Ey hep beklediğim sonsuz ışık!
Sana ağlıyorum sen gideli.
Her yer karanlık, her şey karışık.
Lal oldu mevsimlerimin dili.
Kalk yeniden ne olur, kalk da gel,
Baharları peşine tak da gel.
Yıpranıyor git gide her tavır.
Ruh gâvur, duygu gâvur, his gâvur,
Ardından gâvurlaşan bir devir,
Deli oldu insanlık, hep deli.
Ufukların ardından çık da gel.
Rezaletin bahtını yık da gel.
İrfan bağları darmadağındır,
Cehalet çil, çil, yığın, yığındır,
Her taraf kuytu, her yer tağundur,
Aşılmıyor kaypaklığın yolu.
Yıldızları yollara çek de gel.
Işıl, ışıl nurunu yak da gel.
Adımlar, kararsız şu yollarda,
Gitmeler zorda, kalmalar zorda,
Canlar boğazda, yürekler darda,
Kahrediyor çığlıkların seli.
Tırman da şafaklardan sök de gel,
Zulmetin boğazını sık da gel.
Güller elimde, yollar önümde,
Seni beklerim, yıllar önümde,
Yürek sağanak, seller önümde,
Bekletme elimde garip gülü.
Boynunu bükenlere bak da gel,
Umut, umut bahtıma ak da gel.
Gör sensizlikten düşüp gideni,
Gidilmez yolara şaşıp gideni,
Gör Cevat gibi pişip gideni!
Yanmaktan kalmadı insan hâli.
Derim ol, ruhum ol, can ek de gel,
Hayat tarlama ihsan dik de gel