DEVLET BAKANLIĞI
(Madencilikle İlgili Konular, MTA, ETİBANK)
DEVLET BAKANLIĞI
MADENCİLİKLE İLGİLİ KONULAR
MTA
ETİBANK
ÖZET
MADENCİLİK
Madencilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı ihdas edilmiştir.
Madencilik Bakanlığı Kuruluş Kanun Tasarısı, Bakanlar Kurulu`na
getirilmiştir,
Madenlerimizin detay raporu hazırlanmıştır.
Makro plan (yatırım, istihdam, ihracat, üretim) hedefleri tespit edilmiştir.
Finansman ve teşvik modelleri hazırlanmıştır.
Madencilikte Dönüm Noktası Brifingi yapılmış ve tarihi kararlar
alınmıştır.
Madencilik masaları oluşturulmuştur.
Yeniden yapılanma programı hazırlanmıştır.
Madencilik Fon İdaresi Başkanlığı Kuruluş Kanunu, Meclis Genel
Kurulu`nun gündemine getirilmiştir.
Fon kredi teşviklerinde kaynak artırılmış ve faizler düşürülmüştür.
Maden Rezerv Belgesi (MRB) uygulaması konusunda kanun tasarısı
hazırlanmıştır.
Maden Kanun tasarısı hazırlanmıştır.
Havza-i Fahmiye Kanun Tasarısı Meclis Genel Kurulu`nun gündemine
getirilmiştir.
Madencilik teşviği ile ilgili Kanun Tasarısı Bakanlar Kurulu`nun
imzasına açılmıştır.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü`nün tüzel kişilik kazanmasıyla ilgili
Teşkilat Kanun Tasarısı Bakanlar Kurulu`nun imzasına açılmıştır.
Doğu ve Güneydoğu Madencilik Masası çalışmaları başlatılmıştır.
MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (MTA)
MTA`nın reorganizasyonuna yönelik kuruluş kanunu ve ana yönetmelikte
gerekli değişiklik çalışmaları tamamlanmıştır.
MTA`nın yaptığı ücretli ve tip mukaveleli işler artırılmıştır.
Tip mukaveleli aramalara ayrılan ödenek, 400 kat artırılmıştır.
Çalışamaz durumdaki kurum, yeni iş programıyla iş yapar hale
getirilmiştir.
MTA`nın yurtdışı aramalar yapmasına imkân sağlayan Kanun Tasarısı,
Bakanlar Kurulu`nda imzalanmıştır.
ETİBANK
– Büyük Yatırım Hamlesi Programı
ETİBANK`ın genelinde kârlılık artarken, ayrı ayrı zarar eden
işletmelerin kâra geçmesi de sağlanmıştır.
İhracat potansiyeli harekete geçirilerek, ihracatta patlama
sağlanmıştır.
`Büyük Yatırım Hamlesi Programı` tamamlığında doğrudan 5 bin 600 kişiye
istihdam imkanı sağlamış olacaktır.
Yatırımlarda yerli ve yabancı özel sektörle kurulacak `Ortak Girişim
Modeli` plana çıkartılmıştır.
İhalelerde şeffaflığa önem verilmiş ve ülke menfaatine titizlikle
riayet edilmiştir.
Beypazarı Trona Projesi`nin temeli atılmıştır ve çalışmaları
başlatılmıştır.
Seydişehir Alüminyum Tesisleri Modernizasyon ve Kapasite Artırım
Projesi iç ihaleye çıkılmıştır.
Siirt Madenköy Bakır Konsantratör Tesisi için gizlilik anlaşması
yapılmıştır.
Sydişehir Sentetik Zeolit Tesisi temel atma aşamasına getirilmiştir.
Mazıdağı Fosfat Tesisleri`nin yeniden üretime açılmasıyla ilgili
çalışmalar tamamlanmıştır.
Paslanmaz çelik üretimiyle ilgili çalışmalar tamamlanmıştır.
-Bor Atılım Programı
Kırka II. Bor Türevleri Tesisi işletmeye açılmıştır.
Kırka III. Bor Türevleri Tesisi`nin temeli atılmıştır.
Emet Borik Asit Tesisi`nin temeli atılmıştır.
Bırma Borik Asit Tesisi`nin modernizasyonu büyük ora tamamlanmıştır.
Bigadiç Ham Bor Öğütme Tesisi`nin temeli atılmıştır.
Bırma Hidrojen Peroksit Tesisi`nin temeli atılmıştır.
ZONGULDAK HAVZASI ATILIM PROGRAMI
Zonguldak Havzası Sanayisi`ni Kalkındırma Raporu hazırlamıştır.
TTKnın Rehabilitasyonu raporu hazırlanmıştır.
KARMA EKONOMİK KOMİSYON (KEK) TOPLANTILARI
Bugüne kadar Türkiye`nin yapmış olduğu en kapsamlı KEK Anlaşması
İran`la gerçekleştirilmiştir.
Sudanla 4 yıldan beri gerçekleştirilemeyen KEK Toplantısı yapılmış ve
ticaret hadleri arttırılmıştır.
MADENCİLİK
Bir çok ala yeni bir dönemi başlatan 54. Hükümet ülkemizin yeraltı
kaynaklarını da yeni bir anlayışla değerlendirmiştir. Hükümetin ülke
meselelerine bir bir el atmasıyla birlikte, madencilik de özellikli konulardan
birini teşkil etmiş ve bu maksatla ilk icraat olaral “Madencilikten
Sorumlu Devlet Bakanlığı” ihdas edilmiştir. Bu yeni dönem
“Madencilikte Dönüm Noktası olarak ilan edilmiştir. Hükümetimiz
madenciliği “Yeniden Büyük Türkiye”nin kuruluşunda motor sektör
olarak görmüştür.
Anadolu, dünya madenciliğinin beşiği olduğu halde ne yazık ki
Cumlıuriyet`in ilk yıllarından sonra madene lik daima geri pla kalmıştır.
Mevcut imkânlarımızın değerlendirilmesi yoluna gidilmemiş ve madencilik sek
törüne gereken önem verilmemiştir. Gelişmiş gelişmekte olan ülkeler
kalkınmalarını maden zenginliklerine dayırdıkları halde, ülkemizde madencilik
olması gereken yerde olmamıştır.
Madencilik sektörünün gayri safi milli hasıla içindeki payı 1980`li
yıllarda yüzde 2`lerde iken 1995`de yüzde 1.3`e düşmüştür. Oysa, gelişmekte
olan ülkelerde bu oran yüzde 2`ler civarındadır. Gelişmiş ülkelerden ABD`de
yüzde 4.2, Almanya`da yüzde 4, Kanada`da yüzde 7.5 ve Avustralya`da yüzde 8.7
civarındadır. Ülkemizde madencilik sektöründe yapılan sabit sermaye yatırımları
son 30 yıldır sürekli gerilemiştir.
Hükümetimiz, maden varlığı ve çeşitliliği açısından hiç de fakir olmayan
ülkemizin bu kaynaklarını harekete geçirerek ve hatta hinterlımızdaki ülkelerin
madenlerini hedefleyerek kalkınma sürecimizi hızlırmak amacıyla hareket
etmiştir. Madencilikte ham cevher ihracından uç ürünlere yönelme, metalürji ve
kimya sektörleri arasındaki boşluğu doldurma politikamızla da üretim ve
istihdam sorunlarımızın çözümünü hızlırmak hedeflenmiştir.
Madencilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı olarak çalışmalar süratle
başlatılmış, öncelikle sektörün geniş bir analizi yapılarak mevcut durum tespit
edilmiştir. Bu çalışmalar kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan 300
kişiyi aşkın bir kadro ile yürütülmüştür.
Bu çalışmalar da;
Rezerv, telep, ihracat, istihdam, üretim, stratejik önem, maliyet ve
rekabet gücü gibi faktörler dikkate alınarak, `madenlerimiz detay raporu`,
Kısa, orta ve uzun vadeli üretim, ihracat, istihdam ve yatırını`makro
planı`,
Özel sektöre yönelik `finasman ve teşvik modeli`,
Yeniden yapılanmaya ilişkin `yasal düzenlemeler`,olmak üzere ayrı
ayn tamamlanmış ve süratle icraata konulmuştur.
ve
`Özel önem gerektiren projeler`
Makro plan ve detay raporu sonucunda 2000 yılına kadarki haleflerimiz
revize edilmiş ve ayrıntılı icraat programlan hazırlanmıştır. Programın en
önemli hedefi; 7. Beş Yıllık Kalkınma Planında 4 milyar dolar olarak
tesbit edilen toplam madencilik hasılasının 10 milyar dolara yükseltilmesidir. Bu
hedefe ulaşıldığında 150 bin kişi doğrudan, 1,5 milyon kişi de dolaylı olarak
istihdam edilmiş olacaktır.
MADENCİLİKTE DÖNÜM NOKTASI BRİFİNGİ VE TARİHİ KARARLAR
Hükümete gelişimizin ilk ayında Sayın Başbakanır Madencilik konusunda çok
önemli ve tarihi bir toplan] yapmıştır. Bu toplantıdaülkemizin tabii
kaynaklarına büyük önem veren Sayın Başbakan`ımız bir brifing almıştır. Bu
brifingin adı MADENCİLİKTE DÖNÜM NOKTASI`dır. Çünkü bu brifingde
madenciliğini ayağa kaldıracak ve yıllardan beri ihmal edilen sorunlarını çözme
ve madencilik politikalarımızı oluştum konusunda aşağıdaki somut tarihi
kararlar alınmıştır.
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
Yeniden Yapılanma Programı
Planladığımız hedeflere ulaşmanın en önemli adımlarından biri, sektörün
yeniden yapılırılması olmuştur. Sorunların temelinde sektörün dağınık bir yapı
oluşturması yatmakladır. Sektörün kurumları arasında sistemli bir işleyiş ve
düzenden söz etmek mümkün değildir. Bu temel tesbitimiz bizi sektörü ayağa
kaldıracak bir yeniden yapılanma programı hazırlama ve uygulama neticesine
götürmüştür. Madencilik Bakanlığının kurulması çalışmaları bunun en somut
örneğidir.
MADEN | 1996 | 1996 | 1997 | 1997 | 1998 | 1998 | 1999 | 1999 | 2000 | 2000 | |
ÜRETİM | İHRACAT | ÜRETİM | İHRACAT | ÜRETİM | İHRACAT | ÜRETiM | İHRACAT | ÜRETİM | İHRACAT | ||
1 | BOR | 270 | 230 | 328.4 | 270 | 450 | 390 | 560 | 495 | 650 | 570 |
2 | KÖMÜR | 1.250 | 0 | 1.670 | 0 | 2150 | 0 | 2.750 | 0 | 3.200 | 0 |
3 | TRONA | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 175 | 150 |
4 | KROM | 160 | 145 | 200 | 190 | 350 | 290 | 450 | 390 | 560 | 450 |
5 | MERMER | 460.0 | 150.0 | 570.0 | 280.0 | 850.0 | 450 | 1350 | 520 | 2000 | 760 |
6 | KİLLER | 55 | 35 | 80 | 50 | 120 | 90 | 160 | 120 | 150 | 130 |
7 | ALÜMİNYUM | 125 | 35 | 150 | 35 | 250 | 35 | 270 | 35 | 385 | 35 |
8 | DEMİR | 120 | 0 | 135 | 0 | 180 | 0 | 215 | 0 | 265 | 0 |
9 | BAKIR | 84 | 35 | 92 | 35 | 115 | 35 | 155 | 35 | 185 | 10 |
10 | ÇlNKO-KURŞUN | 50 | 15 | 60 | 20 | 90 | 75 | 120 | 40 | 150 | 50 |
11 | POMZA | 36 | 20 | 45 | 30 | 60 | 40 | 95 | 70 | 115 | 95 |
12 | MANYEZİT | 45 | 50 | 70 | 60 | 90 | 75 | 120 | 95 | 165 | 135 |
13 | KUVARS | 70 | 5 | 80 | 20 | 130 | 45 | 165 | 70 | 250 | 95 |
14 | PERLİT | 9 | 7 | 17 | 12 | 32 | 20 | 65 | 40 | 85 | 50 |
15 | MANGANEZ | 5 | 0 | 8 | 0 | 9 | 0 | 10 | 0 | 65 | 15 |
16 | GÜMÜŞ | 9.3 | 0 | 10 | 0 | 10 | 0 | 30 | 0 | 55 | 0 |
17 | ALTIN | 0 | 0 | 0 | 0 | 40 | 36 | 85 | 78 | 165 | 130 |
18 | DOLOMİT | 6.5 | 0.3 | 7.5 | 3.0 | 9.5 | 5 | 13.5 | 8 | 15 | 9 |
19 | BARİT | 11 | 4 | 14 | 9 | 16 | 12 | 19 | 14 | 35 | 25 |
20 | FOSFAT | 0 | 0 | 10 | 0 | 12 | 0 | 14 | 0 | 22 | 0 |
21 | DİĞER | 115 | 75 | 250 | 115 | 350 | 170 | 650 | 250 | 875 | 350 |
TOPLAM | 2880.8 | 799.3 | 3796.9 | 1129 | 5313.5 | 1723 | 7296.5 | 2260 | 9567 | 3059 |
TOPLAM ÜRETİM 28800.8
TOPLAM İHRACAT 8970.3
Madencilik sektörünün yeniden yapılırılması icraat programının en önemli
adımını Madencilik bakanlığı kuruluş çalışmaları oluşturmuştur. Madencilik
Bakanlığı`nın en önemli kurumu olarak makro pla tesbit edilen madenlerimizle
ilgili hedeflere ulaşılmasını sağlayacak her bir maden için ayrı ayrı
masalardan oluşan Madencilik Stratejik Aştırmalar Kurulu Başkanlığı
(MASAB) fiili olarak çalışmalara başlatılmıştır. Çevre Bakanlığı`nın
kuruluşu neredeyse 10 yıl sürmesine rağmen Madencilik Bakanlığı Kuruluş
Kanunu 6 ayda TBMM`ye sevkedilmek üzere Bakanlar Kurulu`nun imzasına
açılmıştır.
Madencilik sektörüne finansman sağlamak üzere Madencilik
Fonu`na tüzel kişilik kazırılması ve Fon İdaresi Başkanlığına dönüştürülmesi
ile ilgili kanun tasarısı TBMM Genel Kurulu gündemine getirilmiştir. Özel
sektörün en önemli desteği olan Madencilik Fonu arama kredilerinin
faiz oranı yüzde 50`den yüzde 35`e, işletme kredilerinin ise yüzde 60`dan yüzde
45`e indirilmiştir. Ayrıca Fon kredilerine ait teminat mektubu katsayısı
1.7`den 1.4`e düşürülmüştür. Kredi taleplerinin karşılanması amacıyla Fon`a 2
trilyon TL ek ödenek sağlanmıştır. Bu dönemde Fon`a müracaat eden hiç bir
madenci geri çevrilmemiştir.
MADEN TETKİK ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (MTA)
Yeniden yapılanmanın bir başka ayağı MTA`da yapılan icraatlar olmuştur.
MTA`nın tek başına veya yerli ve yabancı şirketlerle ortaklık kurarak
yurtdışında madencilik faaliyetlerinde bulunabilmesi için hazırlanan kanun
tasarısı Bakanlar Kurulu`nca imzalanarak TBMM`ye sevkedilmiştir. Çalışamaz
duruma gelmiş Kurumun bütçesine 1997 yılı için planlanan 1 trilyon TL daha
fazla ödenek konulmuş ve kurum iş yapar duruma getirilmiştir. Ayrıca
MTA`nın özel sektör için yaptığı Tip Mukaveleli aramaların ödeneği 1 milyar
TL`ndan 400 milyar TL`na çıkartılmıştır. Bu itibarla son dört yılda ortalama 16
bin metre sondaj yapılmışken 1997 yılında bu rakam 100 bin metreye çıkmış ve
MTA çalışanları törenle araziye uğurlanmıştır.
Madencilik sektöründe oluşturulmak istenen atılımın temelini maden
yataklarının bulunması ve incelenmesi teşkil etmektedir. Bu görevleri yerine
getirmesi için MTA Genel Müdürlüğü`nün modern bir maden arama kuruluşunda
bulunan özellikleri bünyesinde taşıması gerekmektedir. Dinamik, verimli ve
üretken bir çalışma ortamının oluşturulması amacıyla MTA Genel Müdürlüğü`nün
görevlerinde, teşkilat yapısında ve çalışma esaslarında değişiklikler ve
düzenlemeler yapılması planlanmış ve MTA Genel Müdürlüğü, Madencilik Bakanlığı
kurulmadan önce madencilikten sorumlu Devlet Bakanlığımıza bağlanmıştır.
Yeniden yapılanma programının
MTA tarafından yapılacak arama ve inceleme faaliyetlerine yeterli
kaynak aktarılarak atıl duran işgücü ve teknik ekipman harekete geçirilmiştir.
MTA özel sektörün arama teşviklerinden yararlanmasında önemli bir kurum
haline getirilmiştir.
Kısacası MTA`nın varlığı başlı başına madencilik sektörünün teşviği
anlamına getirilmiştir.
Özel sektörün madencilik faaliyetlerindeki yüzde 15`lik payını en az
yüzde 50`ye çıkarmak için programa aldığımız bir başka konu da, 1 milyon 300
bin hektar olan TTK uhdesinde, Zonguldak Havzası`ndaki alanın madencilik
faaliyetlerine açılmasını teminen “Havza-i Fahmiye” Kanun
Tasarısı TBMM Genel Kurulu gündemine getirilmiştir. Yine aynı amaca
yönelik olarak Şırnak-Silopi asfaltit ruhsatlarınıdevletleştirilmeden
önceki sahiplerine iade edilmesini öngören kanun tasarısı TBMM`ye gönderilmiştir.
Maden Rezerv Belgesi (MRB)
Getirilmesini düşündüğümüz ve bugün ilk defa uygulanması gündeme gelen
Maden Rezerv Belgesi, Madencilik Fon İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilecek
olup, teşvik sistemimizin önemli bir aracıdır. MRB tasarladığımız teşvik ve
finansman sistemi içerisinde madencilik sektörüne getirmeyi planladığımız en
önemli yeniliklerden biridir.
Madencilik sektöründeki en önemli sorunlardan birisi ruhsat sahalarının
atıl kalması ve üretime geçilememesidir. Bu sorunu aşmak için Maden Rezerv
Belgesi öngörülmüştür. Bu belge, ruhsat sahasında tespit edilmiş cevher
üzerindeki hakları ifade etmektedir. Değeri, yapılan arama harcamaları bazında
tespit edilen bir menkul kıymettir. Madenci, Maden Rezerv Belgesini aldığı
yatağı işletmeyecek ise bir yıl içinde Maden Rezerv Belgesini ya bir başka
madenciye satacak, ya da arama maliyeti üzerinden Fon bünyesindeki Maden Rezerv
Bürosu`na devredebilecektir. Böylece, arama dönemi teşviklerinden sonra
madencilik faaliyetlerinin tümü sübvanse edilmiş olmaktadır. Maden Rezerv
Bürosu`nda biriken belgeler sürekli olarak satışa arz edilecektir. Bu şekilde,
madenciliğe yatırım yapmak isteyenler için bir madenler katalogu (envanter)
hazırlanmış olacaktır. MRB ile ilgili konular Maden Kanunu`nda yapılacak
değişiklikleri kapsayan kanun tasarısında düzenlenmiştir.
Maden Kanunu – Maden İşleri Genel Müdürlüğü
Madencilik sektörünün en önemli kurumlarından olan ve maden haklarını
koruyan, mevzuat hükümlerini yürüten, madencilik faaliyetlerinin tetkik ve
denetimini yapan ve maden kaynaklarımızın harekete geçirilmesinde önemli rol
oynayacak olan Malden İşleri Genel Müdürlüğü`dür. Kurumun ciddi bir
reorganizasyona ihtiyacı vardır.
Bu konuda;
Madencilerin ruhsat ve izinleri almalarındaki bürokratik işleyişi
hızlırmak için, bilgisayara dayalı sistemin revize edilmesi, işlemlerin
kısaltılması ve denetimlerin etkinliğinin artırılarak, atıl kalan maden
sahalarının zaman geçirmeden üretime yönlendirilmesi bu kurumun kuruluş kanunu
ve Maden Kanunu`nda yapmayı öngördüğümüz değişikliklerle gerçekleşecektir.
Ruhsat spekülasyonunun önüne geçilmesi yeniden yapılanmanın en önemli
amaçlarından biridir.
Yürürlükteki 3213 sayılı Maden Kanunu çok fazla teknik
ayrıntıyla yüklüdür. Günün değişen teknik ve ekonomik koşullarına bağlı olarak
bu detaylarda da değişiklik yapılması gerektiğinde, hemen hemen her 2-3 yılda
bir kanun tasarısı hazırlanmaktadır. Bu nedenle yeni bir Maden Kanunu
hazırlanmıştır. Bu kanun, madencilik sektörünün gelişmesi için yaptığımız
plan ve projelerin temel felsefesini içermektedir. Hazırlanan kanun tasarısı,
aşırı teknik ayrıntılara inmeden, sade ve anlaşılır bir nitelik taşımaktadır.
Doğu ve Güneydoğu Madencilik Masası
Doğu ve Güneydoğu. Anadolu Bölgelerinde madenciliğin geliştirilmesi için,
bir envanter çalışması yapılmış ve 8 Ocak 1997 tarihinde Ağrı`da yapılan
Bakanlar Kurulu Toplantısı`nda konu ele alınmış, bölgedeki bilinen madenlerin
işletmeye açılması çalışmaları başlatılmıştır. Ayrıca konuyla ilgili
çalışmaları planlamak ve koordine etmek üzere MASAB bünyesinde Doğu ve
Güney Doğu Masası kurulmuştur. Bu konuda yapılan çalışmalar ve hükümet
tarafından alman kararlar şunlardır:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
ETİBANK (MADENCİLİK)
ETİBANK bünyesinde yapılan icraatlar “Büyük Yatırım Hamlesi
Programı” ile “kâr ve ihracat maksimizasyonu çerçevesinde
şekillenmiştir.
ETİBANK öncelikle 2000 yılma kadar kendisinin veya ortak girişim
modeliyle yapacağı yatırım hamlelerini bir bir programlamış ve icraata
koymuştur.
BEYPAZARI TRONA PROJESİ
17 Yıldır sürüncemede bırakılan ve ülkemiz için büyük öneme haiz olan “Beypazarı
Trona Projesi”ne 10 Kasım 1996 tarihinde Sayın Başbakanımız`ın da
teşrifleriyle düzenlenen törenle ilk adım atılmış ve 10 Kasım 1999`da işletmeye
alınması kararlaştırılmıştır. 380 milyon dolara tamamlanacak bu projeden
beklenen yıllık gelir 180 milyon dolar olup bunun 140 milyon doları ihracat
geliri olacaktır. Tesbit edilen rezerv itibarı ile 20 milyar dolarlık bu kaynağımızın
rezerv genişletme çalışmaları ile birlikte 40 milyar dolarlık zenginlik
oluşuırması mümkün olacaktır. Proje tamamlığında yaklaşık 1000 kişiye doğrudan
istihdam sağlanacaktır. Yıllarca dış etkilerin de oyalama taktikleri sonucu
atıl bırakılan bu kaynağımız konusundaki adım, kararlılığımızın, ve başarma
azmimizin en önemli göstergelerinden olmuştur.
Etibank`ın bu yatırım programının en önemli kısmını dünya rezervlerinin
yüzde 65`ine sahip olduğumuz Bor madenimizle ilgili”Bor Atılım
Programı” oluşturmaktadır. Bu program ham bor cevheri ihracatından uç
ürünler olan bor türevleri ihracatının artırılmasını amaçlamaktadır. Dünya ham
bor talebinin yüzde 40`ını, türevlerde “ise ancak yüzde 15`ini Türkiye
karşılayabilmektedir. Borda uç ürünlere gidildikçe tonu 500 dolardan satılan
ürünlerden, kilosu 500 dolara satılan ürünler üretilebilmektedir. Bu
gerçeklerden hareketle ülkemizin ihracatını doğrudan etkileyecek ve
kaynaklarımızdan maksimum faydayı sağlayacak bu program süratle icraata
konulmuş ve yatırım süreleri geriye çekilmiştir. Bu projeler şunlardır:
II.
BOR TÜREVLERİ TESİSİ
Etibank`ın herhangi bir teknolojik dış yardım almadan kendi yaptığı ilk
yatırım olan Kırka II. Bor Türevleri tesisi 1996 yılı sonlarında işletmeye
açılmıştır. 160 bin ton/yıl kapasiteli tesis yaklaşık 250 kişiye istihdam
sağlamıştır.
III.
BOR TÜREVLERİ TESİSİ
19 Haziran 1997`de temelini attığımız bu tesisisin bir yıl sonra aynı gün
işletmeye açılması kararlaştırılmıştır. 22,5 milyon dolara kurulacak bu
tesisten de yine tamamı ihracat olmak üzere yılda 48 milyon dolar gelir elde
edilecektir. 160 bin ton/yıl kapasiteli, 250 kişiye istihdam sağlayacak olan bu
tesisin tamamlanmasıyla yıllık bor türevi kapasitemiz 480 bin ton/yıl`a ulaşmış
olacaktır.
EMET BORİK ASİT TESİSİ
26 Haziran 1997`de temelini attığımız bu tesis de yine bir yıl sonra aynı
gün işletmeye açılacaktır. 44 milyon dolara malolacak tesisten, tamamı ihracat
48 milyon dolar olmak üzere yıllık gelir elde edilecektir. 100 bin ton/yıl
kapasiteli tesis yaklaşık 200 kişiye istihdam sağlayacaktır.
BIRMA BORİK ASİT TESİSİ
Tesisin modernizasyonu 6 milyon dolar tutarında olup Aralık 1997`de
tamamlanması planlanmışken kritik yerlerde iyileştirmeler sağlanmış ve toplamda
20 milyon dolar civarında beklenen ek gelire daha Ocak 1997`de 15 milyon dolar
olarak ulaşılmıştır. Atıl kapasite kullanımını önleme kapsamında yaptığımız
çalışmalara net bir örnektir. Bu tesisteki uygulamamız ülkemizin değerli
evlatlarının önleri açıldığı zaman nasıl inanılmazı başardığı, adeta tekeden
süt çıkardığı görülmüştür. Tesis tamamlığında 51 bin ton/yıl kapasitesi 85 bin
ton/yıl`a çıkmış olacaktır.
BİGADİÇ HAM BOR ÖĞÜTME TESİSİ
19 Haziran 1997`de temeli atılan tesis 4 milyon dolara kurulacak olup 29
Ekim 1997 Cumhuriyet Bayramı`na açılışının yetiştirilmesi planlanmıştır,
işletmeye alındığında yılda 11 milyon dolar ihracat geliri sağlanacaktır.
BIRMA HİDROJEN PEROKSİT TESİSİ
29 Mart 1997 tarihinde temeli atılan ve özel sektörle ortak girişim
modeline göre kurulacak olan bu tesisin 1 Ocak 1998`de işletmeye açılması
planlanmıştır. 43 milyon dolar yatırım tutarı olan bu tesis 2 milyon doları
ihracat olmak üzere yılda 15 milyon dolar gelir sağlayacaktır.
Bor Atılım Programında yer alan Simav Çayı Ocak Alanının Islah
Edilmesi çalışmaları 1997 yılı içinde aktarılan ek ödenekle tamamlanmış
olacaktur. Ayrıca temeli atılması planlanan diğer projeler arasında Yeni
Sülfürik Asit Tesisi, Susuz Boraks Tesisi, Tek Kademe Penta Üretimi, İkinci
Sodyum Perborat Tesisi, lII.Borik Asit Tesisi bulunmaktadır. Üzerinde
AR-GE çalışmaları başlatılan bor projelerimizden bir kaçı ise, Tinkal
Çözme Ünitesi, Boraks Şlamı, Sprey Bor, Solibor Üretim Etüdü, Boraks
Pentahidrat Tozlarının Değerlendirilmesi olarak sayılabilir.
SEYDİŞEHİR ALÜMİNYUM TESİSLERİ MODERNİZASYON VE KAPASİTE ARTIRIM PROJESİ
Yatırım ortaklığı modeliyle yapılacak ve kapasitesinin en az 100 bin tona
çıkarılması planlanan proje için 25 Nisan 1997`de ihaleye çıkılmıştır. Önceki
dönemde çıkılan ihaleden bir sonuç almamamasına rağmen, özellikle enerji,
istihdam ve imkânlarda sağlanan iyileştirmeler neticesinde 55 firmanın ihaleye
girmek için müracaat etmesi sağlanmıştır. Ağustos 1997 içinde söz konusu
ihalenin sonuçlanması ve Ortak Girişim Şirketinin kurulması planlanmıştır.
SİİRT MADENKÖY BAKIR KONSANTRATÖR TESİSİ
Yabancı sermayeye açık olan bu proje Ortak Girişim Modeli ile
gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık 500 kişilik istlıdam sağlayacak olan projenin
tüvenan kapasitesi 300 bin ton/yıl`dır. 1997 yılı sonunda temeli atılması
programlanmış, 9 milyon dolar satış hasılatı beklenmekte olan tesisin yatırım
tutarı 40 milyon dolardır.
ETİZEOLİT TESİSİ
Konya, Seydişehir`de sentetik zeolit üretmek üzere Etibank ve
Bosna-Hersek firmalarının ortaklığı ile gerçekleştireceği bir diğer Ortak
Girişim Şirketi yatırımıdır. 50 bin ton/yıl kapasiteli tesis temel atma
aşamasını getirilmiş ve 1998 yılı başında işletmeye açılması planlanmıştır. 23
milyon dolara malolacak olan tesis yılda 21 milyon dolar satış hasılatı
getirecek ve yaklaşık 150 kişiye istlıdam sağlayacaktır.
Etibank`ın bu yatırım hamlesi tamamen kendi kaynakları ile
gerçekleştireceği yatırımlardır. Hiçbir kredi veya finansman sorunu yoktur. Bu
çerçevede gerçekleştirilen programla 1993-96 yıllarında 10 milyon dolar
seviyelerine düşen yatırım harcamaları 1997 yılında 85 milyon dolar olarak
gerçekleşmiş ve bunun 50 milyon doları katma değeri yüksek olan bor
yatırımlarına ayrılmıştır. Böylece yatırımlar 10 kat artırılmış olmaktadır.
Etibank`ın Bor Türevleriyle ilgili yatırımlara harcadığı miktar, tesis
işletmeye alındıktan sonra 4-6 ay içinde geri dönmektedir.
ETİBANK son yıllara kadar zarardan kurtulamayan bir kurum durumundayken,
bu dönemde yapılan çalışmalarla süratle zarardan kurtularak karlarını artırmış,
bir taraftan da uç ürünlere dayalı ihracata yönelmiştir.
1996 yılında 13 trilyon TL olarak beklenen kâr, yılın ikinci yarısında
yapılan çalışmalarla 19 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. 1997 yılı kârının ise
45 trilyona ulaşacağı görülmektedir. Yatırım programının gerçekleşmesiyle, 1996
da 217 milyon dolar olan dönem kârı yüzde 100`den fazla bir artışla 500 milyon
dolar düzeyine çıkacaktır. 1996`da 550 milyon dolar olan toplam hasıla, 2000
yılında 1.1 milyar dolara çıkacaktır. Program sonunda şu a 315 milyon dolar
olan toplam ihracat 560 milyon doları Bor olmak üzere 700 milyon dolarlar
seviyesine çıkmış olacaktır. Bunun anlamı bir kurumu kendi kaynaklarıyla, hiç
bir ödeme güçlüğü çekmeden, akılcı yatırımlarla üç yılda iki katına çırmaktan
başka bir şey değildir. Bu yatırımların getireceği toplam istihdam ise 5.600
kişidir.
Etibank mevcut ve yeni tesis projelerinde yerli özel teşebbüs ve yabancı
sermaye ile yeni teknoloji getiren ortak girişim türü şirketleşmelere özel önem
vermiştir. Yatırımına başlanmış tüm işler öngörülen en kısa sürede bitirilerek
ülke ekonomisine kazırılmış, bu şekilde ten kıt olan ülke kaynaklarının
israfının önüne geçilmiş oldu.
Etibank genelinde yapılan tüm ihalelerde şeffaflığa ve ülke
menfaatlerinin gözetilmesine titizlikle riayet edilmiştir. Bu konuda örnek
vermek gerekirse; Eskişehir yöresinde rödövans karşılığı verilen bir kömür
sahasında yüzde 26 olan eski rödövans oranı yaklaşık 3 kat artırılarak yüzde
76`ya çıkarılmıştır. Başka bir deyişle eskiden rödövans olarak 300 milyar TL
alınırken, bu rakam 900 milyar TL`ye çıkarılmıştır. Bir başka ihalede de
Etibank Genel Müdürlüğü`nde temizlik işlerinde görevli hizmetli sayısı 251
kişiden yarı yarıya azaltılarak 115 kişiye düşürülmüştür. Aynı hizmet, aynı
kalitede çok daha düşük rakamlarla gördürülmüştür. Yapılan bir petrokop
ihalesinde, rekabet şartları sağlanarak, eski ihaleye göre 1 milyon dolardan
fazla indirim yapılması sağlanmıştır.
Etibank`ın uhdesinde bulunan tüm maden sahaları teker teker ele alınarak,
yeniden değerlendirimiş ve kurumun işletmeyeceği ruhsatlar rödövans karşılığı
ihaleye çıkarılmaya başlanmıştır. Etibank`ın her türlü faaliyetlerinde
verimlilik ve kârlılık ilkesi ön plana çıkarılarak, rekabetçi, dinamik bir
yapının oluşturulması için ciddi adımlar atılmıştır.
Madencilik alanında yaptığımız çalışmalardaki düsturları şöyle
özetleyebiliriz;
-Yatırım seferberliği.
-Heyecan ve dinamizm.
-Zamanın değeri ve verimlilik.
İnsan sağlığının değeri.
-Dünyaya açılma.
ZONGULDAK HAVZASI ATILIM PROGRAMI
Geçtiğimiz yıl 35 trilyon TL açık veren, tedbir alınmaması halinde bu yıl
açığının 60 trilyon TL`na çıkması beklenen TTK`nın rehabilitasyonu ve
Zonguldak Havzası (Zonguldak, Bartın, Karabük)`nın kalkınmasıamacı ile Devlet Bakanlığı
bünyesinde üst düzey bürokratların da katılımı ile bir Çalışma Grubu oluşturulmuştur.
Grup, ilk toplantısını Zonguldak`ta yapmış, daha sonra TTK ve Zonguldak Havzası
Sanayiini Geliştirme Alt Komisyonları halinde projesini hazırlamıştır.
Programla bir taraftan TTK`nın ekonomimize yükünün azaltılması bir taraftan da
havzanın natif ekonomik kaynaklarının harekete geçirilmesi amaçlanmıştır.
Çalışmaların gündeme gelmesinden sonra Türkiye`nin en büyük limanı olacak Filyos
Limanı ihale edilmiştir. Devlette devamlılığın gereği programın kaldığı
yerden uygulanmasını gerektirmektedir.
İRAN VE SUDAN`LA İLİŞKİLER
Devlet Bakanlığı`nın sorumluluk alanı içine giren İran ve Sudan ile
Ankara`da KEK Toplantıları yapılmıştır, İran`la yapılan KEK Toplantısı sonucu hazırlanan
protokole her iki ülke Cumhurbaşkanları imza koymuştur. Başbakanımız`ın İran`a
yaptığı gezi sırasında üzerinde mutabık kalınan konular da bu KEK
Toplantısı`nda ele alınarak protokolleri imzalanmıştır. Öte yan 4 yıldır KEK
Toplantıları yapılmayan Sudan`la bu dönemde KEK Toplantısı yapılmıştır.
Sudan`la aramızdaki ticaret hacmi arttırılmıştır.
Dünyadaki gelişmeler sektör bazında yakınen takip edilmiş, yabancı
sermaye, yurtdışında madendik ve ihracat konularında hayati adımlar
atılmıştır.Kalkınmamız için hayati önemi haiz madencilik yatırımlarının önü
açılırken, çevre ve insan sağlığından taviz verilmemiştir.Bu ala yaptığımız
geceli gündüzlü çalışmalarla bir gün iki gün, bir yıl iki yıl olarak
yaşanmıştır. Verimlilk en üst seviyeye çıkarılmıştır.Çoğu yurtdışında eğitim
görmüş azimli, kararlı ve çalışkan ekibimiz büyük bir heyecanla sektörü adeta
yeniden canlırmıştır. Kamudaki madencilik kuruluşları arasındaki koordine
güçlendirilirken, özel sektörle içice olunmuştur. Soğuk ve somurtkan, istişare
ve iletişime kapalı anlayış kaldırılmıştır.Temelini attığımız tesislerin
işletme tarihleri mümkün olan en kısa zamana çekilmiş, böylece zaman ve kaynak
israfının önü kesilmiştir.Başta Seydişehir Alüminyum, Elazığ Ferrokrom ve
Antalya Elektro Metalürji Tesisleri olmak üzere işletmeler bir bir kâr eder
duruma getirilmiştir. Maden işletmeleri için gerekli olan yol, su,
elektrik gibi altyapı hizmetlerinin devlet desteğiyle yapılması sağlanacaktır. Özellikle
kömür, asfaltit, bakır, krom, pomza ve mermer madenciliğinin bölgede gelişmesi
için gerçekleştirilecek arama, teknolojik araştırma, tesis, üretim ve ihracat
faaliyetleri, ayrılacak faizsiz kredi imkânları ile teşvik edilecektir. Fizibilitesi
hazır olan 60 MW`lık Karlıova Termik Santrali`nin yapımına TEAŞ`ın yatırım
programında öncelik verilecektir. Adıyaman – Gölbaşında bulunan kömür
yataklarının da Yap-İşlet-Devret Modeliyle kurulması düşünülen termik santralle
işletilmesi hızlırılacaktır. Özelleştirme İdaresi tarafından Etibaıık`a
devredilen ve şimdiye kadar çalıştırılmayan Elazığ`daki Sodyum Bikromat
Tesisi üretime açılacaktır. Etibank Elazığ Ferrokrom Tesisleri`nin, enerji
teşviki sağlanarak kapasitesi artırılacaktır.Etlbank Siirt-Madenköy Bakır
Yatakları süratle üretime açılacaktır. Yeni yatak aramalarına ağırlık
verilecektir. Etlbank Mardin-Mazıdağı Fosfat Tesisleri`nin, entegre
bir gübre kompleksi kurulmasıyla çalıştırılması sağlanacaktır. Gübre kompleksi
kurulana kadar, tesisin çalıştırılması için enerji ve taşıma desteği temin
edilecektir. Nihai hedef, bölgede entegre bir üretim tesisinin
oluşturulmasıdır.Bölgedeki maden kaynaklarının araştırılması, geliştirilmesi ve
süratle üretime geçirilmesinde, özel sektör girişimcilerinin teşvik edilmesi
amacıyla söz konusu girişimcilerin Madencilik Fonu kaynaklarından öncelikle
yararlırılması sağlanacaktır. MTA`nın hızlı ve verimli çalışmasını sağlayacak
biçimde küçültülmesi planlanmış ve MTA Ana Yönetmeliğinde gerekli değişiklik
çalışmaları tamamlanmıştır.en önemli kısımlarından birini MTA`nın bugünkü aşırı
büyük, karmaşık, hantal, verimsiz ve kaynak tüketen bir kurum olmaktan
kurtarılması yatmaktadır. Bu amaçla; Öncelikle komşu ülkeler olmak
üzeremadencilik konusunda işbirliği imkanlarının araştırılması ve
madenciliğimizin yurtdışına açılması. Başta Maden Kanunu olmak üzere
madencilikle ilgili mevzuatın günümüz koşullarına uyarlanıp basitleştirilmesi Madencilikte
katma değeri yüksek olan uç ürünlere yönelme politikasının
programlanması. Madencilik sektörününfinansman ihtiyacının karşılanması
yollarının bulunması ve madenciliğimizin teşvik edilmesinin bir model
çerçevesinde oluşturulması. Yüzde 85 – yüzde 15 olan kamu – özel
Sektör dengesinin 2000 yılına kadar yüzde 50`ler seviyesine getirilmesi, daha
sonra da bu oranın özel sektör lehine değiştirilmesi. Rezerv, talep,
üretim, istihdam, dış ticaret, maliye analizleri ve rekabet gücümüz, üretim
teknolojileri stratejik özellikler gibi kriterler dikkate alınarak ilk 10 ve
ikinci 10 madenimizin tesbit edilmesi Belirlenen her bir maden için madencilik
masalar oluşturulması Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı`nda 2000 için
öngörülen 4 milyar dolarlık maden üretil hedefinin 10 milyar dolara
çıkartılması. Sektörün yeniden yapılınlması, madencilik kurumlarının
ve, KİT`lerin sorunlarının çözülmesi Madenciliğe ait genel politikalar ve
projeler Madencilik üretim, ihracat, yatırım makro plan hedefleri ve
madenlerimiz bazında detay çalışmalarını hazırlanması Madencilik
BakanlığınınKurulması