Anasayfa » CEMAAT’IN CILKI, ERDOĞAN’IN ÇARKI, ERBAKAN’IN FARKI

CEMAAT’IN CILKI, ERDOĞAN’IN ÇARKI, ERBAKAN’IN FARKI

Yazar: yonetici
0 Yorum 339 Görüntüleyen

CEMAAT’IN CILKI, ERDOĞAN’IN ÇARKI, ERBAKAN’IN FARKI

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Barzani’ye biat sunmaya ve Irak’tan koparılan Kürdistan’a fiili resmiyet kazandırmaya yönelik Erbil ziyaretinde: “PKK ile girişilen barış süreci için, Kürtlerin tatmin, Türklerin ise ikna edilmesi” gerektiğini söylüyor ve baklayı ağzından çıkarıyordu. Böylece birçoğu Sabataist-Mason kökenli ve resmen KCK’li, gerisi de Cemaatçi ve İslamcı geçinen AKP hizmetçisi olan “Akil Adam”ların ne maksatla oluşturulduğunu da itiraf ediyordu.

Nafiz Can Paker kim oluyordu?

Doğu Anadolu Bölgesi Akil Adamlar heyeti başkanı Nafiz Can Paker 1942 İstanbul doğumludur. Mesleği makine mühendisi, yönetici ve sivil toplumcudur. Can Paker, sırasıyla Robert Koleji, Berlin Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Columbia Üniversitesi’nde okumuş, Yıldız Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde lisansüstü ve doktora talebesi olmuştur.

TÜSİAD, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, TESEV gibi genellikle Sabataist (Yahudi dönmeleri)nin güdümündeki ve Masonların denetimindeki birçok sivil toplum kuruluşunun yönetiminde yer alıyordu.. Robert Kolej Mütevelli Heyeti, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti, ENKA Okulları Danışma Kurulu üyeliği gibi görevler üstleniyordu. Ayrıca Yahudi spekülatör George Soros tarafından kurulan Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Danışma Kurulu üyeleri arasında bulunuyor ve danışma kurulu başkanlığı yapıyordu.

Can Paker uzun yıllardır politika ile ilgileniyor, bir dönem Deniz Baykal’ın danışmanlık görevini de üsleniyordu. Politik olarak liberal-demokrat çizgide olduğu biliniyordu. Can Paker; Sabataist ailelerin kurduğu Şişli Terakki Lisesi Yönetim Kurulu üyesi olan kuzeni Lütfü Paker’in kız kardeşi Mihriban Paker ile evli bulunuyordu. Mehmet Barlas’ın gazeteci eşi Mecbure Canan Barlas’ın ağabeyi oluyordu. Ayrıca Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği yapıyordu.

Can Peker’in de içinde bulunduğu TÜSİAD’çılar Erbakan’ın demokratik seçimler ve usullerle kurduğu Refah-Yol’u yıkmaya çalışıyordu

TÜSİAD’ın o süreçteki çıkışı siyaset ve ekonomi dünyasına bomba gibi düşüyor, Refah-Yol’a eleştiri oklarını yönelten rantiyeci ve faizci iş dünyası adeta tek ses oluyordu. TÜSİAD’ın Refah-Yol’a karşı çıkışı, siyaset ve ekonomi dünyasını karıştırırken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de bu çıkışı aratmayacak bir açıklamaya hazırlanıyordu. Yalım Erez’in eski kalesi TOBB’un İstanbul’da yapılacak Müşterek Konsey Toplantısı büyük önem taşıyordu. Bakanlıktan istifa eden DYP’li milletvekili Yalım Erez’in de katılacağı toplantıda TOBB Başkanı Fuat Miras ve Konsey Başkanları ile Oda Başkanları özellikle Refah-Yol’dan kurtulma çarelerine yoğunlaşıyordu. Bu arada TOBB Başkanı Fuat Miras’ın konuşmasının önemli mesajlar içereceği bekleniyordu. Toplantının aynı zamanda Ankara’da 24 Mayıs’ta yapılacak olan Mali Genel Kurul’a da bir hazırlık niteliği taşıdığı belirtiliyordu.

TÜSİAD Erbakan’a karşı 5’li Çete’nin ruhuydu, Can Peker Lejyonuydu!

TÜSİAD’ın “28 Şubat’ta 5’li çete içinde değildik” iddiasına cevap veren eski MÜSİAD Başkanı ve yeni AKP yandaşı Ömer Bolat “TÜSİAD, 5’li çete ile fotoğraf vermedi ama arkasındaki güçtü, ruhunun içindeydi” diyor ve can alıcı sorular yönetiyordu. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in hükümete yönelik ‘buyurganlık’ sözlerinin ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 28 Şubat sürecinde Refah-Yol hükümetini devirmek için faaliyet gösteren 5’li çetede TÜSİAD’ın da bulunduğunu açıklaması ile başlayan polemikte, TÜSİAD cephesinden ‘Biz 5’li çetede değildik’ açıklaması geliyordu. 28 Şubat döneminde MÜSİAD’ın Genel Sekreterlik görevini yürüten Ömer Bolat ise “TÜSİAD, 5’li çete ile fotoğraf vermedi ama arkasındaki güçtü, ruhunun içindeydi. Refah-Yol’u düşürüp, sonra da ekonomik buhrandan faiz vurgunu yaptılar. TÜSİAD’ın yüzde 98’i Refah-Yol’u düşürmek için 5’li çete ile çalıştı” diyerek, TÜSİAD’ın 5’li çetedeki rolünü şöyle anlatıyordu:

“O günleri, çok iyi hatırlıyorum. MÜSİAD’da genel sekterdim. TÜSİAD, Refah-Yol’dan mutsuz, düşürülmesinden memnun bir pozisyondaydı. Bu, kamuoyuna verdiği görüşlerde yer alıyordu. Ama kendini 5’li çete olarak tanımlayan o zamanki TİSK, TESK, TOBB, TÜRK-İŞ ve DİSK başkanlarından oluşan masada yer almadılar. Almadılar ama çok da iyi biliniyor ki Refah Yol hükümetinin ikinci altı ayında başlayan 28 Şubatçıların çalışmasında TÜSİAD’a bağlı sermaye grupları sahne aldı. Bunu kamuoyu gayet yakından biliyor. TÜSİAD, 5’li çete ile fotoğraf vermedi ama arkasındaki güçtü, ruhunun içindeydi. Hükümeti devirmek için demeçler birbirini kovalıyordu. Hükümetin yanlış yolda olduğu, irticanın güçlendiği gibi politik demeçler veriyorlardı. 5’li çetenin tüm açıklamalarına paralel bir seyir izledi TÜSİAD. 5’li çetenin içinde olmayıp, onlara destek verme konusunda bir taktikleri vardı bunu da çok iyi icra ettiler. Büyük sermaye grupları ve bankalar TÜSİAD’a bağlı idi. Onlar faiz lobisinin üyesiydi. Refah-Yol’dan sonra, Türkiye büyük bir ekonomik enkaza dönüştü. Bunun kaymağını da TÜSİAD’a bağlı olan büyük sermaye grupları faiz ile yediler. Refah-Yol’u düşürüp, sonra da ekonomik buhrandan faiz vurgunu yaptılar. TÜSİAD’ın yüzde 98’i Refah-Yol’u düşürmek için 5’li çete ile çalıştı ve Erbakan karşıtı mitinglerin finansmanını sağladı.”

Erdoğan 28 Şubat’ın ve TÜSİAD’ın hedeflerine hizmet ediyordu!

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi

acilis-duyuru-son