve müjdesi de bu doğrultudadır.
Kuvayı Milliye merkezli Mehdiyet inkılâbı:
“Kitapta (ezeli takdir programında) İsrailoğullarına şu hükmü verdik: Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (korkunç bir) bozgunculuk çıkaracaksınız ve mutlaka büyük bir kibirlenişle yükseleceksiniz…
Sonunda vaad edilen (ikinci cezalandırma) zamanı geldiğinde (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi kötü duruma soksunlar (şeytani gurur ve şerefinizi yıksınlar), birincisinde ona girdikleri gibi mescide (Yine Kudüs’e) girsinler ve ele geçirdiklerini darmadağın edip mahvu perişan halde bıraksınlar”[9]
“Siz Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmaz. (Onların zulüm saltanatını öylesine devirecek ve derbeder edeceksiniz ki) hatta taşlar (ve ağaçlar) bile arkalarına gizlenen Yahudileri Müslümanlara haber verecektir.”[10]
“Hayatım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa’nın adil bir hakim olarak içinize inmesi, muhakkak yakındır. O haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır.”[11] gibi ayet ve hadislerden açıkça anlıyor ve inanıyoruz ki
a- Hz.İsa (Sadece az sayıda ki yüksek nurlu iman sahiplerinin tanıyacağı ve Hz. Mehdi’ye tabi olacağı şekilde) tekrar gelecektir.
b- Hz.İsa As. Hrıstiyanlığı sapıklık ve çarpıklıklardan kurtarıp aslına çevirecektir.
c- Mevcut Hristiyanların çoğu, Hz.İsa ile hidayete erecek ve siyonist Yahudilerin güdümünden kurtulup Müslümanlarla işbirliği edecektir.
d- Hz.Mehdi Hz. İsa önderliğinde güçlenen İslam birliği, Deccal ve askerleri olan siyonist Yahudileri Armegedon-Melaheme-i Uzma savaşında yenecek ve tüm Filistin’i ele geçireceklerdir.
e- Siyonistlerin lideri Mesih Deccal, Hz.İsa tarafından Lut gölü yakınında ve İsrailin işgal ettiği topraklarda öldürülecektir.
f- Böylece siyonizmin güdümündeki Barbar ve Gaddar Batı Medeniyeti çökertilecek, ABD ve yandaşları Irak’tan hezimetle çekilecektir.
g- Yeryüzünde farklı köken ve kültürden, ayrı din ve düşünceden bütün insanların huzur ve hürriyet içinde yaşayacakları yeni ve üstün bir İslam medeniyeti ve müjdesi mutlaka gerçekleşecektir.
h- Yahudilerin yeryüzünde yükseliş ve fitnelikleri de, Hz.Mehdi önderliğindeki İslam Medeniyeti de, hep Allah’ın izni, iradesi ve takdiri çerçevesindedir.
i- Allah’ın hüküm ve haberlerinin, takdir ve tayin edip bildirdiklerinin: Değişmesi, gecikmesi ve engellenmesi asla söz konusu değildir. Çünkü “Düzen kuruculuğun tümü Allah’a aittir.”[12] “Zalim ve kafirlerin düzeni dağları yerinden oynatacak (kadar güçlü ve görkemli de) olsa (yine) Allah katında onlara (karşı) hazırlanmış bir düzen vardır.”[13] Ayetleri hikmet ve hakikatin ta kendisidir.
j- Ayet ve hadislerdeki bütün işaretler, Bediüzzaman ve Mevdudi gibi zatlarca verilen haberler, yeryüzündeki ve özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler, Rahmani güçlerle, Şeytani güçlerin bu tarihi hesaplaşmasının çok yakında olduğunu göstermektedir.
k- Bu gerçeklere insanların; inanıp inanmaması, vicdanına değil cüzdanına göre düşünenlerin, siyonist ve emperyalist cephede yer alması, haklı ve hayırlı tarafın tabilerinin çok az olması gibi olumsuz durumlar da asla neticeyi etkilemeyecek ve ilahi taktir planını kesintisiz yürütecektir.
Türkiye merkezli ve ordu destekli tarihin en büyük değişim ve dönüşümlerinden birisi; artık gerçekleşmek üzeredir. Daha şimdiden bu talihli devrimin ayak sesleri gelmektedir.
Görenedir, görene
Köre nedir, köre ne?
[1] Bak: Milli Gazete Yayınları 1996
[2] Age Sh:98
[3] age Sh:8
[4] Garry Allen Sh:12
[5] age Sh:211
[6] age Sh.207
[7] Bak: Memo Press-Emil Rahm 1990 3. sayı
[8] They Dare To Speak out Sh:161
[9] İsra 4-8
[10] Buhari ve Müslim
[11] Sahihi Müslim
[12] Rad:42
[13] İbrahim:46