ADİL EKONOMİK DÜZEN (BÖLÜM 1)
I. ADİL EKONOMİK DÜZENİN TEMEL ÖZELLİKLERİ
a) Hak Ve Batıl Arasındaki Fark
Hak kelimesinin lügat manası “Değişmez” demek-tir. Istılah manası ise “Her şart altında doğru olan şey” demektir. Mesela iki kere ikinin dört ettiği gibi.
Batıl kelimesinin lügat manası “isabetsiz, yanlış” demektir. Istılah manası ise “Her şart altında yanlış olan şey” demektir. Mesela iki kere iki üç eder iddiası gibi.
Bugünkü batı medeniyeti, kendilerinin de her za-man belirttikleri gibi eski Roma medeniyetine, eski Roma medeniyeti eski Yunan medeniyetine, eski Yunan medeniyeti de eski Mısır medeniyetine yani Firavunlara dayanmaktadır.
Firavunlar insanlara zulüm yaparken, bu yaptıkları zulümleri biz size zulüm yapıyoruz diye yapmazlardı. Yaptıkları zulümleri bu bizim hakkımız diye yaparlardı. Hataları onların hak anlayışlarının yanlış olmasında, batıl olmasındaydı.
Batılın hak anlayışına göre hak 4 sebepten doğmaktadır:
1- Kuvvet
2- Çoğunluk
3- İmtiyaz, ayrıcalık
4- Menfaat, çıkar.
Hiç şüphesiz gerçekte bu sebeplerin hiçbirisi hak se-bebi olamaz. Fakat batıl inanış bunları hak sebebi say-maktadır.
Hakiki hak anlayışına göre hak 4 sebepten doğar bu sebepler şunlardır:
1- Cenab-ı Hakk`ın bütün insanlara eşit olarak verdiği temel insan hakları. Bu haklar şu 5 temel haktır:
1) Yaşama hakkı
2) Neslin korunması, ırz ve namusun korunması hakkı
3) Mülkiyet hakkı
4) Aklın korunması hakkı
5) İnancın korunması hakkı
2- Emek
3- Karşılıklı rıza ile yapılan mukavele
4- Adalet gereği doğan haklar.
Hakiki hak anlayışına göre hak yalnız bu 4 sebepten dolayı doğar. Bunun dışında hiçbir sebepten dolayı hak doğmaz. Ne kuvvet, ne çoğunluk, ne imtiyaz ne de çıkar hak sebebi olamaz.
İşte insanlık tarihi boyunca hak ve batıl birbiriyle mücadele etmiştir. Bu mücadelenin temelinde hak an-layışı ve kabulündeki farklılık yatmaktadır.
Batıla dayanan medeniyetlerin temelinde “Kuvveti üstün tutan zihniyet” yatmaktadır.
Hakka dayanan medeniyetlerin temeli ise “Hakkı üstün tutan zihniyete” dayanmaktadır.
Takriben 300 yıldan beri yeryüzünde kaba kuvvete dayanarak üstünlük tesis etmiş bulunan “Batı mede-niyeti” gerçekte “Kuvveti üstün tutan bir zih-niyetin” medeniyetidir, insanlığa saadet getirmesi mümkün değildir. Sadece zulüm yapmaktadır. Nitekim bu medeniyet insanlığı iki ikiz kardeşle ezmektedir. Bunlardan birisi “Komünizm” diğeri de “Kapita-lizmdir.
Her iki sistemde temelde birbirinin aynıdır. Çünkü her ikisi de “Kuvveti üstün tutan bir zihniyet”e day-anmaktadır. Bundan dolayı netice itibariyle bir “Ezen-ezilen” sistemidirler. Aralarındaki tek fark komünizmde ezen güç siyasi güçtür, kapitalizmde ezen güç ekono-mik güçtür, sermayeyi elinde bulunduran mutlu azınlığın gücüdür.
Komünizm 70 sene insanlığa zulmettikten sonra yıkılmıştır. Kapitalizm de sadece zulmetmektedir, bu-nun da yıkılıp gitmesi mukadderdir. Şimdilik ayakta dur-masının tek sebebi kapitalizmin, emperyalizm ve siyonizmin bir sömürü aracı olması yüzünden sun`i olarak korunması ve yaşatılmaya çalışılması yü-zündendir. Her iki nizamın da temeli batıldır ve insanlığa saadet getirmesi mümkün değildir.
İnsanlık şimdi kendisine “Mutluluk=Saadet” getirecek yeni bir nizam aramaktadır. Bu nizam ancak “Hakkı üstün tutan” “ADİL DÜZEN” nizamıdır. Biz bu “TEDAVİ” broşürümüzde “Hakkı üstün tu-tan” “Genel Adli Düzen”in “Adil Ekonomik Düzen” bölümünü söz konusu etmekteyiz.
b) “Adil Ekonomik Düzen”, “Hakkı Üstün Tutan” Bir Düzendir
Yukarıdaki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi “Adil Ekonomik Düzen” temelde “Hakkı Üstün Tutan” zihniyete dayanmaktadır. Bu zihniyetin temel esası ye batıl zihniyetlerden farkı yukarıda açıklanmıştır.
Adil Ekonomik Düzen; ekonomik düzenin her nok-tasında sömürüye müsaade etmeyen, herkese hakkını veren, herkese karşı eşit davranan ve herkese fırsat eşitliği veren, herkesin faydalı, yapıcı faaliyetlerini de-stekleyen, ekonomik faaliyetleri teşvik eden, ekonomik gelişmenin önündeki lüzumsuz ve haksız engelleri orta-dan kaldıran bir ekonomik düzendir.
c) Adil Ekonomik Düzen Tam Ve Mütekamil Bir Düzendir
Bu düzende kapitalizmin ve komünizmin faydalı yanları mevcuttur.
Fakat mahsurlu ve zararlı yanlarına ise yer verilmemiştir.
Temel esasları aşağıda açıklığı zaman daha açık bir şekilde görüleceği gibi Adil Ekonomik Düzen tam ve mütekamil bir düzendir.
Kapitalist düzen hakka dayanan; teşvik edici ve tan-zim edici bir faktör olan “Kârla birlikte haksız bir sömürü ve zulüm aracı olan “Faiz”e de yer vermiştir ve yine kapitalist düzende faydalı olan ekonomiyi tanzim eden ve yönlendiren “Serbest Piyasa Rekabeti”ne yer verildiği gibi tatbikatta tröstlerin ve tekellerin oluşmasına mani olamamaktadır. Buna mukabil komünist rejim prensip olarak faize karşı olmakla be-raber bunun yanında “Mülkiyet Hakkı”na ve “Kâr”a da karşı çıkmak suretiyle insan tabiatına aykırı düşmekte ve “Serbest piyasa rekabeti”ne yer ver-meyip ekonomiyi (Merkezi planlama) ve “Masa başında fiyat tesbiti” suretiyle yönlendirmeye çalışmakta halbuki gerçekte bu yolla ekonomiyi tahrip etmektedir.
Yine, aşağıda temel esasları açıklığı zaman daha açık olarak görüleceği gibi, “Adil Düzen” ekono-minin hakka dayanan yönlendirici ve teşvik edici bir un-sur olan kâr`a müsaade ettiği halde bir haksızlık ve sömürü vasıtası olan “Faiz”e yer vermemekte, ayrıca serbest piyasa rekabetini ve mülkiyet hakkını esas alarak bunların faydalarına yer vermekte buna mukabil tekelleşmeye ve “ihtikar”a imkan verme-mek suretiyle bunların zararlarından ekonomiyi ve in-sanları korumaktadır. Böylece Adil Ekonomik Düzen “Hakkı üstün tutan zihniyet”e dayalı tam mütekamil ve ideal bir düzendir.