ADİL EKONOMİK DÜZEN ( BÖLÜM – 4 )
IV. ADİL DÜZEN KAPİTALİST NİZAMIN BÜTÜN SÖMÜRÜ, ZULÜM VE FELAKETLERİNDEN İNSANLIĞI KORUR VE KURTARIR. KAPİTALİST NİZAMIN PROBLEMLERİNİ ÇÖZER
“Teşhis” broşürümüzün başlangıcında faizci kapit-alist düzenin insanlara ve toplumlara hangi felaketleri, ızdırap zulüm ve gözyaşlarını getirdiğini bir tablo ha-linde belirtmiştik, “TEŞHİS” broşürümüzde bundan başka ayrıca, faizci kapitalist düzen vasıtasıyla emper-yalizm ve siyonizmin insan toplulukları üzerinde kurup yürüttükleri “Köle Düzeni”nin bu felaketlere sebep olan mikroplarını belirtmiş ve böylece kapitalist düzenin 5 mikrobunu açıkça ortaya koymuştuk.
İşbu “Tedavi” broşürümüzde ise Adil Ekonomik Düzenin temel esaslarını açıkladık. Şimdi aşağıdaki tab-loda bu gerçekleri bir özet halinde yeniden takdim edi-yoruz. (Tablo VII)
Bu tablo ne gösteriyor:
Birinci Satırda : Kapitalist nizamın sebep olduğu zulümler.
Yukarıda açıklığı gibi kapitalist nizamın uygu-lığı ülkelerde ülkenin ekonomiyle ilgili global rakam-ları Gayri Safi Milli Hasıla: GSMH, Fert Başına Gayri Safi Ortalama Geliri: FGSG vs…Büyük olsalar dahi bu ra-kamlara rağmen bu ülkelerde toplumun önemli bir kısmı açtır. Mesela ABD, İngiltere, Fransa`da nüfusun takri-ben 10`u açtır. Amerika`da 3 milyon yatacak yeri olmayan insan sokaklarda ve köprü altlarında gecelemektedir.
Diğer yan kapitalist nizamda fiyatlar düşmesin diye her yıl hatta bir çok tarım ürünü imha edilmektedir. Buna mukabil emperyalizm ve siyonizmin kapitalist ni-zamla ezdiği Afrika`da ve diğer geri kalmış ülkelerde mil-yonlarca insan açtır. Emperyalizm tarım ürünlerini imha ediyor fakat bunları aç ülkelere ve insanlara vermiyor. Kapitalist nizamın yaptığı şey fakir ülkelere yüksek faiz-le borç verip onları ağır faiz yükleri altında ezmek ve böylece daha da borçlu daha da fakir hale getirmektir.
Kapitalist nizamın uygulığı ülkelerin büyük şehirlerinde mesela New York, Londra, Paris aç insan-ların önemli bir kısmı bu büyük şehirlerin kenar mahallerindeki çöplüklerinde yiyecek aramaktadırlar.
Diğer yan kapitalist nizamın uygulığı ülkelerde halkın büyük bir kısmı da kelimenin tam ma-nasıyla fakirdir. Yani gelirleri giderlerini karşılamamaktadır, bu yüzden en zaruri ihtiyaçlarını dahi giderememektedirler. Böylece fakirliğin acısını yaşamakta, ızdırap çekmekte ve gözyaşı dökmektedirler. New York, Londra, Paris gibi büyük şehirlerin etrafında birçok gecekondu mahalleleri ve mahrumiyet bölgeleri yer almaktadır.
Kapitalist nizam ayrıca Pahalılık, enflasyon ve işsizlikle geniş halk kitlelerini ezmekte ve zulmetmek-tedir. Nitekim büyük global zenginlik rakamlarına rağmen Amerika ve At ülkelerinde işsizlik oranı 10 ci-varındadır.
Kapitalist nizam emekçileri ve çalışanları ezmekte ve onları Sömürmektedir. Kapitalist nizamın uygulığı ülkelerde işçi, memur, köylü, esnaf verginin büyük bölümünü ödemekte buna mukabil milli gelirden çok düşük ora pay almaktadırlar. Mesela Türkiye`de işçi memur devlete ödenen bütün vergilerin 55`ini ödedikleri halde milli gelirden ancak 15 oranında pay almaktadırlar.
Kapitalist nizam zengini daha zengin, fakiri duna fakir yaptığı için gelir dağılımında den-gesizlikleri artırmaktadır. Aynı şekilde de global olarak zengin ülkeleri daha zengin, fakir ülkeleri daha fakir yaptığı için uluslararası dengesizliği de artırmakta-dır. Bunun sonucu olarak fakir ülkelerin Dış borçları gittikçe artmakta, ağır faiz yükleri altında ezilmektedirler.
Bu sonuçlar netice itibariyle ülkeler içinde Sosyal patlamalara, ülkeler arasında Harplere sebep ol-makta ve geri kalmış ülkelerin ve bölgelerin kalkınmasını önlemekte böylece Geri kalmışlık daha da artmak-tadır.
Ve yine yukarıda da açıklığı gibi kapitalist nizam Ahlâkı bozmakta, toplumları helaka sürüklemektedir. Kapitalist nizamda rüşvet, israf, uyuşturucu, alkolizm, kumar, mafya, kriminal olaylar, her türlü ahlaksızlık ve bunların sonucu olarak da AİDS hastalığı hazla artmak-tadır.
İşte kapitalist nizamın ortaya koyduğu neticeler, zulüm, ızdırap, gözyaşı ve felaketler kısaca bunlardır. Görüldüğü gibi kapitalist nizamda tıpkı aynı köke bağlı lan komünizm insanlığa felaketten başka şey getirme-mektedir. Kapitalist nizamın meydana getirdiği bu ızdıraplar yukarki Tablo VII`nin birinci sütununda özet halinde topluca gösterilmişlerdir.
Bu tablonun ikinci sütununda ise bu ızdırapların temel sebepleri yani kapitalist nizamın 5 mikrobu gösterilmiştir.
Bu tablonun üçüncü sütununda ise Adil Düzenin bu problemleri nasıl ortadan kaldırdığı, insan ve toplumlara nasıl saadet getirdiği gösterilmiştir.
Tablo VII`nin üçüncü sütununda kısaca belirtildiği gibi bir ülkede Adil Düzene geçildiği zaman o ülke hızla manen ve maddeten kalkınır. Bu kalkınmanın temel sebepleri ve vasıtaları şunlardır:
5 mikroba karşı 5 ilaç
1- Emperyalizm ve Siyonizmin kurup yürüttüğü “köle düzeni” yerine “adil devlet düzeni”nin kurulması
“Köle Düzeni” sadece bir “Modern Müstem-lekecilik” uygulamasıdır, bir “Sömürü Düzeni”dir.
Adil Devlet Düzeni ise hakkı üstün tutan, herkese hakkını veren, kimseyi kimseye sömürttürmeyen, insanı ve toplumu hızla manen ve maddeten kalkındıran, her-kese inancına göre yaşama hakkı tanıyan, bir uzlaşma, barış, huzur, hürriyet, adalet ve refah düzenidir. Bu düzende insanların ve toplumun hızla manen ve mad-deten kalkınmaları ekonomik kalkınmayı da hızlıracaktır.
2- Faizci kapitalist nizamın “sömürü düzeni” yerine “adil ekonomik düzen”in kurulması
Yukarıdaki bölümlerde yapılan açıklamaların ortaya koyduğu gibi Adil Ekonomik Düzende Faizci Kapitalist Düzenin beş mikrobu yoktur. Dolayısıyla faizci kapitalist düzenin Tablo VII`nin birinci sütununda gösterilen has-talıkların mikrobu ortadan kaldırılmıştır. Vücut sıhhat bul-muştur. Adil Ekonomik Düzende adeta ekonominin bulun makinaları yağlanmıştır. Çünkü ekonominin Önündeki engelleri kaldırılmış yerine “Tam Teşvik” getirilmiştir. Adil Ekonomik Düzen ideal bir düzendir. Herkese refah getirir, ucuzluk getirir, enflasyonu önler, hm kabiliyetli insanın üretim yapmasına imkan hazırlar, üretimi artırır, işsizliği önler, ihracat patlaması temin eder, geri kalmışlığı önler, dürüstlük ve ahlaki gelişmeyi teşvik eder. Bilindiği gibi bu husus bundan önceki bölümde gerekçeleriyle açık bir şekilde ortaya konmuştur.
3- Milli, güçlü, süratli, yaygın kalkınmanın gerçekleştirilmesi
Faizci kapitalist nizam emperyalizm ve siyonizmin bir sömürü düzenidir. IMF bunların bir kuruluşudur. Ülkelere hazırladığı reçeteler modern müstemlekeciliğin yürütülmesine ait reçetelerdir. Bu reçetelerle ülkeler bir yan sömürülmekte diğer yan da dış borç ve faize esir edilmektedir. Ülkelerin milli kalkınma planları hazırlanmasına mani olunmaktadır.
Halbuki Adil Düzene geçildiğinde temel esas borçla değil “Kendi gücüyle kalkınma” dır. Ülkelerin “Milli, güçlü, süratli yaygın kalkınma” stratejilerine uygun “Makro Plan” hazırlamaları bu plana uygun verimli “Yatırım Projeleri” geliştirmeleri ve bu projeleri gerçekleştirip hedeflerine ulaşmaları mümkün olur.
4- İnançlı kadrolar
Adil Düzene geçildiği zaman ülkeler borç ve faizin esiri olmaktan kurtulur. Emperyalizm ve siyonizmin etki-sinden kendisini kurtarır. “Milli Görüş”e dönülür. Ev-latlarını “Taklitçi” olarak değil “İnançlı Kadrolar” olarak yetiştirme imkanı bulur. Bu inançlı kadrolar inançla, şuurla, azimle, sebatla, yardımlaşarak ve çalışarak kalkınma hamlelerini elbirliğiyle başarırlar.
Adil Düzenin; siyasi düzeni, ilmi düzeni ve dini-ahlaki düzeni ekonomik düzenin yardımcısı ve teşvikçisidirler. Siyasi düzen ekon-omiyi tanzim ediyorum diyerek tahrip etmez; ilmi düzen tam bir hürriyet, özerklik ve teşvik ile ilim ve teknoloji sa-hasındaki hızlı gelişmeleri sağlarlar. Dini ahlaki düzen ise adeta topluma yararlı insan yetiştirmek için bir “in-san yetiştirme fabrikasyonu” gibi görev yapar.
5- İrfanlı insan
Adil Düzendeki ilmi düzen ve bilhassa dini-ahlâki düzen insanların “irfan” sahibi insanlar olarak yetişmesini sağlar, üretimin yanında eğitimi, manevi ter-biyeye ve bu meya “Nefis Terbiyesi”ne büyük önem verilir, insanlar iyi ahlak sahibi insanlar olarak yetişirler, israf yapmazlar, herkese yardım etmekten ma-nevi haz alırlar, ibadet aşkıyla çalışırlar.
Bütün bu faktörler bir araya .geldiği zaman manevi ve maddi bakımdan en büyük kalkınma hamleleri basardır. Böylece kapitalizmin “Zulüm Düzeni” yerine Adil Düzenin “Saadet Düzeni” gerçekleşir.