Yazar: yonetici
0 Yorum 23 Görüntüleyen

ÜSTADIMIZIN, ERBAKAN HOCAMIZLA ALÂKALI SORULARA YANITLARI İLGİNÇTİ VE HİKMETLİYDİ!..

A- Erbakan Hocamız nasıl bir ilme sahip bulunmaktaydı?

– İlim öğrenmenin iki yolu vardır:

Biri Kesbi: Mektep ve medreselerde ve öğreticiler nezaretinde ders okumaktır.

Diğeri Vehbi: Allah’ın özel lütfu inayeti ve yüksek zekâvet ve kabiliyetiyle çok kısa zamanda büyük merhalelere ulaşmaktır.

– Örneğin, medreselerde Molla Cami’ye kadar okuyan, hoca sayılır. Normalde (12-20 yaş) arası 7-8 yılda tamamlanır. Ama üstün zekâlılar 4 yılda, Bediüzzaman gibi özel zatlar 1 yılda ulaşır. (Bediüzzaman’ın İşârâtü’l-İ’caz ve Muhâkemat kitaplarını, âlimler ve Prof.lar bile okuyup anlamakta zorlanır.)

Âl-i İmrân 7. ayetindeki “RASİHUN” kavramı Kesbi ilme, Âl-i İmrân 146. ayetindeki “RİBBİYYUN” kavramı ise Vehbi ilme işaret sayılmıştır.

Bir de Fetullah Gülen gibi BEL’AM tipli sahte Mesih özentili Papalık Misyonerleri ve CIA görevlileri vardır ki; bakınız, Gazze’deki soykırıma rağmen, sağlığında bu Sümüklü Böcek’in ve ekibinin, İsrail’i ve ABD’yi kınadığı ve mazlum Filistin’e sahip çıktığı bir tek cümlesine rastlayamazsınız!..

B- Erbakan’ı farklı kılan özelliklerinden bazılarını anlatır mısınız?

Peygamberler en yüksek ve örnek şahsiyetler makamındadır. Çünkü onlar Allah tarafından özel seçilmiş yüce insanlardır. Peygamberler dışında, bir de büyük devrimlere öncülük etmiş şahsiyetler vardır.

İşte Erbakan Hocamızın; tarihin seyrini değiştirmiş büyük şahsiyetlerden daha ayrı fazilet ve farklılıkları şunlardır:

1- Hz. Adem (AS)’dan bizim Peygamberimize (SAV) ve Efendimizden bugüne kadar Erbakan dışında hiçbir zatın karşısında; Hristiyan’ından Yahudi’sine, putperestinden ateistine yeryüzündeki tüm kâfirlerin ve din istismarcısı münafık kesimlerin böylesine ortaklaşa düşman olarak birleştikleri görülmemiştir.

2- Tarih boyunca hiçbir zatın düşmanlarının; ekonomik, siyasi, teknolojik ve askeri yönden Erbakan Hocamızın düşmanları kadar güçlü oldukları tespit edilmemiştir.

3- Tarih boyunca Erbakan Hocamız dışında hiç kimse; İslam Birliği Teşkilatı, İslam Ortak Pazarı, İslam Kültür İş Birliği Teşkilatı, İslam Dinarı, İslam Savunma Paktı gibi evrensel kurumları ve bunlarla ilgili kuralları hazırlayabilmiş değildir. “Adil Düzen” projeleri de Hocamızın bir eseridir.

4- Erbakan Hocamız; toplumun her kesimini hizmet sahasına sokacak ve sorumluluklarını kuşanacak her türlü kurum ve kuruluşu hazırlayıvermiş… Parti, MGV, HAK-İŞ gibi işçi sendikaları, Şuurlu Öğretmenler Vakfı, esnaf oluşumları ve Avrupa-Amerika Milli Görüş Teşkilatları gibi birimlerle her kesime uygun fırsatlar teşkil etmiştir.

5- Hz. Adem (AS)’dan günümüze kadar; kendi içinden ve çevresinden; makam ve imkân sağladığı, Bakan ve Belediye Başkanı yaptığı, meşhur edip öne çıkardığı kimselerce, Erbakan Hocamız kadar hıyanete uğrayan başka bir zat bilinmemektedir. Dikkat buyurun! Sn. Erdoğan’ın iktidara taşınmasında ve o makamda bunca yıl kalmasında dört temel unsur vardır:

1- AKP’nin Milli Görüş’ten gelen tabanının Erbakan hayranlığı ve Erdoğan’ı Onun devamı sanmaları…

2- Bazı çevrelerin Erbakan gıcıklığı ve Tayyip Bey sayesinde Ondan kurtulma çabaları…

3- Dış güçlerin Tayyip Bey eliyle Erbakan’dan intikam alma ve Adil Düzen projelerini aksatma hesapları…

4- Şeytani odakların; halk kesimlerince Erbakan’a duyulan itimadın istismar edilmesiyle işbirlikçileri iktidarın devamının sağlanması…

Bakınız; bunların içerisinde AKP’ye ait, milli ve haysiyetli hiçbir meziyet ve marifet bulunmamaktadır…

6- Tarihin hiçbir döneminde, lider şahsiyetlere yapılan düşmanlık karşılığı, hiç kimse Erbakan’ın hainleri kadar böylesine yüksek makam ve imkânlarla ödüllendirilmemiştir. Ona hıyanetin; nicelerine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık ve Belediye Başkanlığı kazandırdığı inkâr edilemez bir gerçektir.    

7- Siyonist şer cephesinin yüzyıllardır hazırladıkları ve bütün dünyayı hegemonyaları altına soktukları askeri silah sistemlerini boşa çıkartacak, ama çok ucuza mal olacak ve toplu tahribat ve katliamlara yol açmayacak teknolojik bilgi ve projelere sahip ve bunların önemini ve gereğini müdrik, Erbakan dışında hiç kimse görülmemiştir.

8- Efendimizden sonra gelen İslam âlimlerinin pek çoğunun sözleri, eserleri ve isimleri şer cepheleri ve Siyonist merkezler tarafından istismar edilebilmiş; onlarla ilgili konferans, seminer ve anma etkinlikleri düzenlenip, kendi şeytani hedefleri yolunda yararlanmaktan çekinmemişlerdir. Ancak ERBAKAN Hocamızın hiçbir sözünü ve projesini istismar edip, kendi hesapları ve çıkarları doğrultusunda kullanmaya girişememişlerdir. Yani ne dış güçler ne işbirlikçiler “Adil Düzen, faizsiz sistem ve İslam Birliği” gibi konuları ağızlarına almaktan bile çekinmektedir.

9- Erbakan Hocamız, kendi hedeflerini ve projelerini takip ve tatbik edecek Milli Çözüm Ekibinin şahs-ı manevisini, çok özel yöntemlerle yetiştirmiş ve 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde bunun müjdesini vermiştir. Evet, kader; gayrete ve sağlam niyete âşıktır ve zafer kapıları, haklı ve hayırlı dönüşümlere kilitlenen cihad ve ümit ehline açılacaktır.

“Ne mutlu bize ki, bu çok önemli tahlilleri ve tarihi tespitleri, sadece Üstadımız Ahmet Akgül Hocamız yapmıştır. Bu nedenle Milli Çözüm’ün kıymetini bilmemek nankörlük sayılır. Ve Üstadımızın bakış açısı dışında Erbakan Hocamızı hakkıyla tanımak imkânsızdır.” (Y.G.)

C- Erbakan Hocamız, görevini tamamladı mı?

– Aziz Hocamız: Bir Müslüman olarak kulluk görevlerini, Milli ve Manevi mes’uliyetlerini bihakkın yerine getirmiş bir Zattır.

Ama ülkemizde, bölgemizde ve yeryüzünde hedeflediği kutlu değişim ve dönüşümlerin ise;

• Bunların altyapısını,

• Bilimsel programlarını,

• Ve Siyonist-Emperyalist odakları hizaya sokacak, savunma sahasındaki teknoloji harikalarını hazırlayarak bu dünyadan ayrılmıştır. Yani Erbakan Hocamız bu alanlardaki hedeflerinin %10’unu tamamlamış, %90’ını sadık takipçilerine bırakmıştır. Onların tarihi zafer ve başarıları da, zaten Erbakan’ın başarıları sayılacaktır.

D- Erbakan Hocamız neden:

• Önce Ahlâk ve Maneviyat;

• Sonra Ağır Sanayi ve Yaygın Kalkınma diyerek yola çıkmıştır?

– Fakirlik belasına ve geçim darlığına uğrayan kimseler, imani olgunluğa, sabır ve kanaate de sahip bulunmuyorsa… Ve hele televizyon ve sosyal medya; sürekli modaya ve lüks hayata teşvik ediyorsa, maalesef gençler veya yetişkinler bu sefer hırsızlığa, haksızlığa ve hayâsızlığa kaymaktadırlar. Önce bir seferlikle bir şey olmaz diye başlar, sonra kolay kazanç yoluna alışır, ardından daha büyük kötülüklere bulaşırlar… Nihayet “Keşke bunlar günah olmasaydı ve cehennem azabı bulunmasaydı!” diye temenni etmeye başlarlar… Sonra bu vicdan azabından kurtulmak için “Belki de böyle bir hesap ve ceza yoktur!” diyerek küfre kayılmaktadır.

Ülkemizde Haim Nahum doktrini uygulanmaktadır:

1- Anadolu insanını aç bırakacaksınız.

2- İşsiz ve çaresiz koyacaksınız.

3- Borca esir edip avucunuza alacaksınız.

 

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..

 

 

Yorum Yap

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi