Anasayfa » En Az Görülen ve En Zor Gelen Amel; ALLAH İÇİN SEVMEK, ALLAH İÇİN BUĞZETMEKTİR!

En Az Görülen ve En Zor Gelen Amel; ALLAH İÇİN SEVMEK, ALLAH İÇİN BUĞZETMEKTİR!

Yazar: yonetici
0 Yorum 215 Görüntüleyen

En Az Görülen ve En Zor Gelen Amel; ALLAH İÇİN SEVMEK, ALLAH İÇİN BUĞZETMEKTİR!

İmanın gereği ve göstergesi ve amellerin en yükseği “Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir”. İslam’a ve insanlığa yararlı kişileri ve hayırlı işleri sevmek, sahiplenmek ve desteklemek; ama zararlı, kâfir ve zalim amaçlı kimselere ve girişimlere de buğzetmek (nefret ve adavet beslemek) ve engellemek, en safi ve en salih bir ibadet ve en halis bir hüsnüniyet olmasına rağmen, maalesef riyakârlıkla en çok istismar edilen, ancak en az görülen dini ve insani bir gayrettir. Kendi nefsi beklentilerine ve dünyevi heveslerine yarayacak zalim ve hain kimseleri “Allah için sevdiğini” söylemek ve yine nefsi çıkarlarına aykırı ve ayak bağı saydığı mümin ve hizmet ehli kişi ve kesimlere ise, çeşitli bahanelerle hücum ve hakaret edip “Allah için buğzettiğini” belirtmek, çok yaygın bir sapkınlık ve sahtekârlık halidir.

Hz. Enes’in (RA) naklettiği bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmaktadır:

“Üç haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa imanın (olgunluğuna ulaşacak ve) tadını duyacaktır:

1-    Allah ve Resulünü, başka herkesten ve her şeyden daha çok sevmek

2-    Bir kulu sadece Allah rızası için sevip (sahiplenmek)

3-    Allah kendisini küfür (ve dalaletten) kurtarıp iman hakikatine (ve hidayet istikametine) eriştirdikten sonra, tekrar küfre (ve kâfirlerin peşine) düşmeyi, ateşe atılıp, diri diri yanmaktan daha kerih ve tehlikeli görmektir.”[1]

Nesai’nin kaydettiği rivayette:

İnsanları Allah için sevmek ve Allah için buğzetmek” şartı da hadisi şerife katılmıştır.

Başka bir hadisi şerife göre de:

“Kişi (ahrette) sevdiği (seçip beğendiği, sahiplendiği ve peşinden gittiği) kimselerle beraber (olacaktır)”

(Ey Resulüm) “De ki: “Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (Ali İmran: 31)

“De ki: “Eğer babalarınız, çocuklarınız, ihvanınız (tarikat ve taraftarlarınız), hanımlarınız, aşiretiniz ve akrabalarınız, kazandığınız mallarınız, kârının azalmasından korktuğunuz ticaret (ve yatırımlarınız) ve hoşunuza giden apartmanlarınız (villalarınız ve arabalarınız) şayet sizlere Allah’tan, O’nun Resûlü’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın zillet emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.” (Tevbe: 24) ayetleri; Allah’ı ve Resulüllahı sevmenin en kesin alametinin, Hakkı hâkim kılmak üzere cihat etmek sayıldığını, Hz. Peygamber’in (SAV) sünnetine ve şeriatına tabi ve taraftar olmadan Allah’ın sevgisinin kazanılamayacağını ortaya koymaktadır.

Başka bir hadisi şerifte Resulüllah (SAV) şöyle buyurmaktadır:

“Sizden birisi beni; kendi canından, malından, evladından, hanımından, ana babasından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe (hakkıyla) iman etmiş sayılmayacaktır. Ve sizden birisi, kendisi için sevip istediğini, (mümin kardeşi için de sevip istemedikçe (gerçek) iman (şuuruna ve huzuruna) kavuşamayacaktır.”[2]

 

..

 

Makalenin tamamı için tıklayınız…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi