Anasayfa » 28 ŞUBAT, DIŞ GÜÇLER VE DERİN TÜRKİYE

28 ŞUBAT, DIŞ GÜÇLER VE DERİN TÜRKİYE

Yazar: yonetici
0 Yorum 323 Görüntüleyen

28 ŞUBAT, DIŞ GÜÇLER VE DERİN TÜRKİYE

 

28 Şubat tezgâhını, Erbakan’ı ve Adil Düzen programlarını devre dışı bırakmayı JİNSA (Musevi Ulusal Güvenlik Enstitüsü) gibi dış odaklar planlamış; dönemin Cumhurbaşkanını, iş adamlarını, medya patronlarını, masonik bürokratlarını, bazı din adamlarını ve TSK içindeki maşalarını da tetikçi ve tatbikçi olarak kullanmıştı. Erbakan Hoca Mısır örneği çatışma ve kardeş katliamına fırsat vermemek ve ordumuzu gözden düşürüp hedef haline getirmemek için, 28 Şubat sürecini yumuşatacak ve en az tahribatla atlatılacak stratejik tedbirler almış, hatta dış güçlerin ve işbirlikçilerin aleyhine sonuçlar ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine “Milli Görüş’ün mağduriyetini istismar ederek” AKP iktidara taşınmıştı. Yani AKP, 28 Şubatçıların ve derin Amerika’nın bir programıydı. 28 Şubat paşaları İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir’e üstün hizmet madalyası takan JİNSA (ABD Yahudileri Güvenlik Konseyi) mason Mesut Yılmaz’a ve dahi yan kuruluşları eliyle Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Abdullah Gül’ün de boyunlarına “Bağlılık ödülleri” asmışlardı. Şimdi 28 Şubat’ın asker ve sivil figüranlarını mahkeme önüne çıkaran ise AKP iktidarı değil, Derin (Milli) Türkiye olmaktaydı. Ve Erbakan Milli Derin Türkiye’yi yeniden yapılandıran ve etkinlik kazandıran büyük devlet adamıydı.

Bugün, AKP iktidarının marifet ve cesareti sanılan pek çok girişim ve gelişme de, yine “Milli Derin yapının” kontrolü altındadır ve AKP’ye yönelik saldırıların çoğu, aslında bu yapıyı hedef almaktadır.

Fetullah Hoca’sından Sabataist Ulusalcılara, AKP yalakalarından Sağcı-Liberal yazar ve yorumculara, tüm 28 Şubat şakşakçılarının: “Erbakan Hoca’nın darbecilerin kararlarına boyun eğdiği” şeklindeki iftiraları açıklanan mahkeme tutanaklarıyla boşa çıkarılmıştı. Devlet sırrı olan dönemin MGK tutanakları yayınlanınca, bir gerçek daha iftiracıların yüzünde tokat gibi patlamıştı!

Çünkü Hoca tarihi MGK ve sonrasında cunta tarafından sürekli ‘imzala’ tacizlerini erteleyip savuşturmuşlardı. Erbakan, olayı uzun bir sürece yaymak için de Bakanlar Kurulu toplantılarını detaylandırmış ve sonuç olarak o maddelere imza koymamıştı” Kafaları ve vicdanları karanlık olanların Aydınlık Gazetesi[1] hala Erbakan’ı suçlama ve 28 Şubat cuntasını aklama telaşıyla: “Suç” denenler Erbakan’ın imzalı talimatlarıymış, yapılacaklar madde madde imzalanmış” başlıklarıyla, cuntacıların kendilerinin hazırladıkları 18 maddelik dayatma ve saçmalıkların, sanki Erbakan tarafından imzalanıp Bakanlar kurulu kararı olarak yayımlandığını ima eden bir yaklaşımla, hala konuyu çarpıtmaya çalışmaktaydı. Oysa defalarca ve kanıtlarıyla yazdığımız ve şimdi Mahkeme tutanaklarıyla açığa çıktığı gibi, Rahmetli Erbakan bu dayatmaları kabule asla yanaşmamış, gerekli uyarıları yapmış, sadece konunun Bakanlar kurulunda görüşülmesi için, prosedür gereği “sevk yazısını” imzalamıştı.

28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin MGK’dan talep ettiği 28 Şubat’a ait tutanaklar davaya bakan mahkemeye ulaşmıştı. Mahkemece görevlendirilen iki naip hâkimin incelediği tutanaklardaki davayla ilgili bölümler hâkimlerce tutanak altına alınmıştı. Mahkemede okunan tutanaklarda 28 Şubat davasında iddianamede suç olarak gösterilen konuların MGK’da alınmış ve Hükümete tavsiye edilmiş, Hükümet tarafından da uygulanması için ilgililere talimat verilmiş konular olduğu ortaya çıkmıştı.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi