GEÇ KALMIŞ
ÖZÜRLER-İTİRAFLAR
Bağışla Bizi Erbakan Hocam!
Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'a 28 Şubat sürecinde
haksızlık ve yargısız infaz yapıldığını itiraf eden Ahmet Hakan pişmanlığını
dile getirdi.
Ahmet Hakan bugün kaleme aldığı köşe yazısında rahmetli Erbakan
Hoca'ya hitap etti: Bağışla bizi…
Hürriyet yazarı, Erbakan'ın 28 Şubat'taki tarihi MGK
toplantısında nasıl tavır takındığı ile ilgili olarak yıllardır süregelen
iddialarla ilgili olarak yanıldığını itiraf etti. Ahmet Hakan, '28 Şubat Milli
Güvenlik Kurulu Toplantısı' tutanaklarından yola çıkarak bakın neler yazdı!
İşte yazarın bugünkü köşe yazısından ilgili bölüm:
“Bize hep ne söylendi?
Erbakan Hoca'nın 28 Şubat'taki o tarihi Milli Güvenlik Kurulu
toplantısında…
-Zerre kadar direnmediği söylendi.
-Anında imzayı çaktığı söylendi.
-Hiç itiraz etmediği söylendi.
-Kan ter içinde kaldığı söylendi.
-Paşa paşa imzaladığı söylendi.
*
28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı tutanakları ortaya
çıktı.
Bu tutanaklara göre Erbakan Hoca…
O tarihi Milli Güvenlik Kurulu toplantısında…
-İddia edildiği gibi şak diye imzayı basmak yerine olmaz demiş.
-Öne sürüldüğü gibi paşa paşa imzalamak yerine direniş göstermiş.
-Söylendiği gibi anında imzayı çakmak yerine ertelemeye çalışmış.
-Yazılıp çizildiği gibi kan ter içinde kalmak yerine itiraz etmiş.
*
Abdülhamid'in en büyük muhaliflerinden Rıza Tevfik, Abdülhamid
öldükten sonra Sultan Abdülhamid Han'ın Ruhaniyetinden İstimdad diye bir şiir
yazmıştı.
Neredesin ey şevketli sultan Hamid Han diye başlayan bir şiir.
Bir pişmanlık şiiridir bu…
Bir nedamet patlaması…
Rıza Tevfik, şiirinde Sana çok haksızlık ettik ey Abdülhamid diye inler durur.
Bütün bir memleket adına yapar bu inlemeyi.
*
28 Şubat MGK'sıyla ilgili ortaya çıkan bu yeni durumun ardından…
Şimdi bütün Türkiye, hep beraber Erbakan Hoca'nın Ruhaniyetinden İstimdad
diye şiir yazsak anca kurtarır.
KAYNAK: http://www.haber7.com/gazeteler/haber/1078545-ahmet-hakan-bagisla-bizi-erbakan-hocam
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Erbakan
Hoca Dik Durmuş
Zaman yazarı Ali Bulaç cemaat okullarının 28 Şubat
sürecinde nasıl kurtarıldığını açıkladı.
30 Eylül 2013 Pazartesi 11:10
Dönemin
MGK'sında askerlerin dayatmalarını kabul etmeyip onurlu bir direniş sergileyen
Eski Başbakan Necmettin Erbakan Hoca'nın atılan iftiraların aksine belgeyi
imzalamadığı ortaya çıktı. Yazar Ali Bulaç Erbakan'ın onurlu duruşunu ve
Cemaatin okullarını nasıl kurtardığını yazdı.
İşte Zaman
Yazarı Ali Bulaç'ın O yazısı
28 Şubat
sürecinin tarihi MGK toplantısında yaşananlar yıllar sonra gün yüzüne çıktı.
Erbakan Hocanın MGK toplantısında nasıl direndiği ve baskılara rağmen MGK
bildirisine imza atmadığı açıklanan tutanaklarla resmen teyit edilmiş oldu.
Sürecin şahitlerinden Ali Bulaç, 28 Şubat sürecinde tanık olduğu ve şuana kadar
hiç paylaşmadığı önemli bilgileri Millî Gazeteye anlattı.
Cemaatin
Okullarının Kapanmasına Erbakan Hoca Engel Oldu
Kamuoyunca
yıllardır yanlış bilinen bir bilginin gerçekte ne olduğunu Millî Gazete
aracılığıyla açıklayan Bulaç, Gülenin okullarını Demirel kapatmaya çalışırken
Erbakan Hoca engel oldu dedi. Bulaç, Vefatından birkaç ay önce kendisini
Ankarada ziyaret ettiğimde, konuşulanlara Sayın Ertan Yülek şahittir, iki sene
önce TV Nette kendisiyle katıldığımız programda konuşulanları teyit etti-
Erbakan Hoca 28 Şubat MGK toplantısında Fethullah Gülen Hocaefendinin
okullarının kapatılması konusunun gündeme geldiğini, Demirelin bu fikre destek
çıktığını, fakat kendisinin Bu okullar Milli Eğitim Bakanlığının denetimi
altında, münferit suç teşkil eden vakalar varsa bu vakanın araştırılması
gerekir, okulların kapatılmasını gerektirmez diye konuyu gündemden
çıkarttığını söyledi. Maalesef hakikat tersyüz edilerek yansıtıldı, sanki
Erbakan Hoca okulları kapatmak istemiş veya kapatılma teklifini onaylamış da
Demirel mani olmuş. Gerçek tam aksinedir. Bugün bu bilgiyi kamuoyuyla
paylaşmayı borç bilirim şeklinde konuştu.
Bugün
hayli yüksek makamda bulunan bir zat, gece saat 2de beni kenara çekti…
Hocayla
Konuş İmzalasın Dedi Ama Hoca İmzalamadı
28 Şubat
sürecini çok iyi bilen yazarlardan biri olan Ali Bulaç şunları söyledi: 28
Şubat sürecini çok iyi yaşamış, yakından takip etmiş biriyim. O günlerde
Erbakan Hoca bizi Ankaraya davet etmişti. Süreç hakkında bilgilendirdi. Bugün
hayli yüksek makamda bulunan bir zat, gece saat 2de beni kenara çekti ve
Erbakan Hocayı ikna edin. Yine, bildiğini okuyor. Çok tehlikeli bir süreç bu,
hepimize felaket getirecek dedi.
Bu etkili
zatın istediği, Erbakan Hocanın MGK toplantısında alınacak kararlara
direnmemesi, askerlerle diyalog içinde olması ve hatta ne istiyorlarsa yerine
getirmesiydi. Ben toplantıda bu zatın taleplerini dile getirdim, Erbakan Hoca,
MGKnın hazırladığı paketin asla kabul edilmeyeceğini, ancak fazla
gürültü-patırtı çıkarmadan, Türkiyeyi tehlikelerin içine atmadan bu badireyi
atlatmaya çalışacağını söyledi. Bu, Erbakan Hocanın, 28 Şubat kararlarını
paşa paşa imzaladı yolunda yerleşmiş bir kanaatin tamamen yanlış olduğunu
gösterir, bu yanlış olaya tanıklık etmiş biri olarak tashih etmeyi görev
biliyorum. Bugün ortaya çıkan MGK tutanakları Erbakan Hocanın o günkü şartları
son noktasına kadar zorlayarak direndiğinin apaçık ispatı.
İzlediği
Yolun Ne Kadar Doğru Olduğunu Şimdi Daha İyi Anlıyoruz
Erbakan
Hocanın o dönemlerde izlediği yolun ne kadar doğru olduğunu şimdi daha iyi
anlıyoruz diyen Bulaç, Erbakan Hoca, hiçbir zaman korkmadı, salt iktidarı
muhafaza etme düşüncesiyle de MGKnın skandal kararlarını imzalamadı. O,
askerleri ikna edebileceğini, imzalasa bile tatbikatta empoze edilen hüküm ve
kararları etkisiz hale getireceğini düşünüyordu. Erbakan Hocanın o süreçte
oynadığı rolün ne kadar doğru olduğunu son on yılın siyasi tecrübesi açıkça
göstermektedir. O isteseydi milyonları sokağa dökebilirdi. Partisinin 4 milyon
100 bin kayıtlı üyesi vardı, 6 milyonun üzerinde oy almıştı. Ucuz ve yanlış
yola sapmadı, Türkiye İslamcılarının araziye aşina olan geleneksel yöntemini
takip etti ve o tarihî konuşmasını yapıp şunları söyledi: Bu olay (28 Şubat)
bizim yolumuzda bir virgül hükmündedir. Kimin canı sıkılıyorsa, kim bağırıp
çağırmak, rahatlamak istiyorsa ormana gitsin bağırsın dedi.
28 Şubat
sürecinde yaşanan 9 saatlik MGK toplantısında konuşulanlar gün yüzüne çıkmaya
başladı. Çıkan tutanaklarda Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocanın
yıllardır iftira atanlara inat nasıl dik durduğunu ispatladı. MGK kararlarının
altında imzasının olduğunu iddia edenlere ise bu bilgiler tokat niteliğinde
oldu. Sürecin tanıklarından Yazar Ali Bulaç Milli Gazeteye o dönemde yaşanan
önemli bilgileri paylaşırken Psikoterapist Dr. Hasan Kendirci ise süreçte
yaşananları analiz etti. Yazar Bulaç o dönemde şahit olduğu olayları ilk kez
Milli Gazeteye anlattı.
MGKnın
Hazırladığı Paket Asla Kabul Edilmedi
28 Şubat sürecinde
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocanın yakınında bulunan ve süreci çok iyi bilen
yazarlardan biri olan Ali Bulaç şunları söyledi: 28 Şubat sürecini çok iyi
yaşamış, yakından takip etmiş biriyim. O günlerde Erbakan Hoca bizi Ankaraya
davet etmişti. Süreç hakkında bilgilendirdi. Bugün hayli yüksek makamda bulunan
bir zat, gece saat 2de beni kenara çekti ve Erbakan Hocayı ikna edin. Yine,
bildiğini okuyor. Çok tehlikeli bir süreç bu, hepimize felaket getirecek dedi.
Bu zatın istediği, Erbakan Hocanın MGK toplantısında alınacak kararlara
direnmemesi, askerlerle diyalog içinde olması ve hatta ne istiyorlarsa yerine
getirmesiydi. Ben toplantıda bu zatın taleplerini dile getirdim, Erbakan Hoca,
MGKnın hazırladığı paketin asla kabul edilmeyeceğini, ancak fazla
gürültü-patırtı çıkarmadan, Türkiyeyi tehlikelerin içine atmadan bu badireyi
atlatmaya çalışacağını söyledi. Bu, Erbakan Hocanın, 28 Şubat kararlarını
paşa paşa imzaladı yolunda yerleşmiş bir kanaatin tamamen yanlış olduğunu
gösterir, bu yanlış olaya tanıklık etmiş biri olarak tashih etmeyi görev
biliyorum. Bugün ortaya çıkan MGK tutanakları Erbakan Hocanın o günkü şartları
son noktasına kadar zorlayarak direndiğinin apaçık ispatı.
İsteseydi
Milyonları Sokağa Dökebilirdi
Erbakan
Hocanın o dönemlerde izlediği yolun ne kadar doğru olduğunu şimdi daha iyi
anlıyoruz diyen Bulaç, Erbakan Hoca, hiçbir zaman korkmadı, salt iktidarı
muhafaza etme düşüncesiyle de MGKnın skandal kararlarını imzalamadı. O,
askerleri ikna edebileceğini, imzalasa bile tatbikatta empoze edilen hüküm ve
kararları etkisiz hale getireceğini düşünüyordu. Erbakan Hocanın o süreçte
oynadığı rolün ne kadar doğru olduğunu son on yılın siyasi tecrübesi açıkça
göstermektedir. O isteseydi milyonları sokağa dökebilirdi. Partisinin 4 milyon
100 bin kayıtlı üyesi vardı, 6 milyonun üzerinde oy almıştı. Ucuz ve yanlış
yola sapmadı, Türkiye İslamcılarının araziye aşina olan geleneksel yöntemini
takip etti ve o tarihî konuşmasını yapıp şunları söyledi: Bu olay (28 Şubat)
bizim yolumuzda bir virgül hükmündedir. Kimin canı sıkılıyorsa, kim bağırıp
çağırmak, rahatlamak istiyorsa ormana gitsin bağırsın dedi.
İdeallerinden
Şüphe Etmedi
Güç ve
yetki sahibi olduğu her durumda Müslümanların çıkarını gözetti diyen Bulaç
sözlerine şöyle devam etti: Sonraki siyasi olaylar Erbakan Hocanın o günkü
isabetli teşhis ve hatt-ı hareketinin doğruluğunu açıkça ortaya koymuş
bulunmaktadır. Düşünce ve ideallerinde kararlı bir liderdi. Hiçbir zaman asli
ideallerinden şüphe etmedi. O, sosyal ve siyasal hayatın tanziminde kendi içten
bağlı olduğu referans çerçevesinin ve ihtiva ettiği hükümlerin tayin edici
gücüne iman derecesinde bağlı kaldı. Güç ve yetki sahibi olduğu her durumda
Müslümanların çıkarını gözetti.
Cemaatin
Okullarının Kapanmasına Erbakan Engel Oldu
Kamuoyunca
yıllardır yanlış bilinen bir bilginin gerçekte ne olduğunu Milli Gazete
aracılığıyla açıklayan Bulaç, Gülenin okullarını Demirel kapatmaya çalışırken
Erbakan Hoca engel oldu dedi. Bulaç, Vefatından birkaç ay önce kendisini
Ankarada ziyaret ettiğimde konuşulanlara Sayın Ertan Yülek şahittir, iki sene
önce TV Nette kendisiyle katıldığımız programda konuşulanları teyit etti-
Erbakan Hoca 28 Şubat MGK toplantısında Fetullah Gülen Hocaefendinin
okullarının kapatılması konusunun gündeme geldiğini, Demirelin bu fikre destek
çıktığını, fakat kendisinin Bu okullar Milli Eğitim Bakanlığının denetimi
altında, münferit suç teşkil eden vakalar varsa bu vakanın araştırılması
gerekir, okulların kapatılmasını gerektirmez diye konuyu gündemden çıkarttığını
söyledi. Maalesef hakikat tersyüz edilerek yansıtıldı, sanki Erbakan Hoca
okulları kapatmak istemiş veya kapatılma teklifini onaylamış da Demirel mani
olmuş. Gerçek tam aksinedir. Bugün bu bilgiyi kamuoyuyla paylaşmayı borç
bilirim şeklinde konuştu.