ERBAKAN'I ANARKEN
Emr-i Hak
gelip de, gittin gideli
Halimiz
perişan, hep zillet Hocam!
Gönüller
mühürlü, gözler perdeli
Ne izzet
kaldı ne, haysiyet Hocam!
Edep
Sende idi, cesaret Sende
Dirayet
metanet, feraset Sende
Sensiz
çaresizlik, esaret bende
Seninle
kazandık, şahsiyet Hocam!
Aziz
hatırana, saygısız soysuz
Aşağılık
mahlûk, huzursuz huysuz
Kendin
başkan yapmış, seçimsiz oysuz
Hakkını
savunmak, farziyet Hocam!
Biri
bühtan atar, diğeri susar
Fırsatı
bulmuş ya, gayzını kusar
Bir sürü
duyarsız, saklanıp pusar
Yakışmaz
mümine, acziyet Hocam!
Güya; Beytülmâlın,
üstüne yattın;
Sonra evlatlara, miras
bıraktın
Haşa ki
Sen Haktan, böyle ıraktın
Ederler
kasıtlı, eziyet Hocam!
Davanı
satarlar, hep öbek öbek
Gâvurla
uzlaştı, siyona köpek
Vicdanlar
çürüdü, yağlandı göbek
Kalmadı
asalet, fazilet Hocam!
Kimisini
almış, hapis korkusu
Kimileri
sarmış, servet kokusu
Milli
Çözüm caymaz, sağlam dokusu
Zor günde
sadakat, meziyet Hocam!
Ruhun
aramızda, himmetin hazır
Sadıkların
safta, zafere nazır
Siyoniste
kalsa, kökümüz kazır
Peşinden
koşarlar, rezilet Hocam!
Ven-Necmi sırrını,
anlayan gelsin
Aşkla
yaşla gözün, kanlayan gelsin
Marazlı
takımı, tanıyan gelsin
Riyakârın
derdi, süs ziynet Hocam!