KAMU HAKKININ ÇALINMASI
Hayber’in fetih günü sonrasıydı. Müslümanlar o gün, büyük bir zafer kazanmıştı. Zaferin ardından sahabiler Sevgili Peygamberimiz (SAV)’in yanında, Din ve dava uğrunda canlarını feda eden şehitleri bir bir anıyorlardı. Bunlardan birinin adı zikredildiğinde Peygamber Efendimiz (SAV), o kişi hakkında şöyle buyurmuşlardı: “Hayır! Ben onu kamu malından çaldığı bir hırka ile cehennemde gördüm.”[2]
Allah Resulü (SAV) bu sözleriyle bizlere; kamu hakkını çiğnemenin Allah yolunda ölen bir kimsenin şehit sayılmasına bile engel olacak derecede büyük bir günah olduğunu haber verip hepimizi uyarmışlardı.
Ey inananlar ve sorumlu insanlar!
Kamu hakkı; ‘Hukukullah’tır; yani Allah’ın hakkıdır, bütün vatandaşların devlet malında ortak hissesi vardır. Devlet malı Rabbimizin bizlere emaneti konumundadır. Bu emanete sahip çıkmak, Müslüman olmanın, dahası olgun ve onurlu insan olmanın bir icabıdır. Kamu hakkına ihanet etmek; sadece bir haksızlık değil, aynı zamanda genel bir zulümkârlıktır.
Kamu malı ise; topyekûn bir milletin ortak menfaat alanıdır. Hiç kimse bu mallar üzerinde şahsi ve keyfi bir tasarrufta bulunamaz, bulunmamalıdır. Kamu malı; sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş masumların, bütün muhtaçların, garip gurebanın da hakkıdır. Kur’an-ı Kerim’de ‘Gulûl’ olarak isimlendirilen hazine, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına el uzatmak; insanı dünyada rezil olmaya, ahirette büyük bir azaba sürükleyen ağır bir vebal, büyük bir günahtır. Nitekim Yüce Rabbimiz, “…Kim, kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir…”[3] buyurmaktadır.
Kimi zaman görsel ve yazılı yayın organlarında gündeme gelen, kimi zaman dijital mecralarda dillendirilen, kimi zaman da insanlar arasında sohbet konusu olarak geçen kamu hakkı ihlallerini ve yüce dinimiz İslam’ın bu konuya bakışını ve vicdanlı vatandaşlık sorumluluklarımızı sürekli hatırda tutalım, yetkilileri ve birbirimizi uyaralım.
Hazineye, vakıflara, derneklere, kamu kurum ve kuruluşlarına ait menkul veya gayrimenkulleri zimmete geçirmek, işgal etmek ya da vasıflarını değiştirerek gayrimeşru kazançlara yönelmek ateşten bir korla karnı doldurmaktır. Bu hususta Resul-i Ekrem (SAV)’in uyarısı gayet açıktır: “Hiç kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.”[4]
Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla ve ciddiye alarak yapmamak hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik tanımak, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmak, hak hukuk tanımamaktır, günahtır. Yaptığı iş karşılığında aldığı ücretten başka, hak etmediği bir ücret talep etmek rüşvet sayılır, harama el uzatmaktır. Sevgili Peygamberimiz (SAV) bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Bir kimseyi bir işte görevlendirip yaptığı işin karşılığı olarak ona bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey emanete hıyanettir.”[5]
Devlet yönetiminde ve kamu işlerinde hediye kisvesine bürünen her türlü çıkar ilişkisi, cehennem ateşinden bir parçadır. Dijital mecralarda, yazılı ve görsel medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle manipülasyon yaparak kamuyu zarara uğratmak haramdır. Bir kişinin yapabileceği bir iş için birden fazla kişiyi işe almak kamu kaynaklarının israfıdır ve günahı ağırdır. Torpil yapmak ve yaptırmak, adam kayırmak ve kollamak, gençlerimizin hayallerini çalmaktır, emeklerini ve alın terini yok saymaktır. Birtakım kanuni boşluklardan yararlanıp adeta gayrimenkul mafyası oluşturarak kamunun ve şahısların malına, tarlasına, hazineye ait arazi ve taşınmazlara haksız yere el koymak, sahte belgeler ve yalan beyanlarla bunları hilekârlıkla ele geçirmeye çalışmak haramdır, zulümkârlıktır.
Elektrik ve suyu kaçak kullanmak, toplumun tamamının malına el uzatmaktır, haramdır. Devletin; tarımda, hayvancılıkta ve ticaret amacıyla verdiği destekleri amacı dışında kullanmak, kamu hakkını çalmaktır ve günahtır. Daha fazla destek almak için olmayan tarlaları varmış gibi beyan etmek ya da vasıfsız tarlaları vasıflı göstermek, büyük bir haksızlıktır, ahlâksızlıktır. Değeri düşsün diye çiftçinin ürününü tarlada bekleterek gerçek fiyatının altında almak, fiyatlar artsın diye karaborsacılık ve stokçuluk yapmak, haksız yere milletin malına el koymaktır, haramdır, günahtır.
İhtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almak, baba-anasından ve aile yakınlarından kendisine kalan maaşı alabilmek için resmiyette boşanıp gerçekte birlikte yaşamaya devam etmek, ateşten gömlek giymektir, kamu malını çalmaktır. Naylon fatura ile vergi kaçırmak, sahte belgelerle mal beyanını düşük gösterip vergi kaçırmak haramdır, günahtır. Engelli muafiyetinden yararlanılarak alınan aracı amacı dışında kullanmak, vergi imtiyazını istismar edip bunu bir rant kapısına çevirme çabası kamu hakkını gasp etmekle aynıdır ve haramdır. Menfaat elde etmek için rüşvet alıp vermek ise Allah’ın lanetine müstahak olmaktır. Nitekim Peygamber Efendimiz (SAV), “Allah’ın laneti, rüşvet verenin de alanın da üzerine olsun.” [6] buyurmaktadır.
Bu konuyu Hz. Peygamber Efendimiz (SAV)’in şu uyarısı ile tamamlayalım: “Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.”[7]
Bu tür hırsızlık ve haksızlıklara zemin hazırlayan ve göz yuman yöneticiler ise, bu günahların ve haramların hepsine ortaktır!
Amirinden Müdürüne, Belediye Reisinden Valisine, Emniyet Yetkilisinden Hâkimine, Bakan Bey’inden Milletvekiline, Devlet Başkanından Diyanet Görevlisine; bütün bu haksızlık ve hırsızlıklara zemin hazırlayanlar ve göz yumanlar bu suçların en baş sorumlularıdır. Devlet kademelerindeki ve her seviyedeki görev ve yetkilere, layık ve ehil olanları değil de, kendi taraftar ve yandaşlarını atayanlar… Rüşvet karşılığı, hiç hak etmeyenlere imkân sağlayanlar… Devlet bütçesini, kalıcı ve ülkeyi kalkındırıcı yatırımlar yerine, lüks ve fantezi alanlara kaydıranlar ve rantiye baronlarına harcayanlar, aslında hırsızlık ve arsızlığı yaygınlaştıran insanlardır!
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..